English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You and your brother

You and your brother translate Turkish

2,266 parallel translation
You and your brother can relate to each other so well.
Sen ve ağabeyin birbirinize karşı çok iyisiniz.
I just wanted to make sure you and your brother are okay.
Sadece senin ve kardeşinin güvende olduğundan emin olmak istedim.
That's what you and your brother have been doing, right?
Kardeşinle yaptığınız da bu, değil mi?
You and your brother get them strangers all right.
Sen ve kardeşin yabancıları avlıyorsunuz, tamam.
That's why I can see how you and your brother made it simple.
İşte bu yüzden kardeşinle bu işi nasıl kolaylaştırdığınızı anlıyorum.
Kind of like I always tell you and your brother.
hep sininle kardeşine dediğim gibi.
Rumors span from the tip of Sicily to the doors of Notre Dame, that both you and your brother have had incestuous relations with your sister.
Dedikodular Sicilya'nın kıyılarından Notre Dome'un kapılarına kadar yayılıyor. Söylentilere göre kardeşinin de senin de kız kardeşinizle ensest ilişkisi varmış.
She says you and your brother saved them.
Senin ve abinin onları kurtardığınızı söylüyor.
We'll take care of you and your brother.
Seni ve kardeşini koruyabiliriz.
I mean, you and your brother were so close, Mads.
Demek istediğim, sen ve kardeşin birbirinize çok yakındınız.
But it's, like, I... I slept with your sister, and you slept with my brother.
Ama, şöyle ki, ben kardeşinle yattım ama sen de benim kardeşimle yattın.
I'm the maid of honor at your fake wedding and I didn't even know you had a brother.
Sahte nikâhınızda nedime olmama rağmen kardeşin olduğunu bilmiyordum.
Your brother and sister-in-law have chosen you because you are a person they admire.
Erkek kardeşim ve eşi seni seçtiler çünkü sen onların saygı gösterdiği birisin.
Look, every time your brother comes to town, he's always dragging you into something, and now he's dragging our son.
Kardeşin, şehre her geldiğinde seni bir şeylerin içine sürüklüyor şimdi de oğlumuzu bir şeylere sürüklüyor.
Your brother's getting the help he needs, and if that means you're gonna hate me for it...
Kardeşin ihtiyacı olan yardımı alıyor ve bu yüzden benden nefret edeceksen et.
You killed your father and tried to frame your autistic brother.
- Senin için ne yapabilirim?
But before i could bring both of you here... one night, he stealthily took your younger brother and left.
Ama ben, yapmadan önce Buraya her ikinizide getirmek istedim.. O bir gece gizlice kardesini aldı.
You mean they're really your father and brother?
Sen, onların, gerçekten baban ve kardeşin olduğunu ifade edersin?
You and Laura are to remain under your brother's protection.
- Laura ile sen kardeşinin koruması altında kalacaksınız.
I am going to ask you once more, and if you answer me with, "I do not know," I shall execute your brother.
Bir kez daha soracağım ve "bilmiyorum" dersen kardeşini idam ettireceğim.
I have come to join my voice with my daughter and your brother, entreating you to speak on Cesare's behalf.
Cesare'nin adına konuşman için kızım ve kardeşine destek olmaya geldim.
Tomorrow you can come and study with your brother Mehmet.
Yarın gelirsin, Mehmet abinden ders alırsın. 1
Let your brother go with Ceacanica, and you come with us.
Kardeşin Ceacanica'yla gitsin, sen de bizimle gel.
You got to call your brother and tell him to get him out of here.
Ağabeyini arayıp onu buradan almasını söylemelisin.
And you know what your brother from another mother would do?
Üvey kardeşin ne yapmıştı, biliyor musun?
You have the courage of your father and brother in you.
İçinde, babanın ve ağabeyinin cesaretini taşıyorsun.
Your father and brother are gone, and you cannot change fate.
Baban ve ağabeyin öldü ve sen kaderi değiştiremezsin.
Now you can go live with your mom and your brother, have a normal life.
Artık gidip annen ve kardeşinle normal bir hayat yaşayabilirsin.
You, your thieving dad and your low-life brother.
Sen, hırsız baban ve senin aşağılık kardeşin.
Please can you come to Dunt and visit us to help us cope. We've already invited you to my twin brother Nathan's party. He's deaf and he's being sent away to deaf school and he loves your music.
