You need it translate Turkish
17,462 parallel translation
Well, if it's so simple, then you're not gonna need my help.
Madem o kadar basit benim yardımıma ihtiyacın yok.
I need it, and you certainly deserve a fresh start.
Benim ihtiyacım var. Sen de kesinlikle yeni bir başlangıcı hak ediyorsun.
But I need you to do it, OK?
Ama benim için bunu yapmanı istiyorum.
You just need to be in the country when you ingest it where there's trees, water, a field.
Sadece kullanırken yeşil bir alanda bulunman gerekiyor. Ağaçların, suyun, tarlaların olduğu bir yerde.
You need to overnight it, okay?
Bu geceye kadar halletmeniz lazım, tamam mı?
You two need to earn it.
Yardımımı mı istiyorsunuz?
It's just... I mean, if you need anything, let me know, okay?
Bir şeye ihtiyacın olursa bana söyleyebilirsin, tamam mı?
Now, you'll still need radiation and tamoxifen, but we got it.
Radyasyon ve temoksifen tedavisi göreceksin ama bunları da atlatacağız.
You need to go home and sleep it off.
Eve gidip uyuyup bunun geçmesini beklemelisin.
No. It... you should just take as long as you need.
İstediğin kadar kalmalısın.
You said it yourself we need to go back in.
İçeri girmemiz gerektiğini kendin söyledin.
If it were two a day, you wouldn't need to refill this frequently.
Eğer günde iki olsaydı bu kadar sık yenilemek zorunda kalmazdın.
Now it is you who need care.
İlgilenilmeye ihtiyacı olan sensin.
You need to drain it with a 32 French chest tube, Dr. Harrison.
32'lik göğüs tüpüyle boşaltmanız gerek Dr. Harrison.
Told you we didn't need to plead it out.
Söyledim sana bunu savunmamıza gerek yok.
Frisk it, do whatever you need to make sure that it's not evidence.
Kanıt olmadığından emin olana kadar, bir şeyler yap.
Well, if you've come here to apologize, there's absolutely no need for it.
Buraya özür dilemeye geldiysen, gerçekten buna gerek yok.
If it gets worse, you need surgery.
Kötüleşirse ameliyat olmanız gerekir.
But I'm telling you, you do not need to do it.
Ama sana söylüyorum, bunu yapmana gerek yok.
- She said we didn't need to do that, and if it came to it, you would take the bullet for both of us.
Buna gerek olmayacağını işler o noktaya gelirse de kendini bizim için feda edeceğini söyledi.
It's fully stocked... artificial G, hydroponics dome, everything you need.
Tamamen dolu... yapay yer çekimi hidroponik kubbe, ihtiyacın olan her şey.
That's what it's gonna be, Gilman, or I'll get what I need from Brady and you can take her statement and shove it up your ass.
- Son sözüm bu, Gilman. Yoksa istediğim şeyi Brady'den alırım. Siz de ifadenizi alıp kıçınıza sokarsınız.
Oh, I'm sure it is. And, um... you'll need this.
Eminim öyledir, bir de buna ihtiyacınız olacak.
You need to fill this out and take it to the DMV - before reclaiming your car.
Araç iade talebinden önce bu formu doldurup trafik şubesine götüreceksiniz.
That's why I need you to pull it together. Go into your mom's office, wait for her.
Bu yüzden senden sağlam durmanı annenin odasına gitmeni ve onu beklemeni istiyorum.
You need to give it back to me when we get off the train. No it's okay.
- Trenden indiğimizde bana geri vermelisin.
We can push it to tonight if you need sleep.
Uyuman gerekiyorsa akşama erteleyebiliriz.
As the leader of this surgical staff, you need to take charge of it.
Cerrahi personelin lideri olarak sorumluluğu üzerine almalısın.
Sometimes your ringer is off, and it's been off for so long that you forget that it's off, and you need someone to help you figure out how to turn it back on.
Bazen telefonunu sessize alırsın. O kadar uzun süre sessizde kalır ki unutursun. Sana tekrar açmanı söyleyecek birine ihtiyaç duyarsın.
It scares your mom, and I need to know where you are... at all times.
Anneni çok korkuttun. Üstelik her zaman nerede olduğunu bilmem gerek.
Y-You need to save a life, you do it.
Hayat kurtarmak için böyle kararlar vermemiz gerekir.
Except it turns out that to officially get the money, you need to have more than one number correct.
Ancak resmi olarak para kazanmamız için birden fazla numara tutturmamız gerekiyormuş.
Sometimes I need a fork, and you get it for me.
Bazen çatal lazım oluyor ve sen bana veriyorsun.
While you're at it, could you tell them we also need their records of any lawsuits pending, any threats against the hospital or staff?
Bunu yaparken, onlara ayrıca bekleyen davalarını, hastaneye ya da çalışanlarına karşı tehdit olup olmadığını da sorabilirsiniz.
And now that I have it, I have no need for either of you.
Artık bende olduğuna göre ikinizi de ihtiyacım yok.
Listen to me, there might not be any proof, but I am telling you that he paid off a guard and you need to do something about it.
Beni dinle, hiçbir kanıt olmayabilir ama sana söylüyorum gardiyana para ödedi ve bu konuda bir şeyler yapman gerek.
I'm gonna call up there and get to the bottom of this, but it might take a while, so I need you to be patient.
Orayı arayıp bu işin aslını öğreneceğim. Ama biraz vakit alabilir o yüzden sabırlı olmana ihtiyacım var.
Well, I need you to do it anyway. Jessica...
- Yine de bunu yapmana ihtiyacım var.
It's also why I need you to lay low until I can get him out of here.
Bu sebeple de onu buradan çıkarana kadar fazla dikkat çekmemeni istiyorum.
'Cause soon you won't even need the eyewear or the earwear,'cause it'll all be inside your head.
Çünkü hepsi kafanın içinde olacak.
- I need you to sign for it.
Teşekkürler. Bunun için imzan gerekiyor.
It's happening... and you need to step up.
Çocuğun olacak ve senin sorumluluğunu alman gerek.
Well, uh, that does it for me, unless you need me to stay and help... in any way.
Benden bu kadar. Tabii kalıp yardım etmemi istemezseniz. - Hangi konuda olursa olsun.
It's called "Naked Friends." I need you both.
İsmi "Çıplak Dostlar." İkiniz de lazımsınız.
But in those couple minutes, whatever you need to do, do it.
Ama bu süre içinde ne yapman gerekiyorsa yap.
I need quiet, so both you damsels shut it.
Sessizliğe ihtiyacım var yani siz iki küçük hanım da çenenizi kapatın.
Cabe, I need you to make a pit stop and, uh, you're not gonna like it.
Cabe, kısa bir mola vermen lazım ve bu hiç hoşuna gitmeyecek.
But you need to learn to control it, or it can be very dangerous.
Ancak kontrol etmeyi öğrenmen gerek, yoksa çok tehlikeli olur.
You know, that might still work, I only need it for the end of the year.
Orası hâlâ işime yarayabilir, bana sadece sene sonunda lazım.
I need you to give it to all available SWAT resources.
Tüm müsait SWAT ekiplerini oraya gönder.
I need to talk to you for a minute. It's important.
Seninle bir dakika konuşmamız gerek.
you need something 126
you need to rest 177
you need some help 125
you need me 391
you need to know 57
you need help 387
you need a ride 61
you need to sleep 33
you need anything 203
you need to relax 122
you need to rest 177
you need some help 125
you need me 391
you need to know 57
you need help 387
you need a ride 61
you need to sleep 33
you need anything 203
you need to relax 122