English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You call him

You call him translate Turkish

5,047 parallel translation
Why must you call him that?
Ona neden yaratık diyorsun?
I know you call him Andy.
Ona Andy dediğini biliyorum.
He'll come when you call him.
Çağırılınca geliyor.
- Why do you call him the bird?
- Neden ona kuş diyorsunuz?
You didn't call him? Why didn't you call him?
Haber vermedin mi?
Why would you call him?
Onu neden aradın
So you go back in your office and you call him.
Bu yüzden, ofisine gidip onu arıyorsun.
He call you, or you call him?
- O mu seni aradı, sen mi aradın?
he gave you letter. you read.. and didn't even call sarfaraz later? did you call him?
mektubu sana verdi. sen de okudun... ve sonra sarfaraz'ı hiç aramadın aradın mı?
You go ahead and you call him, and you tell him how you tampered with the damned evidence!
- Onu ara ve söyle Kanıtları nasıl tahrif ettiğini söyle..
You call him, tell him bring her down, now.
Onu ara ve kızı aşağıya getirmesini söyle, hemen.
I'm going to go home and use the phone, call Lieutenant Brooks and tell him you out here freelancing this Omar case.
Evde Teğmen Brooks'u arayıp kafana göre Omar vakasını araştırdığını söyleyeceğim.
And when Mr. Clean comes back, you tell him to give me a call.
Ve Bay Temiz geldiğinde, ona beni aramasını söylersiniz.
Well, just call him and tell him, you can't make it.
O zaman, ara onu ve gelemeyeceğini söyle.
Tell him you'll call back. Tell who?
- Onu arayacağını söyle.
Well, if you hear from him, have him call me on this mobile.
Haber alırsan, bana bu telefondan ulaşmasını sağla.
So I'm gonna go talk to him, and then I'll call you guys later.
Yani onunla konuşacağım, sonra sizi ararım.
If Ronny does figure out anything would you have him call me?
Eğer Ronny herhangi bir şey hatırlarsa, beni arayabilir misin?
You can call him whatever the hell you want, but if you want to be respectful, stop parking your car outside our house.
Sen ona ne dersen de ama bana karşı saygıIı olmak istiyorsan evimizin önüne arabanı park etmekten vazgeç.
Well, I know that Jake loves having you around, but I'm. Because you don't ever bother to call him back!
Ben Jake'in seni etrafında istediğini biliyorum ama senin göçmenlik avukatın beni arıyor!
You used to call him CrumBum when he left the room.
Compton'a sizinle beraber gidebilir miyim?
You crippled him, you stole his future, and you call me an asshole?
Onu sakatladin, gelecegini çaldin, bana mi hiyar diyorsun?
Will you call some friends and ask them to pray for him?
Arkadaşları arayıp, Onun için dua etmeleri ister misin?
You guys going to call him?
Çocuklar onu arayacak mısınız?
Yeah, well, if he checks in, can you please have him call me?
Evet, pekala giriş yaptıysa, lütfen onu arar mısın?
Oh, hey, your dad has left like three million voicemail messages so you should probably call him.
Baban yaklaşık 3 milyon tane sesli mesaj bırakmış. Arasan iyi olur.
♪ You got to call him up and tell him what you want ♪
# Onu aramalı ve ne istediğini söylemelisin #
♪ Call him up and tell him what you want ♪ ♪
# Onu aramalı ve ne istediğini söylemelisin #
I'll call him. God, you're such a punk!
Onu ben arayacağım Tanrım ne gürültücü adamsın!
Okay, you need to hang up and call him, all right?
Hemen kapatıp onu araman gerekiyor tamam mı?
Quite right, perhaps you should call them this time. I'll keep an eye on him.
Haklısın, bu sefer de sen onları ara, ben arkadaşını izlemeye devam edebilirim.
Do you want to call him or not?
Onu aramak istiyor musun, istemiyor musun?
I want you to call him and tell him it's now or never, tomorrow, I'll be dead.
Arayıp, ona ya şimdi ya da asla yapamayacağımızı söylemeni istiyorum. Yarın, ölmüş olacağım.
Okay, well, could you please tell him to call me as soon as he gets home?
Peki, eve döner dönmez beni aramasını söyler misiniz?
You wanted me to call him.
Onu aramamı sen istedin.
If you let me call, I'll make him believe that giving the money back is the only way to save Sam's life.
Eğer aramama izin verirseniz, Sam'in hayatını kurtarmanın tek yolunun, parayı geri vermek olduğuna onu ikna edebilirim..
I'LL HAVE HIM CALL YOU.
Ona seni aramasını söylerim.
WHY DON'T YOU CALL THE OFFICE AND GIVE HIM THE DEETS AND - - AND - - AND WE'LL JUST FIGURE
Neden ofisi arayıp detayları ona anlatmıyorsun?
Why don't you go call Carl and have him pick up the Buick.
Sen niye gidip Carl'ı aramıyorsun hem Buick'i toplamak için onu alırsın.
Right. ... they both realize, you know, how short life is. And so the brother told him to call her to say he was sorry.
İkisi de hayatın ne kadar kısa olduğunu fark etti ve kardeşi de ona üzgün olduğunu söylemesi için kızı aramasını söyledi.
You go call him.
Git ve şunu çağır!
You go call him get him here!
Git ve şunu çağır, dedim! Yürü!
If you'd like to speak to an employee, you can call him or her on their private line. Okay, great.
Bir çalışan ile görüşmek istiyorsanız, onu direkt hattından aramalısınız.
You call Spinks right fuckin'now, and you tell him, she pulled out.
Hemen şimdi Spinks'i arıyorsun, ve ona kızın vazgeçtiğini söylüyorsun.
You should call him. You should call him and tell him.
Onu arayıp söylemelisin.
Okay, Rachel, honey, you go call grandpa, and you tell him not to watch the news and that I'm here with daddy now, okay?
- Rachel tatlım, büyükbabanı aramalısın. Ona haberleri izlememesini ve benim babanın yanında olduğumu söyle.
As you say, sir. I'll have him call you back.
Size söylediğim gibi efendim, kendisi sizi sonra arayacak.
You don't like it, I call your parole officer and tell him you've been stealing.
Eğer hoşuna gitmiyorsa, şartlı tahliye memurunu ararım ve para çaldığını söylerim.
I had to call him about another piece of business, but we were talking about you guys and how excited Fox is about your script.
Başka bir iş için onu aramam lazımdı. Ama sizin hakkınızda ve FOX'un sizin senaryonuzla ilgilenmesinin nasıl heyecan verici olduğuyla ilgili konuşuyorduk.
Listen, as soon as you hear from him, you have him call me on my cell.
Dinle, ondan haber alır almaz beni cebimden aramasını söyle.
I'll call him right away, you know, and...
Onu hemen arıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]