English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Without her

Without her translate Turkish

6,717 parallel translation
You couldn't have England and Scotland without her.
İngiltere ve İskoçyayı onsuz ele geçiremezdin.
The old house seems very quiet... without her, doesn't it?
Ev onsuz çok sessiz değil mi?
We never would have found you without her.
Eğer o olmasaydı seni asla bulamazdık.
A Christmas without her constant criticism.
- Onun sürekli eleştirilerinden uzak bir Noel!
I keep trying to cancel Bonnie's phone, but I can't without her pin.
Bonnie'nin telefonunu kapatmaya çalışıyorum ama pin kodu istiyor.
This means you can talk to your father without her running interference.
Yani o araya girmeden babanla konuşabilirsin.
Jack, you distract Kate so I can return her phone without her realizing it's missing.
Jack, Kate'in dikkatini dağıt ki telefonunu yerine koyabileyim.
He took them without her knowledge.
- Haberi olmadan fotoğrafları çekmiş.
I don't want to live without her.
Onsuz yaşamak istemiyorum.
No, I don't want to live without her!
Hayır, onsuz yaşamak istemiyorum.
I don't know what we would do without her.
Onsuz ne yapardık bilmiyorum.
Without her.
Onsuz.
I love this project, you and I will do it without her.
Bu projeyi sevdin. Sen ve ben onsuz da yapabiliriz.
Without her, all that you strive for will be lost.
Onsuz tüm çabalarınız mahvolacak.
We're not leaving without her data.
- Verilerini almadan gitmiyoruz.
But you are better off without her, son.
Ama onsuz daha iyi durumdasın evlat.
You just stand there and look lost without her.
Sadece orada durmak ve onsuz kaybolmuş bak.
- I am lost without her.
- Ben Onsuz kayıbım.
- We would have made it without her.
- O olmasaydı da başarırdık.
After Kuvira demonstrated the power of her spirit energy weapon, President Raiko surrendered the city, but the Avatar refused to give up without a fight.
Kuvira'nın, ruh enerjisi silahı ile yaptığı güç gösterisinin ardından, Başkan Raiko şehir adına teslim olmuş fakat Avatar, savaşmadan teslimiyeti reddetmiştir.
I want you to think about how you tried to compel one of the smartest women on campus to forget about her date with you, the date where I single-handedly saved dozens of lives without smearing my makeup.
Tek başıma onlarca insanın hayatını makyajımı bile bozmadan kurtardığım buluşmayı.
Whoever shot that rocket left without saying goodbye, or leaving any way to track him.
O roketi her kim fırlattıysa ya veda etmeden gitti ya da izini sürecek hiçbir şey bırakmadı.
Why risk letting a woman die without knowing the truth about what happened to her husband?
Niye kocasına ne olduğunu bilmeden bir kadını ölüme terketme riskine giresin ki?
Turns out they sent her home without doing the shoulder surgery because the injury doesn't exist anymore.
Görünüşe göre onu evine omuz ameliyatı yapmadan göndermişler. Çünkü sakatlığı artık yokmuş.
I taught him loyalty and one truth above anything else... you are nothing without family.
Ona sadakati öğrettim ve ona her şeyin üstünde olan tek gerçeği öğrettim, ailen olmadan bir hiçsin.
I see that scared little kid who got his ass kicked every day at school, and without Mark there to protect him, when push came to shove, he turned right back into that little kid.
Mark'ın koruması olmadan sürekli hor görülüp okulda her gün dışlanan, zora geldiğinde eski haline dönen korkak küçük bir çocuk görüyorum.
You know, like I would with doctors without borders, which is fine in Senegal, but it does not make me administration material.
Senegal'de Sınır Tanımayan Doktorlar'da her şey yolunda gitmişti ama orada idareci değildim ben.
I curse you to a life without peace, without happiness, and all that you treasure, you will lose.
Lanet olsun size ki, barışın, mutluluğun ve tüm bu hazinelerin olmadığı bir yaşama mahkûm olup her şeyinizi kaybedersiniz inşallah.
