English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Б ] / Большая удача

Большая удача translate Turkish

77 parallel translation
Женитьба на ней — моя самая большая удача.
Hayatımda yaptığım en iyi şey, onunla evlenmek oldu.
Это, конечно, большая удача. О, вспомнил.
Kesinlikle benim için iyi anlama geliyor.
Большая удача, солнышко.
Her şey değişecek!
Большая удача, да?
Büyük bir hitti, değil mi?
Да, согласен, это большая удача.
Katılıyorum, tamamen şans eseri.
Такие находки - большая удача.
Para edebilir, biliyorsun. Bu şeyleri kazıp çıkarmanın insana bir servet kazandırdığını biliyorum.
- А. Капитан, это большая планета. Это будет большая удача, если ваш десант что-то обнаружит.
Kaptan, bir şey bulmaları tamamen şans eseri olacak.
Врачи говорили, если Арни доживет до 10-ти лет - это уже будет большая удача.
Doktorlar Arnie için "On yaşına kadar yaşarsa şanslısınız" demişlerdi.
Смерть её тёти - это большая удача для тебя.
Teyzesinin ölmesi başına gelen en iyi şey.
- Да, для простого инженера это большая удача.
Evet, eğer bir mühendissen daha kötüsünü yapabilirsin.
Попасть на ее обед - большая удача.
Bu tip akşam yemekleri önemli davetlerdi.
Они отплыли из Плимута и высадились в Плимуте. Большая удача!
Plymouth'dan yola çıktılar ve Plymouth'a geldiler.
Мистер большая удача, а?
Bay Şanslı huh?
Дятлы с хохолком - очень редкие особи, отклонение о нормы. Это большая удача.
Evet doğada gelişmiş ibikleri olan... ağaçkakanlara rastlansaydı bu çok... heyecan verici olurdu.
Большая удача!
Büyük vuruş!
Это для меня большая удача.
Gerçekten. Biraz... bilirsin, biraz...
Это для него большая удача. Все взаправду.
Bu onun için iyi ve gerçek bir anlaşma.
Это большая удача.
Güzel bir talih.
Это большая удача.
Bugünlere çok iyi geliyor.
Это была бы большая удача, Макс.
En büyük vurgunlarımızdan biri olacaktı, Max.
- Это была бы большая удача для "Ока".
En büyük vurgunlardan biri olacak.
Я так же думала о своём первом муже. А теперь большая удача, если дочка выходные с отцом проведёт и с Мисс Новые Сиськи.
Şimdi eğer benim çocuklarım babalarıyla beraber bir hafta sonu geçiyorlarsa şanslıyım..
Постоянный мужчина и ребёнок это слишком большая удача.
Erkek arkadaş ve bir bebek kulağa fazlasıyla iyi geliyor.
Большая удача, что продается дом в таком квартале.
Bu muhitte bir ev satışa çıkarıldığında bunun gerçek bir darbe olduğunu söylemeliyim.
Ну, мистер Баллок. После событий вчерашней ночи, для такого жалкого писаки как я большая удача встретить вас и мистера Хикока обедающими в одном месте.
Bay Bullock, dün geceki olaylardan sonra... bir gazeteci için... sizi ve Bay Hickok'u aynı yemek odasında bulmak... büyük şans demek.
Мыльная опера - большая удача. Но не упускаю ли я возможностей?
Yani, bu pembe dizi olayı güzel bir iş, ama fırsatları kaçırıyor muyum?
Хорошо, тогда, я думаю что то, что вы здесь - большая удача для нас, тренер.
Öyleyse sizi aramızda gördüğümüz için şanslıyız, koç.
Фез, то что каждый коп в Висконсине не следит за нами это большая удача.
Fez, Wisconsin'deki her polisin bizi aramıyor olması, herhalde iyi bir şeydir.
Это правда большая удача.
İşin içinde dağ gibi altın var.
Даже предсказание "Большая удача" чаще вытаскивают два человека подряд.
Hayır, ben biliyorum. Ve siz de Sawaki-san.
40 недель, но если близнецы, то достаточно 36-ти, в случае с пятью, 34 недели - большая удача.
40 hafta ama ikizlerde 36 hafta normal süre olarak kabul edilir. Beşizlerde ise 34 haftaya ulaşmak büyük başarı olarak görülür.
Самая большая удача - когда ребенок отдан тем, кому он нужен.
Zafer, bebeğin onu isteyen birisine verilmesi.
Это была действительно большая удача встретить вас обоих.
İkinizle tanışmak benim için harika bir dönüm noktası oldu.
Удача. Большая удача. [англ.]
Şanslı, çok şanslı.
Большая удача. [англ.]
Çok şanslı.
Большая удача?
Çok şanslı?
И это большая удача для нас для всех, что она работает у нас.
Ve işte bu yüzden, burada olması bizim için büyük bir şans.
Большая удача!
Büyük şans!
Большая удача, что я уцелела.
Hayatta kaldığım için şanslıyım.
Это большая удача, если он возвращается домой в 9 вечера.
Eğer akşam 9 : 00'da eve gelirse şanslı sayılıyorduk.
Человека, чей огонь украден, противником, которому только способствует большая удача.
Rakibi tarafından ateşi çalınan birinin rakibinin tek avantajı üstün şansıdır.
Это большая удача. Легкие еще могут функционировать.
Eğer şanslıysak, ciğerler uzun süre işimizi görür.
И ты - это моя самая большая удача в жизни
Sana sahip olmaksa benim en büyük talihimdi.
Большая удача прискачет ко мне на лошадях Аполлона.
Apollo'nun atları emrimde olsa ancak bu kadar şanslı olurdum herhâlde.
Имея дело с министерством юстиции, отделаться только этим - большая удача.
Adalet Bakanlığını düşününce, sadece bununla kalırsa iyi.
Спенсер, это большая удача для тебя.
Spencer bu, senin için dönüm noktası.
Безусловно, это большая удача, что ты смог найти противоядие, Гаюс.
Şanslıyım ki, panzehiri bulmuşsun, Gaius.
В каком-то смысле для тебя иметь такого ребенка - большая удача.
Bu belayı atlatacaksın ve ne kadar iyi bir evlada sahip olduğunu göreceksin.
Слишком большая удача.
Biraz şanslısın.
Господа, это большая удача.
Bu hayatınızın şansı.
- Это большая удача.
- Piyango tam vurdu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]