Жизнь хороша translate Turkish

Я Вас так просто теперь не отпущу. Жизнь хороша, просто потому что это жизнь.

Yaşamanın harika tarafı, böyle şeylerin olabilmesidir.

Моя красотка, моя душа, с рок-н-роллом жизнь хороша!

Kutsa ruhumu azgın patatesim Rock'n'roll'u gerçekten severim

Моя красотка, моя душа, с рок-н-роллом жизнь хороша

Kutsa ruhumu azgın patatesim Rock'n'roll'u gerçekten severim

Жизнь хороша в Лос-Анджелесе.

Los Angeles'te hayat güzeldir.

Поэтому, когда жизнь хороша, и ты обнаруживаешь себя с двумя непонятными типами, можно считать, что день не удался.

Hayatının çok iyi gittiğini düşünürken kendini Metallica'dan atılmış 2 adamla beraber yürürken bulunca, kötü bir gün geçirdiğini sanabilirsin.

Жизнь хороша!

Hayat ne kadar güzel.

- В ваших мечтах жизнь хороша?

Rüyandaki yaşam güzel mi?

@ где жизнь хороша. @

Geçerli değil

Жизнь хороша, не так ли?

Yaşamak güzeldir.

Жизнь хороша.

Hayat güzel.

- Да, жизнь хороша.

- Evet, hayat güzel.

Жизнь хороша. Спасибо.

Yaşamak çok güzel ve benimle paylaştığınız için teşekkür ederim.

Жизнь хороша.

Hayat güzeldir.

Возможно, дальше ты расслабишься,.. ... чуть опъянеешь, решишь, что жизнь хороша, девчонки не лезут. И тут подваливает шикарный кекс, дико прикольный или смешной - уписаться, и говорит стишок.

Belki gecenin ilerleyen saatlerinde birkaç içki içtikten ve rahatladıktan sonra tatlı, çekici, seksi çok komik ama komik görünmeyen biri yanına gelir.

Жизнь хороша! Помнишь, откуда это?

Hangi filmde geçiyordu, hatırlıyor musun?

Братья Бэрроу веселятся, и Клайд говорит : "Да! Жизнь хороша"!

İki Barrow kardeş keyif çatıyorlarmış ve Clyde demiş "Hayat, her şeye değer, değil mi?"

Жизнь хороша, Кейт?

Kate, sence hayat her şeye değer mi?

Жизнь хороша, Терри.

Nerede geçiyordu bu hatırlıyor musun?

Жизнь хороша, а бизнес ещё лучше.

Hayat güzel, işler tıkırında.

Жизнь хороша!

Hayat güzel, bebeğim!

Жизнь хороша

Hayat çok güzel.

На данный момент жизнь хороша

Bunca şeyden sonra, hayat güzel.

Жизнь хороша на Баннерман Роуд, даже если приходится работать на выходных.

Bannerman Yolu'nda hayat çok güzel, hatta bazen hafta sonları bile çalışmak zorunda kalsam da.

Ну, знаешь, жизнь хороша, как говориться.

- Hayat güzel.

Ну до чего же эта жизнь хороша!

Bu ne yüce bir duygu!

Моя жизнь хороша тем, что меня окружают одни красавчики.

Yeni yaşam tarzımın en iyi yanı da bir sürü seksi erkekle tanışıyor olmam.

Твоя жизнь хороша.

Seni kim suçlayabilir ki?

Ну не хороша ли жизнь?

Hayat ne güzel, değil mi?

Я отснял о нем 600.000 футов пленки, где он рассуждает как хороша жизнь и вообще.

Bu adamın 600,000 feet filmini çektim. Hayatın güzelliklerinden bahsedip duruyordu.

В своё время я был поэтом в величайшем из городов мира, жизнь была хороша, и я не знал невзгод

Bir zamanlar, Şairdim... Dünyanın en büyük şehrinde. Hayat tatlıydı, Ve fütursuzca yaşardım...

Жизнь просто хороша. И частенько.

Hayat çoğu kez güzeldir.

Как жалко, что его жизнь в семье не достаточно хороша.

Daha iyi bir ev hayatına sahip olamaması çok yazık.

И жизнь была хороша, да, Дэнни?

Hayat güzel, öyle değil mi?

ѕодумайте, насколько вы были счастливы до сих пор,'от €, если жизнь к вам не была хороша, что по нынешним обсто € тельствам более веро € тно, считайте, что так долго продолжатьс € не будет,

Bugüne kadar yaşam size iyi davrandığı için ne kadar şanslı olduğunuzu düşünün. Alternatif olarak, eğer yaşam size yeteri kadar iyi davranmadıysa ki, içinde bulunduğunuz koşullar iyi davranmadığını gösteriyor artık başınıza başka dert açmayacağı için ne kadar şanslı olduğunuzu düşünün.

В смысле, она хороша на данный момент, но когда мы поженимся, я хочу начать новую жизнь с тобой... на новом месте.

Yani şimdilik sorun değil ama evlendiğimiz zaman... Seninle yeni bir hayata başlamak istiyorum. Yeni bir evde.

В смысле единственное, в чем я хороша и чем я могу зарабатывать на жизнь.

En azından, para kazanmak konusunda iyi olduğum tek şey.

В Нью-Йорке был май 2006 года, и жизнь была хороша.

New York'ta 2006 yılının mayıs ayıydı ve hayat güzeldi.

Жизнь там так хороша.

Çok güzel bir hayat sürüyorlar.

"Моя жизнь так хороша".

"Hayatim kusursuz."

Возможно, нельзя понять насколько хороша жизнь до того как слишком поздно?

belki de geç olana kadar hayatın ne kadar iyi ve değerli olduğu ile bakış açısını anlamazlar.

Я бы сказал, жизнь весьма хороша.

Hayatın oldukça güzel olduğunu söylemeliyim.

Жизнь была хороша.

Hayatım çok güzel gidiyordu.

Жизнь здесь хороша.

* Tatlı... hayat *

Если я стану его другом, я смогу показать ему как хороша жизнь, как она есть.

Onunla dost olup burada ne kadar iyi bir yaşam olduğunu göstermeliyim.

Жизнь - хороша.

Hayat güzel.

Настолько ли хороша жизнь?

Hayatın güzel bir yanı var mı?

Но в тот момент, дружище, жизнь была хороша.

Ama o anda hayat güzeldi be!

Когда была наивна и хороша собой, что твоя жизнь была адом

Çok saf ve güzel olduğun zamanlarda, berbat bir adam yüzünden,

Чем хороша реальная жизнь : в ней они иногда выходят за таких, как я.

Ama gerçek hayatın güzel yanı işte... prensesler bazen benim gibilerle de evlenir.

Если ваша жизнь, знаете, достаточно хороша, вам стоит просто заткнуться.

Eğer ki hayatınız yeteri kadar iyiyse, susup oturmalısınız.

Я никогда не буду достаточно хороша чтоб заслужить Джорджа Такера но я собираюсь провести свою жизнь пытаясь

Seni hak etmek için bile yeterince iyi olmamış olabilirim, George Tucker ama hayatımı deneyerek geçireceğim.