Every minute without military intervention...
Askeri müdahalede bulunmadığımız her dakika...
.. and the earth was without form and void and darkness was upon the face of the deep. " And the spirit of God moved upon the face of the water and God said, Let there be light'..." .. and there was light.
"Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı ve yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu her yer engin karanlıklarla kaplıydı ve Tanrının Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu ve Tanrı," Işık olsun. "diye buyurdu ve ışık oldu." Yaratılış Bölümü, Eski Ahit
I'm goin'down to South Park, gonna have myself a time friendly faces everywhere humble folks without temptation goin'down to South Park, gonna leave my woes behind ample parking day or night people spouting, "howdy, neighbor!"
South Park'a gidiyorum, kendime biraz zaman ayırıp. Dostane yüzler her yerde, mütevazi insanlar kötülükten uzak. South Park'a gidiyorum, bütün dertlerim geride.
We need to bring her in without disturbing the waters.
Onu sessizce getirmeliyiz.
Friendly faces everywhere Humble folks without temptation
Dostane yüzler her yerde, mütevazi insanlar kötülükten uzak.
Unless you let her go into the void. Without you.
Tabii sen tek başına boşluğa gitmesine izin vermezsen.
You see, I get to see her come out of her room, and she has this glow when she sees those presents that Santa left for her, and I-I just think that Christmas is not gonna be the same without... without it, so, there you go.
Odasından çıkarken görürdüm ve Noel Baba'nın ona getirdiği hediyeleri görünce yüzü aydınlanırdı. Bunsuz Noel asla eskisi gibi olmaz diyorum. İşte hepsi bu.
I'm just sayin', I always told her she'd be nothing without me.
Şunu ona her zaman söyledim
They won't hatch for another two months and, when they do, they will have to survive without any help from her.
İki aya kadar yumurtadan çıkamayacaklar ve çıktıklarında ise ondan herhangi bir yardım almadan hayatta kalmak zorunda olacaklar.
I think it's still too early for you to judge Bum Jo's mother of being a snob or gold digger without hearing her side of the story first.
- Bence Bum Jo'nun annesini dinlemeden böyle şeyler söylemen çok yanlış.
She revealed everything to us without any objections.
Hiç itiraz etmeden bize her şeyi anlattı.
You can't drive 2 blocks in Sin City without coming across a salon.
Sin City her 2 blokta bir salon vardır.
Which means that her life force is at its purest... without judgment or cynicism.
Yani hayat enerjisi en saf halinde... ne yargılıyor ne de eleştiriyor.
I bought her these bath towels and she didn't like'em, so she took'em back without telling me.
Ona banyo havlusu almıştım ama beğenmemişti. Bana söylemeden iade etmiş.
Not without the risk of changing everything.
Her şeyi değiştirme riski vardı.
Kids that grow up without their dads always end up obsessing over them.
babalar olmadan büyümek Çocuk her zaman onları izliyorsunuzdur sonunda.
"Nothing comes easy." "There is no pleasure without pain."
"Hiç bir şey bedava değildir. Her sefanın bir cefası vardır."
And if we do, then it's her problem who to choose, right? Yeah. I do know that Katniss will pick whoever she can't survive without.
Sağ çıksak bile kimi seçeceği onun sorunu, değil mi?
I don't want her growing up without a father.
Çocuğumun babasız büyümesini istemiyorum.
But she need her mother to sign the letter, because minors cannot travel without consent of the parents.
Sadece annesine bir evrak imzalatmalı. Reşit olmadığı için ailesinden izin almadan seyahat edemez.
- And it'll give your mom a chance to get all her stuff moved in without me in the way.
- İyi fikir. Hem annen de buraya yerleşirken ayağının altında dolaşmamış olurum.
- Oh, Jesus Christ. Every breath they take is a breath without their kids!
Aldıkları her nefesi çocukları olmadan alıyorlar!
There might be some left in the tank but without pressure we ain't gonna be able to restart her.
Motorla ilgili bir şeyler olabilir ama herhangi bir baskı bunu gerçekten çalıştıramaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]