English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Д ] / До завтра

До завтра translate Turkish

2,214 parallel translation
Я знаю, что время не ждёт, но мы с Генри не сможем вернуться до завтра.
Zamanımız kısıtlı olduğunu biliyorum, ama Henry ve ben yarına kadar dönmeyeceğiz.
До завтра, кардинал.
Yarın, kardinal.
До завтра.
Yarın.
Знаешь, я спокойно отложу это до завтра.
O işi yarına bıraksak benim için hiç sorun olmaz.
Я имею в виду, он не выйдет до завтра.
Demek istediğim, yarına kadar dışarı çıkmaz.
Ты дал мне время до завтра, но уже сейас требуешь ответа?
Bana yarına kadar zaman veriyorsun ve şimdi de baskı mı yapıyorsun?
Начиная с этого момента до завтрашнего обеда я делаю это, а потом, завтра ночью, я делаю тебя.
Tamam, um, şuna ne dersin? Şu andan itibaren yarın öğlene kadar, bunu yaparım, sonra yarın gece de bunu yaparım.
- Пока, до завтра.
Yarın görüşürüz.
Пока, до завтра.
Yarın görüşürüz.
Да, спасибо. До завтра.
Peki, teşekkürler.
Прекрасно, до завтра.
Tamam, neyse, yarın görüşürüz. / / Tasss
Хм... если тебе нужны наличные, ты должна подождать До завтра, и я смогу сходить в банк
Nakit istiyorsan eğer,... yarına kadar beklemek zorundasın, bu sayede bankadan para çekebileyim.
Хорошо, до завтра.
Tamam, yarın!
До завтра, детектив.
Yarın görüşürüz, dedektif.
До завтра!
Yarın görüşürüz.
Просто подожди меня до завтра, и я к тебе приеду, хорошо?
Yarına kadar izin ver, seni gelip göreceğim, tamam mı?
До завтра, Тим.
İyi geceler Tim.
До завтра, дорогуша.
İyi geceler, tatlım.
Я думал, это подождет до завтра. Ну конечно!
- Yarına kadar gitmeyecek sanıyordum.
Ну что ж, тогда до завтра.
Sanırım yarın görüşürüz.
До завтра, миссис Пуччи.
Yarın görüşürüz, Bayan Pucci.
До завтра, милорд...
Yarın görüşmek üzere lordum.
Это не может подождать до завтра?
Yarına kadar bekleyemez mi?
Я буду здесь ещё до завтра, вот завтра будет паршиво. Нет.
Değilim.
Думаю, нужно отложить прощание до завтра.
Elvedaları, yarın öğle yemeğine bırakmalıyız.
До завтра, Папай!
Yarın görüşürüz, Pörtlek.
До завтра, мой друг.
Yarına kadar dostlarım.
До завтра, мсье.
Yarın görüşürüz, efendim.
Больше мне ничего не нужно. Ладно... тогда... до завтра!
İstediğim sadece bu... yarın görüşürüz!
Сказала ведь "до завтра".
O'na bugün geleceğimi önceden söylemiştim...
До завтра, Дэнни.
Yarın görüşürüz, Danny.
Так что до завтра, ладно?
Yarın görüşürüz tamam mı?
До завтра Надин.
Yarın açılışı Nadine yapıcak.
Может подождем до завтра?
Sence beklesek? Yarını falan?
А это до завтра не подождет?
Yarına kadar bekleyemez mi?
До завтра, Кэфри.
Yarın görüşürüz, Caffrey.
Этот новый агент будет в городе до завтра.
Çaylak ajan yarına kadar şehirde.
- До завтра, Нил. - Ага. Эй
- Yarın görüşürüz Neal.
Дебаты о платье подождут до завтра.
Gelinlik tartışması yarına kadar bekleyebilir.
До завтра.
Yarına kadar.
- Ну ладно. До завтра тогда?
Tamam.
Ну, до завтра, морячка.
Öyleyse yarın görüşürüz denizci.
Мы идем купаться на озеро Вилер завтра, и я дам ему дойти до второй базы.
Yarın Wheeler Gölü'nde yüzmeye gideceğiz ve ikinci aşamaya geçmesine izin vereceğim.
До завтра.
Yarın görüşürüz.
До встречи завтра?
Yarın görüşür müyüz?
Завтра День Святого Валентина, всё будет в красно-розовых тонах, и Бев предложила надеть фиолетовое, тем самым показав, что нам до праздника нет дела.
Yarın Sevgililer Günü olduğu için her şey pembeyle kırmızıya boyanmış. Bev de bu günü hiç umursamadığımızı belli etmemiz için mor giymemizi önerdi.
Сегодня, на специальной пресс-конференции Портман из городского совета, откровенно пошутил, что удвоит свою охрану до голосования, назначенного на завтра.
Şehir Meclisi'nin bugünkü özel oturumundan sonra yapılan basın toplantısında, lâfını esirgemeyen Portman zamanı yarın olarak belirlenen oylama sonrasına kadar kendi güvenlik ekibini ikiye katlayacağına dair nükte yaptı.
Прекрасная идея. Можем мы отправиться до того, как завтра откроются банки?
Bankalar açılmadan çıkabilir miyiz?
До двух дня завтра, когда я улетаю в Вегас.
Yarın, saat 2'deki Vegas uçuşuma kadar.
До свидания, увидимся завтра
- Hoşça kalın, Hemşire Williams.
Он был в ярости, когда разговаривал со мной по телефону, а потом умолял принять его до того, как контракт завтра вступит в силу.
Bana telefonda ateş püskürdükten sonra bana bir an önce ücreti ile ilgili düzenlemenin yürürlüğe girmesinin düzeltilmesi konusunda yalvardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]