English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Н ] / Не дождусь

Не дождусь translate Turkish

776 parallel translation
Хорош болтать, ближе к делу, я жду не дождусь.
Boşanma işlemlerini bir an önce başlat. Sabırsızlanıyorum.
Жду - не дождусь, чтобы забрать башмачки!
O pabuçları sonsuza dek bekleyemem.
Жду не дождусь, когда мы все обсудим.
Konuşmayı dört gözle bekliyorum.
Жду-не дождусь, чтобы оказаться дома и рассказать об этой поездке.
Hey, eve vardığımda bizimkilere bu yolculuktan bahsedeceğim.
А я между тем готовлю тебе ужин, а потом жду - не дождусь тебя.
Bu arada yemeğini pişirir ve seni beklerim.
- Я сам не дождусь, чтобы узнать.
- Bilmiyorum, anlamak için bekliyorum.
Жду не дождусь, когда наши жёны вернутся домой и жизнь войдёт в привычную колею.
Herkesin karısı eve gelip olaylar yoluna girince çok sevineceğim.
- Я жду не дождусь.
- Clum'ı karıştırma.
Я жду не дождусь, когда мы будем вместе.
Yeniden buluşacağımız günü büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum.
Жду не дождусь встречи с ним!
- Onunla tanışana kadar bekleyin.
Было бы здорово, золотко, если б ты мне помогла - я жду не дождусь когда всё упакую.
Bana yardım etmen büyük incelik. Bütün bu eşyaları toplamam gerek.
Жду не дождусь. этого, Марта!
Gerçekten bunu dört gözle bekliyorum.
Я вас жду, не дождусь.
Senin için hazırım.
Я жду-не дождусь побывать на вашей могиле.
"... işemek için dört gözle bekliyorum. "
Я жду не дождусь!
Sabırsızlanıyorum onu görmek için.
Жду не дождусь.
İple çekiyorum.
Жду не дождусь момента, когда они их увидят.
Görmeleri için sabırsızlanıyorum.
Жду - не дождусь, что же будет дальше.
Bir sonrakinin ne olacağını görmek için sabırsızlanıyorum.
- Жду, не дождусь...
Umalım ki, iyi paralı bir işim olsun.
Отлично. Жду не дождусь.
Sabırsızlıkla bekleyeceğim.
Я жду не дождусь твоего парня.
Dört gözle sevgilini bekliyorum.
Жду не дождусь проснуться на рассвете и забраться в летающую жестянку... спасибо с женщиной, которая мечтает, что я подцеплю долгую и тяжелую болезнь, чтобы проделать грязную работу для старикашки, который не слушает, что я ему говорю, а потом злится на меня, потому что не идет на поправку
Şafak vakti kalkıp, uçan konserve kutusuyla - teşekkürler- yolculuk etmek için sabırsızlanıyorum. Özellikle de ağır ve acılı bir hastalığa yakalanmamı dileyen bir kadınla birlikte. böylece yaşlı bunağın kirli işlerini yapabileceğim ;
Я жду-не дождусь начала футбольного сезона! - А ты?
Futbol sezonunun başlaması için sabırsızlanıyorum, ya sen?
Да я их жду - не дождусь!
Zor dayanabiliyorum zaten.
Большое Вам спасибо, доктор Майнхаймер, Очень рад, что вы пришли жду - не дождусь, когда наконец-то услышу Вашу Речь я уверен, что это замечательная и блестяще-продуманная стратегия...
Çok teşekkürler. Dr Meinheimer, geldiğinize sevindim efendim. İşte burada.
Думал, не дождусь, пока этот ублюдок помрет.
Piçin ölmesi için sabırsızlanıyordum.
О, я жду не дождусь попробовать гагх.
Gagh yemeyi dört gözle bekliyorum.
Жду не дождусь начала твоей практики в хозяйственной службе!
Senin işinde gözüm yok. Ev işlerine dönmenizi dört gözle bekliyorum.
Не дождусь, когда смогу вытянуться в постели.
Yatmak için sabırsızlanıyorum.
Это правда, я чертячий король Ха-ха-хa Жду не дождусь очередного Хэллоуина
Bu doğru, ben Balkabağı Kralıyım Ha-ha-ha-ha ve ben bir sonraki Cadılar Bayramına kadar bekleyemeyeceğim
Наши научные и медицинские офицеры скоро прибудут, и я жду - не дождусь встречи с очень давним другом.
Tıp ve bilim subaylarımız gelmek üzere ve ben çok eski bir dostu yeniden görmek için sabırsızlanıyorum.
Жду не дождусь встречи с Дрейчихой.
"Drakette" ile tanışmayı dört gözle bekliyorum.
Жду не дождусь, чтобы узнать, как всё закончилось.
Nasıl bittiğini duymak için bekleyemiyorum.
- Не дождусь встречи с ней.
- Tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Жду не дождусь с ним встретиться.
Onu görmek için sabırsızlanıyorum.
И потом, я жду не дождусь, чтоб попросить его сделать посвящение.
Bunu halk için yaptığını reddetmiyorum.
А сейчас жду не дождусь попробовать Вашу кухню.
Her neyse, yemeklerinizi tatmak için sabırsızlanıyorum.
Жду не дождусь следующей недели, чтобы подписать контракт с "Икаром".
Gelecek hafta Ikarus'un ekibine katılacağım için çok heyecanlıyım.
- Жду не дождусь.
- Sabırsızlanıyorum.
- Жду, не дождусь.
- Oh, Bekleyemem.
Жду - не дождусь.
Ben anı yaşarım.
Жду не дождусь познакомить тебя с моими друзьями! Правда?
Seni arkadaşlarımla tanıştırmak için sabırsızlanıyorum.
Жду-не дождусь!
- Sabırsızlanıyorum!
"Буду ждать, и не дождусь"
Sen olmasan da bekleyeceğim
Да, я вот тоже жду не дождусь, когда я смогу уехать отсюда.
Sen bizim babamız mısın? Ooh.
Я жду не дождусь, когда Шерман мне подарит внуков.
Sherman'ın, eve torun getirmesini bekleyemem.
Я жду не дождусь увидеть, как такой первоклассный вояка содержит свой взвод.
Bir takımla birinci sınıf birvuruş yapıldığını görmek bana oldukça heyecan veriyor.
Жду не дождусь.
Bekleyemem.
Ты не думай, я все выдержу, все перенесу, а тебя дождусь.
Sen beni düşünme, dayanacağım, atlatacağım herşeyi ve seni bekleyeceğim.
Отца не дождалась, а тебя дождусь.
Babanı beklemedim, ama seni bekleyeceğim.
Жду не дождусь, когда он придет.
Yüzündeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]