You passed out translate Turkish
647 parallel translation
You passed out.
Bayıldın
You passed out.
Bayıldınız.
You passed out.
- Sızdın.
- You passed out.
- Sızdın.
- You passed out.
- Bayıldın.
When you passed out. We thought you were dead.
Bayıldığında öldüğünü sandık.
- Then you passed out.
- Sonra sızdın.
She arrived that night before you passed out.
O gece sen bayılmadan önce gelmişti.
You passed out.
Çok sarhoştun.
Yesterday evening, you passed out.
Dün gece bayıldın.
You passed out.
Bayılmışsın.
You passed out.
Sızdın.
First is the time you passed out on the Bridge and the second is when we fired our main phasers into that force that is attacking us and seriously injured you.
İlki köprüde bayıldığınızda... İkincisi bize saldıran güce fazerlerle ateş ettiğimizde... Ki bu, yaralanmanıza neden oldu.
What'd you feel before you passed out?
Bayılmadan önce ne hissettiniz?
- You passed out, and I brought you in here.
- Bayıldın ve ben de seni buraya getirdim.
You must wonder... why I didn't kill you,... when you passed out!
Baygın olduğunuzda... Neden sizi öldürmediğimi... merak ediyorsunuzdur
You passed out in the exhibit room.
Sen, sergi odasındanın dışı geçtin.
Ten seconds into my gymnastics routine, you passed out.
Benim jimnastiğimin onuncu saniyesinde daldın gittin.
You passed out for a minute, that's all.
Bayıldın sadece, hepsi bu.
You passed out, and Mr. Boone brought you here to my office.
Bayılmışsınız. Sizi Bay Boone getirdi.
No. You passed out.
- Hayır, kendinden geçtin.
You passed out.
Bayıldın.
You passed out into your chocolate mousse.
Çikolatalı moussenizin içine bayıldınız.
Dad, you're the one who got drunk that night and just passed out.
Sarhoş olup olay çıkartan sen değil miydin?
When the boys found you, you were passed out cold.
Çocuklar seni soğuktan bayılmış bir halde bulmuşlar.
You are young, the moon is out, you have passed your exam you have champagne, and a girl who is decidedly... attractive.
Gençsin, ay ışıldıyor, sınavını geçtin şampanyan ve oldukça... çekici bir sevgilin var.
Yes, this is your first murder since they passed you out of Hendon, isn't it, Raines?
Evet, seni Hendon'dan gönderdiklerinden beri ilk cinayet olayın, değil mi, Raines?
You see, this was Miss Welenmelon's and Mr. Welenmelon's home before he passed on, and rather than sell it just because it was too big for her, she decided to rent out the rooms and that way she wouldn't be alone.
Teşekkürler. Beyefendi ölmeden önce burada Bay ve Bayan Welenmelon yaşıyordu. Hanımefendi, satmak yerine odaları kiralamayı uygun gördü.
You're the only one that passed out and I wanna know why.
Bayılan tek kişi sizdiniz ve ben nedenini bilmek istiyorum.
What did you feel before you passed out?
Bayılmadan önce ne hissettiniz?
Why do you say "snuffed, offed, knocked out, rubbed out, deceased, passed on"?
Neden "temizle, hakla, tepele, defterini dür, gebert" diyorsun?
When I go out with you and all those beautiful girls, I feel like life has passed me by.
Sen ve o güzel kızlarla dışarı çıktığım zaman hayatın bana teğet geçtiğini hissediyorum.
He threw everybody out, passed out and left you alone with Marlowe.
Herkesi evden dışarı mı attı? Dışarı çıktığında, sizi Bay Marlowe'la yalnız mı bıraktı?
And I remember when we passed 10,000 naked women on a frosty morning, already sorted out, you see, and put on the lorries.
Ayazın olduğu bir sabah, 10.000 çıplak kadının yanından geçtiğimizi hatırlıyorum. Sıraya dizilmişler ve kamyonlara konulmuşlardı.
You'd passed out, lying in the flames.
Burada kendinden geçmiş bir şekilde alevlerin arasında yatıyordun.
I love you but I almost passed out.
Seni seviyorum ama neredeyse bayılıyordum.
If you hadn't passed out, it woulïve been okay.
Sızmasaydın, iyi olacaktı.
After you drank the hypnotizing potion... and passed out, you all are moved here
İlaçlı çayı içtikten sonra da... bayıltıldınız, ve buraya taşındınız
You're at your best when you've passed out
En iyi halin, sızdığın zaman.
Hey, what do you want me to do? She's passed out.
Ne yapayım yani?
- Yes. - So he... Passed her around like a piece of Christmas candy while you were out playing golf.
Evet, sen bir yerlerde golf oynarken Noel şekerlemesi gibi üstünden geçti.
You were passed out at the time.
Tabi ki attım. Ama sen o sırada kendinde değildin.
You were passed out, am I right?
Yine sızmıştın, değil mi?
alice is passed out, you're out partying, and these two are screwing on your sofa.
Alice sarhoş, siz dışarıda parti yapıyorsunuz ve bunlar koltukta sevişiyor.
You look as if you had passed out in this one.
Bunlar iyi durmuyordu.
If our positions were reversed I wouldn't have been in here treating skinned elbows while you were lying passed out on your office floor.
Konumlarımız tam tersi olsaydı sen ofisinde, yerde yatarken burada sıyrık dirsekleri tedavi etmezdim.
As you can hear from the ambient sound around me, and I notice, with some relief, the Icelandic group on my floor have either checked or passed out,
Senin de duyabileceğin gibi, etraftan hiç ses gelmiyor gönül rahatlığıyla, aynı kattaki İzlandalıların ya otelden ayrıldıklarını ya da topluca bayıldıklarını söyleyebilirim.
You were passed out.
Kendinden geçmiştin.
You, passed out, wake up, get out of here!
Sen, bayılmış olan, uyan, çık buradan!
Remember in college when you passed Lettick the test out the window?
Üniversitedeyken testi pencereden Lettick'e uzattığın zamanı hatırlıyor musun?
Because he passed out drunk that night soaked in booze all you had to do was strike a match.
Çünkü o gece içkiden sızıp kalmıştı tek yapman gereken bir kibrit çakmaktı.
you passed 89
you passed the test 28
passed out 47
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
you passed the test 28
passed out 47
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of nowhere 149
out of 299
outside of work 17
out loud 97
out of respect 50
out of my sight 38
out like a light 17
out of my house 22
out of time 18
out of mind 55
out of 299
outside of work 17
out loud 97
out of respect 50
out of my sight 38
out like a light 17
out of my house 22
out of time 18
out of mind 55