You remember everything translate Turkish
588 parallel translation
You remember everything.
Herşeyi hatırlıyorsun.
- Did you remember everything?
- Bir şey unutmadın, değil mi?
You remember everything?
Her şeyi hatırlıyor musun?
Do you remember everything you read that quickly?
Okuduklarını hatırlıyor musun?
Daisy, do you remember everything we talked about?
Daisy, konuştuğumuz her şeyi hatırlıyor musun?
- You remember everything.
- Her şeyi hatırlıyorsunuz.
Do you remember everything?
Her şeyi hatırlıyor musun?
You remember everything you hear word for word?
Her duyduğunu kelimesi kelimesine hatırlar mısın?
Please try to tell me everything you can remember about that night in 1920.
Lütfen 1920 yılındaki o gece hakkında hatırladığınız herşeyi bana anlatın.
You can't remember everything you give me.
Bana verdiğin her şeyi hatırlayamayabilirsin Doc.
When you wake up, you'll remember everything you told me.
Uyandığınızda bana söylediğiniz her şeyi hatırlayacaksınız.
I remember, when you were little I gave you everything you wanted.
Hatırlıyorum da, sen ufakken istediğin her şeyi verirdim.
I'll try to remember everything... you ever said.
Söylediğin her şeyi... hatırlamaya çalışacağım.
If you can just try to remember everything you saw -
Sadece gördüklerinizi hatırlamaya çalışırsanız -
I want you to remember everything that happened, and tell me about it slowly.
Olan biten her şeyi hatırla ve ağır ağır anlat bakalım.
Remember everything I tell you.
Söylediğin herşeyi hatırlıyorum.
I remember you well and of everything.
Seni iyi hatırlıyorum her şeyi.
Remember what everyone's wearing and what you eat and everything so you can tell us.
Herkesin ne giydiğini, ne yediğini ve diğer her şeyi iyice ezberle. Böylece, sonra bize anlatabilirsin.
You just remember... from now on, everything you do, I'll be watching.
Sakın unutma... şu andan itibaren, yaptığın her şeyi izleyeceğim.
I'LL TOUCH YOUR HAND, AND WHEN I DO YOU WILL AWAKEN FEELING REFRESHED AND YOU WILL REMEMBER EVERYTHING YOU'VE SEEN.
Eline dokunacağım, ve bunu yaptığımda sen uyanacaksın ve gördüğün her şeyi hatırlayacaksın.
As you awaken, you will be drinking. ... and you will remember everything.
İçerken uyanacak ve her şeyi hatırlayacaksın.
When you wake up, you'll remember everything you've told me.
Uyandığın zaman bana anlattığın her şeyi hatırlayacaksın.
You'll remember everything you said.
Söylediğin her şeyi hatırlayacaksın.
You'll remember everything you told me.
Bana anlattığın her şeyi hatırlayacaksın.
I wanna be there when they execute you, boy... because I want you to remember me... when everything starts getting black, and you try and scream.
İdam ederlerken orada olmak isterdim evlat çünkü her şey kararmaya başlarken çığlık atmaya başladığını görmek istiyorum.
I remember my first flight on a plane as well as my holidays in Brittany, the first time I met you. Remember? I remember everything, even the way you were dressed.
Uçakla ilk uçtuğum zamanı ilaveten Brittany'daki tatilimde seninle tanıştığı mı.
From here on, you'll begin to remember everything.
Bundan böyle, her şeyi hatırlamaya başlayacaksınız.
In this you'll make notes of everything in the shop, what's lying, what's standing, and remember, she doesn't keep her wealth in the shop, but hidden under the floor.
Buna, dükkanda ne var ne yok her şeyi not edeceksin, ve unutma ki, servetini dükkanda değil, zeminin altında saklar.
- Remember, forget everything I tell you.
- Unutma, söylediğim her şeyi unut.
But remember - without running without winning, sport, everything that created you and your myth - what will be left?
Ama unutma ki koşu olmadan zafer olmadan, spor olmadan yarattığın kişiliğinden ve efsanenden geriye ne kalacak?
Whatever happens... remember... you're everything to me.
