Не вижу смысла translate Turkish

Тогда я не вижу смысла. Чем это место так сильно отличается от других, что один и тот же человек не смог бы жить с легкостью и там и там?

Senden bir şey saklamıyorum, sadece hiç anlamıyorum.

Ну что ж, Мэгги, не вижу смысла терять время этих милых людей.

Maggie, bu iyi insanların vaktini boşa harcamamızın anlamı yok.

Тогда не вижу смысла продолжать.

Bu şekilde devam etmemiz anlamsız.

Капитан, не вижу смысла стоять здесь и слушать оскорбления.

Burada durup aşağılanmam için bir neden göremiyorum.

Просто я не вижу смысла так спешить.

Sadece acele etmek anlamsız geliyor o kadar.

"Я не вижу смысла в попытках сохранить отношения, " поскольку ни один из нас не готов измениться.

" İkimiz de değişmeyi istemediğimiz için, çabalamanın bir faydası olmayacak.

Я не вижу смысла в этой бесконечной критике.

Bu sürekli eleştirinin amacını göremiyorum.

Я не вижу смысла обнародовать то, что мой муж оговорился насчет отпуска. - Когда у него в голове было столько других забот.

Düşünmesi gereken onca şey varken kocamın bir tatili yanlış hatırlamasının nesi haber değeri taşıyor anlamıyorum.

- Я не вижу смысла с вами разговаривавать.

- Seninle konuşmak hiç bir şeyi düzeltmez.

Я не вижу смысла в этих показаниях.

Bu okumalara bir anlam veremiyorum.

- Ну, знаешь, откровенно говоря при отсутствии сексуальных отношений не вижу смысла этого делать.

- Açıkçası biriyle seks ilişkim yoksa, öpüşmenin bir anlamı yok.

Я не вижу смысла в дальнейшем использовании мистера Одо.

Artık Bay Odo'dan fayda gelmez.

Я никогда не отпускал под залог обвиняемого в серьёзных преступлениях. Не вижу смысла делать исключение сегодня.

Hiçbir cinayet davasında... kefaleti kabul etmem, bugünün de bir istisna olduğunu düşünmüyorum.

Не вижу смысла.

Olayı anlayamadım.

Я действительно не вижу смысла...

Gerçekten bunu göremiyorum...

Я просто не вижу смысла.

Anlamıyorum.

Видите, я не вижу смысла ненавидеть кого-то.

Yani insanlardan nefret etmenin bir anlamı yok.

Не вижу смысла.

Çok mantıksız.

Не вижу смысла рисковать ещё одной командой, пока поиск не даст хоть что-то.

Eğer bu araştırmadan bir sonuç alamazsak, şu anda başka bir SG takımı gönderip hayatlarını riske atmak istemiyorum.

- Извините, но я не вижу смысла.

- Üzgünüm neden görmüyorum?

Для остальных я не вижу смысла ждать.

Geri kalanların beklemesine gerek yok.

Не вижу смысла тут оставаться.

Burada kalmak için herhangi bir istek duymuyorum.

Ну что ж, дружище, я б мог спросить, что ты за птица, но учитывая, что замок Иф в двух милях отсюда и глядя на лохмотья, не вижу смысла.

Yani, Kıyafetlerinin durumu... ve Chateau d'lfin buraya 4 km uzaklıkta olduğu hesaba katılırsa, kim olduğunu sormak zorundayım.

Не вижу смысла.

Neden?

Не вижу смысла для этого посещать встречу анонимных алкоголиков.

Adsız Alkolikler toplantısına katılmamın hiçbir anlamı yok.

Не вижу смысла!

İyi de çok saçma.

Я вообще не вижу смысла иметь машину в Лондоне.

Londra'da araba sahibi olmak bence anlamsız.

Не вижу смысла.

Hiç bir anlamı yok.

Не вижу смысла встречаться. Всё кончено.

- Ben her zaman golfu, orta yaşlı erkeklerin bir uğraşı olarak gördüm.

— Я не вижу в этом смысла.

Bu bizi nere götürecek, anlamıyorum.

Я просто не вижу смысла.

Bu işin hiç hayrını görmedim de.

Я не вижу в них практического смысла.

Pratikte işe yarar bir yönlerini göremiyorum.

Не вижу смысла.

Yararı yok.

Не вижу в этом смысла.

Hiç mantıklı değil.

Нет, я к тебе не пойду. Я не вижу никакого смысла идти к тебе.

Hayır, oraya gelmem.

Я-то сам без степеней, не вижу в этом смысла.

Ben kendim gitmedim. Gerek duymadım.

Здесь я не вижу в этом смысла.

Sanırım ilgimi kaybettim. İçerideyken fazla bir anlamı yok.

Честно говоря, лейтенант, я не вижу в этой истории абсолютно никакого смысла, кроме одного : она иллюстрирует то, как глупо гуманоиды тратят свое время на романтические отношения.

Açıkçası Yüzbaşı, anlattıklarınızın herhangi bir yerinde, romantik birliktelikler hakkında, aptalca insani kaygılar sergilenmesi dışında bir şey göremedim.

... вы за страховку просто не расплатитесь. Вам решать, но, знаете, я не вижу смысла.

- Bence sana kalmış, bunda ters bir yan göremiyorum.

Не вижу... в этом никакого смысла...

Ben bunu neden yapacağımı bilmiyorum.

Передо мной головоломка, но когда я пытаюсь сложить её части, я не вижу никакого смысла.

Bu yap-boz önümde duruyor ve ne zaman parçaları düzenlemeye kalksam hiçbir anlam ifade etmiyor...

Чем больше я думаю о жизни, тем меньше вижу в ней гармонии и смысла.

Düşündüklerimden öte, hayatımda yaşadıklarımdan öğreniyorum.

Так вот, я не вижу в этом смысла.

Bence hiç mantıklı...

Ты хочешь, чтобы я вернулась туда, где мы будем рабами? Извини, не вижу в этом смысла.

Köle olduğum bir yere geri dönmemi mi istiyorsun?

- Да, не вижу смысла.

- Oldukça yararsız oldu.

По-прежнему не вижу никакого смысла.

Ama bunun hiçbir anlamı yok.

Не вижу никакого смысла...

Bu çok anlamsız...

Не вижу никакого смысла.

Mantıklı değil. Neden o olsun ki?

Не вижу смысла.

Bu mantıksız.

и не вижу в этом мире никакого смысла

Hiç birinin anlamlı olduğunu sanmıyorum.

Ќу, смысла не вижу.

Bu çok saçma.