English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ В ] / Вы ведь знали

Вы ведь знали translate Turkish

58 parallel translation
Вы ведь знали обо всем, правда?
Olacaklardan haberin vardı, değil mi?
Вы ведь знали миссис Барбару Аллен, да, майор Юстас?
Sanırım Bayan Barbara Allen'ı tanıyordunuz, Binbaşı Eustace.
Вы соучастники. Вы ведь знали, кто вас возглавляет.
Yapılanlara dahil oldunuz, oysa başınızda kimin olduğunu çok iyi biliyordunuz.
Вы вызвались добровольцем сражаться на Рубеже при всём при том, вы ведь знали, что это было самоубийство.
Saü çıkma şansının olmadığını bilmene rağmen Son Savunma için gönüllü oldun.
Вы ведь знали, что дали мне злую руку, верно?
Bana uğursuz bir el verdiğini biliyorsun, değil mi?
Вы ведь знали, чем занимался Такер, да?
Siz Tucker'ın yaptıklarından haberdardınız, değil mi?
Вы ведь знали, что его величество собирается устроить эту неожиданную встречу?
Majestelerinin yaptığı bu sürpriz ziyaretten haberiniz vardı değil mi?
Они дурачили меня и вы ведь знали, что нельзя лгать лидеру бригады.... худшее - это ложь своему брату по оружию.
Beni kandırdılar. Liderinize yalan söyleyemeyeceğinizi biliyorsunuz. Daha kötüsü, kardeşliğinize.
Вы ведь знали его? К чему все это, Дрейк?
Nereye varmaya çalışıyorsun Dedektif Drake?
Вы ведь знали об этом, да?
Haberiniz var, değil mi?
Вы ведь знали, что Обама первый черный президент?
Siz ikiniz Obama'nın ilk zenci başkan olduğunu biliyorsunuz, değil mi?
Вы ведь знали, да?
- Biliyordunuz değil mi?
Вы ведь знали - на него тоже покушались.
Saldırıyı hatırlar mısın?
Да, но вы такой проницательный человек, доктор Вик. Вы ведь знали, что грядет.
Evet.
Вы ведь знали, что Жаклин не ваша дочь.
Jacqueline'in kızınız olmadığını biliyordunuz, değil mi?
Ведь вы знали, что я смогу пробудить ее чувства к жизни.
Çünkü onun duygularını canlandırabileceğimi biliyordunuz.
А ведь вы всегда знали, что я сделаю это.
Bunu yapabileceğimi hep düşündün, öyle değil mi?
Если бы мы знали точное время и координаты, ведь экипаж указал... Вы можете установить точное место, в котором корабль пошел ко дну?
" Devonshire'" ın son olduğunu sandığı yeri biliyorsak, tam nerede battığını bulabilir misin?
Значит, вы знали и понимали эти правила... -... в компании Кобб, ведь так? - Да.
Yani Cobb Co'daki flört politikasından haberiniz vardı ve bunu anlamıştınız, değil mi Bay Cloves?
Вы знали, что такое возможно, ведь так?
Bunun olacağını biliyordunuz, değil mi?
Вы ведь тоже знали Эдмона?
Edmond'u... tanıyorsunuz değil mi?
Ну что вы, вы ведь не знали.
- Yoo bilemezdiniz.
Вы не знали? Но это ведь так очевидно.
Bilmiyor muydunuz, açıkça ortada.
Но Вы ведь всё это и так знали, не так ли?
Ama sen zaten tüm bunları biliyorsun değil mi?
Вы ведь заранее знали мой ответ, и знали, что вам надо его услышать.
Kesinlikle seninle aynı fikirde olacağımı düşündüğün için. Benim cevabımın ne olacağını biliyordun ve bunu duymaya ihtiyacın vardı.
Самое странное, что мы знали друг друга только три дня. Но так бывает иногда, вы ведь знаете. Да!
İşin tuhaf yanı, birbirimizi tanıyalı daha üç gün olmuştu ama bazen öyle olur ya, bilirsiniz.
Если бы вы знали меня лучше, вы увидели бы как это забавно, это ведь не моя обязанность.
Eğer beni tanısaydınız bunun çok garip olduğunu anlardınız çünkü bu benim yapacağım bir şey değil.
Майкл, вы ведь даже ее не знали.
Michael, onu tanımıyordun bile.
Вы ведь не знали, что перчатки тоже могут оставлять отпечатки, верно, Харви?
Eldivenin iz bırakabileceğini bilmiyordun değil mi?
Вам было любопытно, ведь обо мне вы ничего не знали, так что...
Benim hakkımda bir şey bilmiyordun ve merak ettin. Evet...
- Но ведь когда она обнимала Вас, Вы уже знали, что она лесбиянка?
- Peki kolunu omzunuza attığında lezbiyen olduğunu biliyor muydunuz?
Ведь если Вы знали, что она лесбиянка, и всё-таки получили от неё протекцию...
Yani lezbiyense ve siz ondan ayrıcalıklı muamele görüyorsanız -
Но вы это и так знали, правда ведь?
Ama sen zaten bunu biliyordun, değil mi?
Вы ведь ее знали.
Belki onu tanıyordunuz.
Да ладно, вы ведь это уже знали.
Bullocks, çoktan biliyorsundur.
Но как бы Вы принесли устройство Толману, ведь вы знали, что мы ждали вас в приемной.
Ama cihazı Tolman'a götürseydin seni bekliyor olurduk.
Вы ведь знали его, верно?
- Onu tanıyordun değil mi?
- Но вы ведь не знали, что я приду.
- Senin de masada yerin hazır.
Вы знали, так ведь?
Biliyordun, değil mi?
- Вы знали её, ведь так?
- Tanıyordunuz, değil mi?
Вы даже не знали, что это такое, так ведь?
Ne olduğunu bile bilmiyorsun, değil mi?
Я ведь загуглю, чтоб вы знали.
Google'da araştıracağım, bilginiz olsun sadece.
Вы ведь про это знали, да? Ну теперь знаю.
- Onu zaten biliyordunuz, değil mi?
Вы знали условия эксперимента, ведь вы помогали их разрабатывать.
Deneyi biliyordun, tasarımda yardımcı oldun.
Вы ведь не знали лучшей жизни.
Amcam muhtemelen buranın yapımında emek harcamıştır.
Но это нормально. Вы ведь не знали.
Önemli değil.
- Вы знали,.. так ведь?
- Biliyordun... değil mi?
Вы ведь его знали?
Jack Davari hakkında. Onu tanıyorsunuz, değil mi?
Вы сделали всё похожим на инфаркт, ведь вы знали, что их отец умер от этого.
- Meseleyi kendin halletmeye karar verdin. - Neden söz ettiğini bilmiyorsun.
Она исключение подтверждающее правило, ведь... знали бы вы моего парня, Арлена...
Aslında, istisna kuralları kanıtlıyor, çünkü bildiğiniz gibi, sevgilim Arlen...
Он ведь был вам никто. Вы даже не знали его имени.
Ve daha adını bile bilmediğin adam öylece yattı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]