English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ М ] / Мою жизнь

Мою жизнь translate Turkish

3,803 parallel translation
И тогда я прошел интернет-обучение об увеличении производительности, и это изменило мою жизнь.
- Lip. Ardından verimliliği arttırma üzerine bir ağ semineri aldım ve hayatımı değiştirdi.
За то, что спас мою жизнь.
Hayatımı kurtardığı için.
Послушай, я люблю тебя, но ты не должна вмешиваться в мою жизнь.
Seni seviyorum ama kendi işine baksan iyi olur.
Ты самое непорочное, что у меня есть, но я вижу, что ты поддаешься той же тьме, что преследует меня всю мою жизнь и это заразило всю эту семью и я не позволю ей испортить и тебя.
Sahip olduğum tek saf şey sensin ama senin de hayatım boyunca beni takip etmiş ve bu aileye bulaşmış olan karanlık tarafa sürüklenebileceğini biliyorum. Seni de yoldan çıkarmasına izin vermem.
Они единственные, кто сражается за мою жизнь.
Beni hayatta tutmak için savaşan bir tek onlar.
Я моряк всю мою жизнь. - О Боже.
Sonuna kadar bahriyeliyim ben.
Потому что, несмотря на все компромиссы и споры и ссоры, и иногда даже скуку, я не могу представить мою жизнь без него.
Çünkü tüm verilen ödünlere, uzlaşmalara, tartışmalara hatta bazen bıkkınlıklara rağmen onsuz bir hayatı düşünemiyorum.
Я пробовала представить мою жизнь без тебя. И знаешь что?
Sensiz bir hayatı düşünmeye çalıştım ve ne oldu biliyor musun?
Кэтрин, он промыл мне мозги, отнял мою жизнь, мои воспоминания, потом заставил убивать для него.
Catherine, baban benim beynimi yıkadı, hayatımı, hatıralarımı elimden aldı sonra onun için adam öldürttü.
Я только хотел сказать, что эти дни у вас в доме изменили мою жизнь, серьёзно.
. Şunu söylemek istiyorum, birkaç gün sizinle yaşamak hayat değiştiriyor, cidden.
Я приехала домой с хорошим новостями, с отличными новостями, с лучшими новостями за всю мою жизнь, и даже рассказать их не могу, как встречаюсь нос к носу с обломками твоего сраного прошлого.
Güzel haberlerle, harika haberlerle hatta hayatımın en büyük haberiyle eve geliyorum ama senin geçmişinin enkazlarını temizlemeden söyleyemiyorum bile.
- Вы изменили мою жизнь.
- Hayatımı değiştirdin.
Зачем мне рушить мою жизнь?
Neden sanki hayatımı rezil etmem gerekiyordu?
Я бы отдал все, чтобы провести мою жизнь, неважно долго ли, вместе с тобой.
Hayatımdaki her şeyi, ne kadar sürerse sürsün sana verecektim.
Алекс боролась за мою жизнь, искала способ пробудить меня.
Alex hayatım için savaşıyordu, beni geri getirmek için bir yol arıyor.
Эта группа изменила мою жизнь. Отлично.
- Şu destek grubu oldukça fark yarattı.
что разрушила мою жизнь.
- Evet. - Hayatımı mahvettiğin için teşekkürler.
Так я жила всю мою жизнь.
Şunlar safir, bu da elmas.
Знаешь, всю мою жизнь я считал себя обязанным тебе.
Bütün hayatım boyunca sana bir şeyler borçlu olduğumu hissettim.
Ты не вправе возвращать ее в мою жизнь.
Onu beni hayatıma sokma hakkın yoktu.
Я намерен прекратить влияние того, что случилось много лет назад, на всю мою жизнь.
Yıllar önce başıma gelen kötü bir şeyin hayat hikâyem olmasına izin vermemeliyim.
Всю мою жизнь, они говорили мне ужасные вещи о вас.
Hayatım boyunca, bize sizinle ilgili çok kötü şeyler anlattılar.
Я никогда не знал, Но мне кажется я искал тебя всю мою жизнь.
Ah, bunu şimdiye kadar bilmiyordum, ama galiba hayatım boyunca seni arıyordum.