Diyelim ki küçük bir çocuk... yoldan çıkan bir kamyon tarafından ezilmiş.
You know, maybe it is all in my head. But you're in it now, Virgil, up to your fucking neck, and so is your weird little brother... so don't even think about bailing on me.
Belki öyle ; belki her şeyi kafamda tasarlıyorum ama sen ve tuhaf kardeşin boğazınıza kadar bu işin içindesiniz Virgil beni satmayı aklından bile geçirme.
I give you one job to take care of your brother and you screw that up!
Sana sadece bir iş verdim, kardeşine göz kulak olmak ve sen de bunu batırdın!
Look, I'm gonna be back in a few hours, but I want you to, uh, be a good girl, and I want you to listen to what Ms. Lisbon says, and I want you to look after your brother, okay?
Bak, bir kaç saat sonra orada olacağım ve uslu bir kız olmanı ve Bayan Lisbon ne derse yapmanı ayrıca kardeşinle ilgilenmeni istiyorum, tamam mı?
And, Danny, if you say anything to your brother, - we will prosecute you for obstruction.
Ha, Danny kardeşine bir şey söyleyecek olursan adalete engel olmaktan hakkında dava açarız.
Your older brother was trained to lead and you were trained to follow.
Ağabeyin yön vermek için, sen ise takip etmek için eğitildin.
And you can escort her to your brother Joffre's wedding.
Kardeşin Joffre'nin düğününde de ona eşlik edersin.
And you, Brother? What of your heart?
Peki sen ağabey, gönlün ne durumda?
And you... and your brother and your sister and all of her children. All of us dead, all of us rotting in the ground.
Ve sen erkek kardeşin, kız kardeşin ve onun çocukları hepimiz ölüp toprakta çürüyeceğiz.
Little dove, you must write to Lady Catelyn and your brother, the eldest,
Küçük güvercinim, Leydi Catelyn'e ve ağabeyine bir mektup yazmalısın.
After I raise my armies and kill your traitor brother, I'm going to give you his head as well.
Ordularımı oluşturduktan ve hain ağabeyini öldürdükten sonra sana onun da kellesini vereceğim.
If you give her the peace she needs, and promise to carry her secret to your grave, I believe she will allow you to take the black and live out your days on the Wall with your brother and your bastard son.
Ona istediği barışı verip, sırrını mezara taşımayı vaat ederseniz siyahlara bürünüp geri kalan hayatınızı Sur'da kardeşiniz ve piç oğlunuzla geçirmenize izin verecektir.
And you're doing it the right way, son, not like your brother Mark.
- İyi yol izliyorsun, Mark gibi değilsin.
Do you want to watch your brother and me make love?
Kardeşinle sevişmemi mi izlemek istiyorsun?
And you will care for your brother's orphaned children.
Kardeşinin yetim kalan çocuklarına bakacaksın.
Have no fear, I do not consider you and your disabled brother, as serious contestant at all.
Hiç korkum yok sonuçta seni ve engelli kardeşini bir engel olarak görmüyorum.
I mean, are you worried that your brother and I, you know, did stuff?
Kardeşinle bir şeyler yaptığımızdan mı endişeleniyorsun?
Wu Ming pretended to be your brother to destroy the relationship between you and me, to kill us both when he got the chance.
Wu Ming kardeşin gibi davranarak aramızdaki ilişkiyi bozmaya çalıştı, bir şekilde bizi öldürmek için fırsat kolluyordu.
You promised your brother you'd euthanize him and you think you won't feel bad about it as long as you can blame it on the promise.
Kardeşine ona ötenazi yapacağına söz verdin ve suçu söz vermenin üzeri attığın müddetçe kötü hissetmeyeceğini düşündün.
Your brother Gary- - he's going to be disgraced, and he's going to be forced to leave the service, all because you wouldn't open your mouth today.
Ağabeyin Gary rezil olmakla kalmayıp ordudan ayrılmaya zorlanacak. Hepsi de sırf sen bugün ağzını açmadın diye olacak.
Would you and I even be hanging out if I wasn't carrying your brother's baby or...
Kardeşinin bebeğine hamile olmasaydım birlikte takılır mıydık ki acaba?
Brother the girl is alone in the house and you go straight in the house and get your love.
Kardeşim kız evde yalnız şimdi doğruca eve gidip aşkını gösterme zamanı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]