You need to leave translate Turkish
1,650 parallel translation
But now you need to leave.
ama simdi gitmen gerek.
I was slayed. You need to leave the jungle.
Ormandan ayrılmalısın.
You need to leave.
Gitmen gerekiyor.
But you need to leave town right now, sir.
Ama şehri derhal terk etmelisiniz, efendim.
If you need to leave early for any reason, you let me know.
Herhangi bir sebepten erken çıkmak istersen bana söyle.
Jackson, if you need to leave early for any reason, you let me know.
Jackson, bir sebepten erken ayrılmak istersen, haber ver.
Jackson, if you need to leave early for any reason, you let me know.
Jackson, herhangi sebepten dolayı çıkmak istersen söyle yeter.
I bet... I bet you've never even left your desk before. You need to leave.
Bahse girerim daha önce masandan bile ayrılmamışsındır.
Please. You need to leave.
Gitmen gerekiyor.
James, you need to leave.
James, buradan ayrılmalısın.
You need to leave jokes to people like me and Adam sandler.
Şaka işini ben ve Adam Sandler gibi adamlara bırakmalısın.
Dude, you need to leave yourself more room.
Dostum, kendine daha çok yer bırakmalısın.
And you need to leave the area. Okay.
- Senin de buradan gitmen lazım.
You need to leave.
Buradan gitmelisiniz.
- You need to leave.
- Gitmeniz gerek.
You need to leave.
Hemen git buradan.
And you need to leave this house.
Sen de bu evi terk et.
Actually you do need my permission and you need to leave right now.
Aslında benim iznime ihtiyacın var ve hemen burayı terk et. - Baba!
- You need to leave, sir.
- Gitmeniz gerekiyor, bayım.
You need to leave this alone.
Bu işin peşini bırak.
Look, I don't know how you're here, but you need to leave me alone, ok?
Nasıl burada olabiliyorsun bilmem ama başımdan gitmelisin. Tamam mı?
I don't want to know you, and I don't want any part of this, so you need to leave me alone.
Seni tanımak istemiyorum, ve bunun bir parçası olmak istemiyorum. Şimdi beni yalnız bırak.
You need to leave here before you lose sight of that.
Bunu kaybetmeden önce burayı terk Etmen gerekiyor.
I think you need to leave Hollis.
Sanırım Hollis'ten gitmen gerekiyor.
You need to leave.
Gitmelisin.
- Please, you need to leave.
- Lütfen, gitmen lazım.
You need to leave. Now.
- Gitmeniz lazım.
I need you to have no memory of seeing me, so I can leave you with nowhere to put your hat, or you can drink it.
Bana ait hiçbir anıya sahip olmamana ihtiyacım var. Bu yüzden, seni şapka takamayacak hâle getirebilirim ya da bunu içersin.
I don't know what you guys are doing here, but I need you to leave now.
Burada ne aradığınızı bilemiyorum ama, şimdi gitseniz iyi olur.
If you need to take a break or just take a little leave of absence...
Eğer mola vermeye ihtiyacın varsa, veya bir süre uzak kalmak istiyorsan...
I need to leave at 7 : 30, so you need to be here at that time 7 : 30 is too early.
İşe gitmem için 7 : 30'ta burada olman gerek. 7 : 30 çok erken.
I need you to leave the building discreetly.
Sakince binayı terk etmenizi istiyorum.
You need to leave.
Git artık.
I told you, he has something that we need, And when he turns it over to us, we'll leave.
Elinde bize lâzım olan bir şey var, onu alıp, hemen gideceğiz.
Ma'am, I'm gonna need you to leave. No...
Bayan, gitmeniz gerekiyor.
I need you to leave.
Şimdi gitmen gerek.
You know, you really only need one of everything. You don't have to leave, you can stay.
- Gerçekten size herşey lazım
Both of you need to just leave me alone.
İkiniz de rahat bırakın beni.
"Hey, man, if you need me to leave so you can jerk off, I'll do that," or whatever.
"Kanka, otuzbir çekebilmen için odadan çıkmamı istiyorsan çıkarım." gibi şeyler.
If you wanna leave, I'll give you enough money to get as far as you need.
Gitmek istersen, istediğin kadar uzağa gitmen için para vereceğim.
You need to get out and leave Cartwright to me.
Gitmeli ve Cartwright'i bana bırakmalısınız.
Before you leave, there's something I need to tell you.
Gitmeden önce sana söylemem gereken bir şey var.
Mr. Harrison, unless you're planning to press charges, I need to ask you to leave the building.
Bay Harrison, şikâyetçi olmayacaksanız buradan gitmenizi istiyorum.
I need you to leave a message for him there.
Oraya onun için bir mesaj bırakmanızı istiyorum.
In that time, I will do anything you think we need to do in order to leave.
Bu süre zarfında ayrılmak için yapmamız gereken neyse yapacağım.
Before I leave town, I just... I need to tell you that I'm sorry about what happened.
Şehirden ayrılmadan önce olanlar hakkında ne kadar üzgün olduğumu söylemek istedim.
Listen, if you need for us to leave - -
Eğer gitmemizi istersen...
I need you guys to leave.
Gitmenizi istiyorum.
I'm so sorry, but I need you to leave, all right?
Özür dilerim ama gitmen lazım?
I need to ask you to leave.
Gitmenizi istemek zorundayım.
I'm sorry, but you're gonna need to leave.
Üzgünüm, ancak gitmeniz gerekiyor.
you need to leave now 50
you need to leave right now 24
you need something 126
you need to rest 177
you need some help 125
you need me 391
you need to know 57
you need a ride 61
you need to sleep 33
you need anything 203
you need to leave right now 24
you need something 126
you need to rest 177
you need some help 125
you need me 391
you need to know 57
you need a ride 61
you need to sleep 33
you need anything 203
you need my help 75
you need to relax 122
you need help 387
you need to calm down 202
you need a hand 67
you need anything else 61
you needn't worry 60
you need to go home 72
you need money 83
you need to see this 158
you need to relax 122
you need help 387
you need to calm down 202
you need a hand 67
you need anything else 61
you needn't worry 60
you need to go home 72
you need money 83
you need to see this 158