Не бегите translate Turkish

не бегите!

Koşmayın, tehlikeli!

Не бегите за ним.

Onu kovalama.

Не бегите! Не бегите!

Kaçmayın!

Не бегите!

Koşmayın!

- Господин доктор, не бегите так!

- Doktor, yavaş ol!

Не бегите!

Koşma!

Не бегите, мальчики.

Sakın koşmayın çocuklar.

Сэр, пожалуйста, не бегите.

Yavaş olun, bayım. Yürü.

Не бегите! Подождите до конца переговоров.

Görüşmelerden bir sonuç çıkana kadar bekleyin!

Идите, не бегите.

Yürü, koşma.

- Не бегите.

- Koşma.

Не бегите... или войска откроют огонь.

Kaçmayın yoksa zorla durdurulacaksınız...

Подождите, не бегите.

Bekleyin, koşmayın.

Подождите, не бегите, дети!

Durun! Koşmayın çocuklar!

Не бегите! Дайте-ка мне.

Ver onu bana.

Не бегите. Двигайтесь, только не бегите.

Koşmayın, hareket edin ama sakın koşmayın.

Спокойно проходите вперед, не бегите!

Lütfen düzenli şekilde ilerleyin. Koşmayın.

Тихо, тихо, не бегите так!

Haydi, çabuk.

Не бегите в поле!

Tarlalara gitmeyin!

Не бегите туда!

Hey! O yöne kaçmayın!

Но не бегите ко мне, когда износитесь настолько, что сможете быть лишь подставками под цветочный горшок.

Ama tek tutabildiğiniz şeyin bir saksı bitkisi olacağı kadar yıprandığınızda sakın koşarak bana gelmeyin.

"Бегите за ней!"

Ondan sonra sıra sizde.

Не раздумывайте. Бегите.

- Ne duruyorsun, gitsene!

Не теряйте времени, бегите.

Vakit kaybetme. Haydi!

О, не теряйте времени, бегите.

Acele edin!

Бегите, пока не поздно!

Geç olmadan gidin!

Не знаю. Да. Когда он к вам придет, бросьте немедленно все дела и бегите в таверну к Яспару.

Haberci size geldiğinde, işinizi gücünüzü bırakın, son sürat "Jasper'in Meyhanesi" ne gelin.

Братья, бегите и позаботьтесь о ней.

Lütfen onu koruyun!

Бегите к ним, если не боитесь!

Haydi, katılın onlara ; cesaretiniz varsa.

Не бегите!

Yatın!

Не оглядывайтесь! Бегите! Бегите!

Bakmayın, sadece koşun!

Полковник, бегите за мячом, Не ждите пока он придет к вам!

Albay, topa yüklenmelisin. Sana gelmesini bekleme.

Так что не провороньте свой шанс, бегите скорее.

O an geldiğinde, hiç düşünmeden o çıtayı aşmak gerekir.

Еcли мы не вернемcя, Лупе, бегите.

Eğer Lupe'u geri getiremezsek.

я Вас люблю, возможно... Но если Вам покажется, что Вы меня любите не думайте, что воспоминания смутят меня Бегите, пока хватит сил

Sana anlatamam seni sevdiğimi, belki ama sen beni sevdiğini düşünecek olursan anıların için sakın korkma nefesin tükeninceye kadar koşmaya cesaretin varsa.

Бегите, пока не поздно.

Ve hasar almadan bu işi bitirmelisin.

Не оглядывайтесь, бегите!

Arkanıza bakmayın. Koşun!

Бегите, но вам не спрятаться.

Kaçabilirsin ama saklanamazsın.

Бегите и не оглядывайтесь.

Koşun! Arkanıza bakmayın!

Не бегите.

Koşmayın.

Бегите, или вам не жить.

Gitmelisin, aksi halde tehlikede olacaksın. Neden beni kurtarıyorsunuz?

Бегите за ними, не выпускайте их!

Topayın onları! Kaçmalarına izin vermeyin!

Если вы знаете другую свободу, тогда бегите за ней.

Bildiğin başka bir şey varsa onun peşinden gitmelisin.

Если не хотите играть... -... бегите из города сейчас же.

Oyuna katılmak istemiyorsanız, defolup gidin.

Ну, Мардж, Гомер, ну, просто бегите говорит что он не любит тебя и некогда не любил.

Şey, Marge, Homer seni artık sevmediğini ve aslında hiçbir zaman da sevmediğini söyleyerek kaçtı.

"Ну да". "Так бегите скорее к ней, Дюкатель!"

"Bu yüzden neden gidip, onu öpmüyorsun?" dedi, işte buradayım.

Бегите, но вам не убежать.

Koşabilirsiniz ; ama kaçamazsınız!

Бегите, черные парни из 80-х. Вам не устоять перед черными парнями из 90-х.

Kaçın, 80'lerin zencileri. 90'ların zencileriyle alakanız yok.

Так чтo не прoстo бегите в Нью-Йoрк, а летите в негo на свoих белых крыльях!

Bu yüzden New York'a koşarak gidin!

Бегите быстро, не теряйте голову, ворон не считайте, и да хранят вас Господь и король!

Hızlı koşun, paniklemeyin. Gözleriniz açık olsun Kral ve Tanrı sizi koruyacak.

Бегите пока не поздно.

Çok geç olmadan kaç.