Не хочу рисковать translate Turkish

- Не хочу рисковать.

- Niye risk alayım ki?

Я не хочу, чтобы они крутились рядом сегодня. Я не хочу рисковать, Луи!

Seninle bile işimi şansa bırakmak istemiyorum.

Я не хочу рисковать Бонни в такие смутные времена.

Ben sırf para kazanmak için yavrumu tehlikeye atmam. Hele bu güvensiz zamanda.

Но я не хочу рисковать.

Bu yüzden risk almak istemiyorum.

Я не хочу рисковать, особенно сейчас, когда собираюсь на покой.

Riske girmek istemiyorum. Ben yaşlandım.

Не хочу рисковать. Хорошо.

Hiçbir şekilde riske girmek istemiyorum.

За тобой могут ещё следить, я не хочу рисковать.

Evini izliyor olabilirler. Bu riski alamam.

Мэгги, твое предложение очень привлекательно, но я не хочу рисковать нашей дружбой.

Maggie teklifin gerçekten çok cazip ama arkadaşlığımızı tehlikeye atmak istemiyorum.

Редж, я не хочу рисковать.

Şansımı zorlamak istemiyorum.

Я не хочу рисковать возможностью дальнейших... заражений.

Maddelerin gemiye bulaşmasını istemiyorum.

Но это очень важный звонок, И я не хочу рисковать.

Biliyorum ama çok önemli. İşi şansa bırakmak istemiyorum.

Я не хочу рисковать Генерал.

Riske girmeyeceğim, General.

Сегодня, я просто не хочу рисковать... Вдруг секс будет сегодня ужасным.

Bugün, kötü bir seks yaşama riskine girmek istemiyorum.

- Ты боишься девчонки? Я просто не хочу рисковать.

Sadece riske girmiyorum.

Я не хочу рисковать квадрантом ради удовлетворения нашего любопытства.

Merakımızı gidermek için Çeyreğin yarısını riske atamam.

Посмотрим. Не хочу рисковать.

Ne olur ne olmaz, riske girmek istemem.

Не хочу рисковать.

Bu riski almaya değmez.

Мы вернули наши силы, и я не хочу рисковать потерять их снова.

Güçlerimizi geri aldığımıza göre, onları tekrar kaybetmeyi göze alamayız.

Я не хочу рисковать.

Riske etmek istemedim.

Я не хочу рисковать, Джейкоб.

Şansa bırakmak istemiyorum, Jacob.

Этот бар мой дом и я не хочу рисковать всем из-за тебя.

Bu ne saçmalık? Burası benim evim. Ve özel hayatın yüzünden her şeyimi kaybedemem.

Я больше не хочу рисковать ничьими жизнями.

Daha fazla başka yaşamları tehlikeye atmak istemiyorum.

Мало того, что я не хочу рисковать и потерять оставшееся от Джолинар, но и... ты мне тоже небезразлична, Сэм.

Bu durum sadece hala Jolinar ile ilgili taşıdıklarını riske atmak değil,..... aynı zamanda seninle ilgili de hislerim var, Sam.

Я не хочу рисковать навредить ему снова.

Onu bir daha incitme riskini göze almak istemiyorum...

Я уже вытащила всё, что мы едим и не хочу рисковать.

Yiyeceğimiz şeyIeri çıkardım çoktan. Risk etmek istemem.

Я не хочу рисковать ещё большим насилием.

Artık şiddeti göze alamam.

Я просто не хочу рисковать своими людьми... ради каких-то андроидов, которых вы создали без разрешения.

Aslında gerçek şu ki, hiç bir adamımın hayatını riske atmak istemiyorum, izinsiz yaptığın birkaç androidin sağlığı için.

И химия великолепна, и я не хочу рисковать этим.

Şimdi kimyasını riske atmak istemiyorum.

Я не хочу рисковать тем, что у нас есть.

- Hayır. Sahip olduklarımızı riske atmak istemiyorum.

Я не хочу рисковать.

İşi şansa bırakamam.

Я не хочу рисковать.

Ya risk istemiyorsam?

Я не хочу рисковать.

Riske giremem.

Я не хочу рисковать и чересчур спешить.

Çok hızlı giderek riske atmak istemiyorum.

Не хочу рисковать.

Riske girmek istemiyorum.

Совершенно верно, я иду на повышение и не хочу рисковать.

Belli ki ; başkanlığa adayım ve bunu riske atmak istemiyorum.

Не хочу рисковать биологическими материалами.

Biyolojik malzeme olduğundan riske etmek istemem.

Не хочу рисковать.

Herhangi bir riski göze alamam.

Просто я видела, как поспешный секс разрушает отношения, а я не хочу рисковать.

Hemen birlikte olmanın ilişkiye nasıl zarar verdiğini biliyorum ve aramızda geçenleri riske atmak istemiyorum.

Я не совсем уверен, что можно произвести такой выстрел. Но я не хочу рисковать.

Bu uzaklıktan suikast yapılabileceğine tam olarak ikna olmadıysam da işi şansa bırakmak istemem.

Я ставлю на карту свою жизнь, но не хочу рисковать семьёй.

Kendi hayatimi tehlikeye atiyorum. Aileminkini de riske atmayi tercih etmem.

Не хочу рисковать, оставляя следы

İzlerimizin ortaya çıkma olasılığını almak istemiyorum.

Я не хочу рисковать, но... Я думаю, что знаю, что делать.

Riske girmek istemiyordum, ama... sanırım ne yapmamız gerektiğini biliyorum.

Видите? "Сделано в Покипси". Я не хочу рисковать.

Bak! "New York'ta üretilmiştir." İşi şansa bırakmak istemedim.

Все очень просто : я не хочу больше рисковать ничьими жизнями, кроме своей, поэтому прошу уважать мои желания и оставить меня одного.

Gayet basit, bu olayda da kendimden başka kimseyi riske etmek istemiyorum. O yüzden de sizden rica ediyorum, kararıma saygı duyup gidin.

Я больше не хочу так рисковать.

Aynı şeyin olmasını riske edemem.

Я не хочу ждать сложа руки и рисковать потерей фермы.

Çiftliği kaybetme riskine girmek istemiyorum.

Я не хочу рисковать.

İşi şansa bırakmayacağım.

Я не хочу рисковать потерять его.

Onu kaybetme riskini göze alamam.

Не хочу больше рисковать жизнью в столовой.

Bir daha hayatım boyunca o yemekhaneyi denemeyeceğim.

Я не могу так рисковать и я не хочу так рисковать.

Bu riski göze alamayız zaten ben böyle bir risk almam.

Ну я не хочу рисковать, а вдруг он не заметит.

Yani riske girmek istemem.