English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You ok

You ok translate Turkish

29,456 parallel translation
Are you OK? Yeah.
- İyiyim, içeri girme.
Are you OK?
İyi misin?
Are you OK?
- İyi misin?
You OK?
İyi misin?
You OK?
Sen iyi misin?
- Dutch! - Are you OK?
İyi misin?
- You OK?
- Sen iyi misin?
You OK?
Alan, Sen iyi misin?
Oh my God, are you OK?
Aman tanrım, sen iyi misin?
Mark, you OK, what happened?
Mark, sen iyi misin, ne oldu?
You OK?
- Tamam mısınız?
Are you ok?
İyi misin?
How'bout you? You ok?
Peki ya sen, sen iyi misin?
You OK, Boss?
İyi misin patron?
In any case, I'll keep you informed. Ok?
Ben sizi haberdar edeceğim.
Kim Jan-ok, you listen to me!
Kim Jan Ok, aç kulağını da iyi dinle!
Kim Jan-ok, can you hear me?
Kim Jan Ok, duyuyor musun beni?
So you and Jang-ok have known each other since the provisional government?
Siz de Jang Ok ile geçici hükümetten beri tanışıyormuşsunuz.
The amount you've earned from betraying Kim Jang-ok.
Kim Jang Ok'a ihanet ederek kazandığınız kadar.
Are you OK?
Sen iyi misin?
You're gonna be OK.
Düzeleceksin.
You're gonna be OK.
Bir şeyin kalmayacak.
OK. Are you on the pill?
Doğum kontrol hapı kullanıyor musun?
OK, well, while you're thinking...
Tamam, pekala... Sen düşünürken...
OK, let's get you dressed...
Pekala, hadi seni hazırlayalım...
You do not have the luxury to mess around now that this is out of the bottle.
Artık oyalanma lüksün yok. Ok yaydan çıktı.
I know you're hungry, OK?
Aç olduğunu biliyorum tamam mı?
- I'm OK. I have a violent headache but, obviously, it hit you harder.
Şiddetli bir baş ağrım var ama belli ki seni daha kötü etkiledi.
You're not - that much younger than me, OK?
Benden çok da küçük değilsin, tamam mı?
I just wanna give you something to eat, OK?
Sana yiyecek bir şeyler vermek istiyorum tamam mı?
OK, I think I understand that, but I still don't get how when he dies, you die.
Tamam, sanırım anladım ama hâlâ o öldüğü zaman senin neden öleceğini anlamıyorum.
I don't need you, OK?
Sana ihtiyacım yok tamam mı?
- OK, now you're baiting me.
Pekâlâ, şimdi de sen benim canımı sıkıyorsun.
When they come, you wanna make sure you keep them at least two arm-lengths away from you, OK?
Geldikleri zaman senden iki kol mesafesi kadar uzak olduklarına emin ol tamam mı?
OK, because I just saw you back there, shaking like you were about to start crying.
Pekâlâ, az önce seni orada gördüm de ; ... ağlamaya başlayacakmış gibi titriyordun.
You're OK to keep going?
Devam edebilecek misin?
Stay right outside that door, OK? - You got it.
- Kapının önünde bekle olur mu?
Listen, I hope you're OK, mate.
Dinle, umarım iyisindir dostum.
It's a real shock to all of us, but if you need me, I'm here for you, OK?
Hepimize karşı büyük bir şok, ama bana ihtiyacın olursa, senin için buradayım, tamam mı?
Ok, I'm gonna tell you something, but it stays between us, OK?
Tamam, sana bir şey söyleyeceğim, ama aramızda kalacak, tamam mı?
I hope you're OK, mate.
Umarım iyisindir, dostum.
OK, then I'm coming with you.
Tamam, o halde seninle geliyorum.
You get yourself home, OK?
eve git, tamam mı?
You explain this, OK?
Bunu açıklayabilir misin?
You're sure that's OK?
Bundan emin misin?
Your mom phoned and said it would be OK if you stayed the night.
Annen aradı ve gece kalırsan iyi olacağını söyledi.
You got an arrow through your chest, man.
- Göğsünde bir ok var, dostum.
OK, I'll leave you to it.
Meseleyi sana bırakıyorum.
My hero cop boyfriend is all over TV telling people they're gonna be ok, so I tell everyone here to believe him, because, you know, he's one of the good ones.
Benim kahraman erkek arkadaşım televizyondan herşeyin iyi olacağını söylüyor, ben de herkese ona inanmalarını çünkü onun iyi adamlardan biri olduğunu söylüyorum.
The department of Health and Human Services would have you believe everything is ok inside the cordon.
Sağlık ve İnsan Hizmetleri sizi kordonun içinde herşeyin iyi olduğuna inandırmak istiyorlar.
! They you are OK.
Demek ki sizde bir sorun yok...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]