А ты бросил меня в самый уязвимый за всю мою жизнь момент!
Hayatımda hiç olmadığım kadar çaresiz bir anımda beni nasıl terk edersin!
Екатерина была занята Либо она знала, что покушение на мою жизнь, завершиться неудачно.
Catherine biraz meşguldü ya suikastın başarısız olabileceğini düşündü..
Он спас мою жизнь.
Hayatımı kurtarmıştı.
Бо изменила мою жизнь.
Bo hayatımı değiştirmişti.
Лучший подарок за всю мою жизнь.
Bütün hayatım boyunca aldığım en iyi hediyeydi.
Почему ты продолжаешь вмешиваться В мою личную жизнь? Во всю мою жизнь!
- Neden aşk hayatıma girip duruyorsun?
Уэйд, он спас мою жизнь.
- Wade, resmen hayatımı kurtardı.
Я не хочу полагаться на какие-нибудь волшебные таблетки, чтобы спасти мою жизнь в следующий раз.
Bir dahaki sefere beni kurtaracak büyülü ilaca güvenmek istemiyorum.
Вы пытались спасти мою жизнь.
Hayatımı kurtarmaya çalışıyordun.
Вы спасли мою жизнь.
Hayatımı kurtardın.
Сохранив мою жизнь, ты заслужил свободный вход.
Hayatımı kurtarmak serbest giriş hakkı kazandırdı sana.
Забери мою жизнь, или я заберу его.
Ya benim canımı ya da onunkini al.
Вы подвергли мою жизнь опасности, не сказав мне всю правду, агент Лэндон, и я думаю, я заслуживаю знать, почему.
Bana tüm bilmem gerekenleri anlatmadan hayatımı riske attınız, Ajan London. Ve sanırım bilmeyi hak ediyorum.
Всю мою жизнь я любила балет.
Hayatım boyunca, baleye aşıktım.
Я не понимал, как мне повезло, что Дилан вернулся в мою жизнь, после того, как я его потерял.
Sanırım Dylan'ı geri kazanarak ne kadar şanslı biri olduğumu onu kaybedene dek anlayamadım.
Ладно. Хватит описывать мою жизнь.
Tamam, hayatımı anlatmayı kes artık.
Любопытство сохраняет мою жизнь.
Merak beni hayatta tutar.
Этот парень спас мою жизнь.
- Bu adam benim hayatımı kurtardı.
Нет, это ты спас мою жизнь.
- Hayır, sen benim hayatımı kurtardın.
И она спасла мою жизнь.
Ve benim hayatımı kurtardı.
Это не остановило Англию от покушений на мою жизнь.
İngilizlerin hayatıma kast etmelerini durdurmadım.
Я знаю, они думали, что сохранили мою жизнь или в конце концов Мерри сделает.
Hayatımı kurtardıklarını düşündüklerini biliyorum. En azından Mary öyle düşündü.
Мне бы хотелось вернуть мою прежнюю жизнь, когда я не была гением математики, а всё, чего хотела, — заниматься с тобой сексом и болтать со своим котом.
Sacede matematik dahisi olmadığım Eski hayatımı geri almak Seninle takılmak,
Что из большой любви к Господу... пожертвую ему всю свою жизнь. И он примет мою жертву.
Tanrı'nın muazzam sevgisi haricinde, nasıl, bir fedakarlık olarak O'na, bütün hayatımı sunabileceğimi, ve O'nun fedakarlığı nasıl kabul edeceğini.
Успокойся, я просто спрашиваю, должен ли я посвятить этому всю мою оставшуюся жизнь.
Hayatımı bu işe adayıp adamayacağımı soruyorum. - Belki de...
Прости, если ты находишь мою отчаянную борьбу за жизнь такой скучной.
Umutsuz yaşam mücadelemle seni sıktıysam özür dilerim.
Чтоб жизнь сказкой не казалась, вы еще и пытались убить мою собаку?
Sevgililer Günü yeterince kötü değilmiş gibi bir de köpeğimi öldürmeye mi çalıştınız?
Любили играть в "Жизнь", пока она не разрушила мою.
Hayatımı mahvedene kadar en sevdiğimiz oyun hayattı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]