Ne olursa olsun sakın unutma hayatımın anlamı sensin.
Everything Harry tells you is a lie. Remember that. Everything Harry tells you is a lie.
Harry'nin söylediği her şey yalandır.
Money isn't everything, you have to leave something to remember you by.
Para her şey değildir. Hatırlanacak bir şeyler bırakmak gerekir.
- You have to remember, of course to multiply everything Mr. Lambert says by three.
- 60 santim mi? - Unutmayın Bay Lambert ne derse üçle çarpmak gerekir.
When I see you in that shirt, I remember everything...
Seni o gömleğin içinde gördükçe, her şeyi hatırlıyorum...
Just remember, beautiful, everything gets old if you do it often enough.
Unutma, bir tanem, yeterince sık yaparsan herşey eskir.
Miss Palm... please tell me everything you remember...
Bayan Palm... lütfen hatırladığınız her şeyi anlatın...
Now, I want you to tell me everything you can remember.
Şimdi bana hatırlayabildiğiniz her şeyi anlatmanızı istiyorum.
Remember, I'll tell you everything you have to do.
Unutma, yapman gereken herşeyi sana söyleyeceğim.
Remember, if you lose, you tell everything.
Unutma, kaybedersen, her şeyi anlatacaksın.
The old woman, she has to remember everything, you know that.
Olgun bir kadın her şeyi hatırlamak zorunda.
Now, Alan... when you wake up, you're going to remember everything you've told me.
şimdi, AIan... Uyandığında, bana söylediğin her şeyi hatırlayacaksın.
When you lose someone, you want to think about everything you can remember.
Birini kaybettiğin zaman anımsayabildiğin her şeyi düşünürsün.
Yes... I remember everything you say.
Evet... söylediğin hiçbir şeyi unutmayacağım
I remember everything you taught me Every book I've ever read
# Ben, senin, bana öğrettiğin her şeyi hatırlıyorum
We didn't get everything we needed last time we were in. You asked us to leave. Remember, old man?
İhtiyacımız olan herşeyi al.
" I remember everything about you ; every move no matter how insignificant it may seem.
" Seninle ilgili her şeyi hatırlıyorum ne kadar önemsiz görünse de, her hareketini.
he's back. Okay, remember, this is his first time back since the operation, so just make a big welcome for him and act like you're interested in everything he has to say.
Sıcak ve güzel bir karşılama yapmalıyız.
Now, remember, if you lose, you lose everything, but if you win, you win everything.
Unutmayın, kaybederseniz, her şeyi kaybedersiniz fakat kazanırsanız da, her şeyi kazanırsınız.
YEAH, BUT REMEMBER WHEN I STARTED TO, YOU KNOW, REORGANIZE AND FIX THINGS UP AND EVERYTHING.
Evet, ama eşyaları yeniden düzenlemeye ve yerleştirmeye başladığım zamanı hatırla.
I'm sure the experience will be everything you remember it to be.
Onunla ilgili anımsadığınız herşeyi yeniden yaşayacağınıza eminim.
you remember me 243
you remember that 340
you remember 747
you remembered 141
you remember him 113
you remember it 25
you remember her 81
you remember now 22
you remember mr 29
you remember this 47
you remember that 340
you remember 747
you remembered 141
you remember him 113
you remember it 25
you remember her 81
you remember now 22
you remember mr 29
you remember this 47
you remember dr 19
everything is fine 327
everything 4202
everything will be fine 299
everything is awesome 16
everything's gonna be okay 291
everything is good 35
everything will be alright 53
everything is possible 23
everything okay 1482
everything is fine 327
everything 4202
everything will be fine 299
everything is awesome 16
everything's gonna be okay 291
everything is good 35
everything will be alright 53
everything is possible 23
everything okay 1482
everything is perfect 26
everything is wrong 17
everything is ok 38
everything is great 31
everything is okay 87
everything is alright 24
everything is gonna be okay 39
everything ok 306
everything good 79
everything's fine 1373
everything is wrong 17
everything is ok 38
everything is great 31
everything is okay 87
everything is alright 24
everything is gonna be okay 39
everything ok 306
everything good 79
everything's fine 1373