Они ждут нас translate Turkish

Они ждут нас внизу

Bizi alt kattakiler görmek istiyor.

Они ждут нас у вертолёта.

Dışarıda bekliyorlar.

Они ждут нас на следующей неделе.

Bizi haftaya bekliyorlar.

Они ждут нас.

Bizim için bekliyor.

Есть мужчины, готовые стать нашими мужьями, они ждут нас, а вы увозите нас в противоположном направлении.

Bizi bekleyen erkekler var ve siz bizi aksi yöne götürüyorsunuz.

- Они ждут нас.

- Bizi bekliyorlar.

Они ждут нас.

Bizi bekliyor olacaklar.

Пойдем, они ждут нас на завтрак. Ты имеешь в виду, что они вообще ни о чем не говорят, никогда?

Yani hiçbir zaman hiçbir şey söylemiyorlar mı?

Слушай, все эти копы снаружи... они ждут нас.

Dinle, şuradaki polislerin hepsi- - onlar bizi bekliyor.

Они ждут нас.

Bizi bekliyorlar.

Едем скорее. Они ждут нас.

Gidelim hadi, bizi bekliyorlar.

Они ждут нас... -... в нескольких милях отсюда. Но у нас нет связи.

Teknemiz ve hava kurtarma ekipleri gönderemeyeceğimiz emirleri bekliyor.

Они ждут нас в назначенной точке.

Toplanma noktasında bizi bekliyorlar.

Там кругом природа. Они ждут нас.

Yabani hayat bizi bekliyor.

Они ждут нас.

Bunu bekleyecekler.

Они ждут нас, пошли, поиграем.

Herkes seni bekliyor. Hadi birlikte oynamaya gidelim!

- Они ждут нас на вокзале.

- İstasyonda bizi bekliyorlarmış.

Мы называем их мертвыми, но на самом деле, они ждут нас на небе.

Hani biz öldü deriz ya onlar göklerde bizi bekler aslında.

Они ждут нас, чтобы мы сказали им что делать.

Geri dönüp yol göstermemizi bekliyorlar.

Они ждут нас?

Bizi mi bekliyorlar?

Они ждут нас на обед.

Bizi yemeğe bekliyorlar.

Они ждут нас в монастыре.

Manastırda bizi bekliyorlar.

Они ждут нас!

Bizi bekliyorlar.

Они ждут нас, машина уже ждет.

Evet. Arabada bizi bekliyorlar.

Они ждут нас, Аарон.

Bizi bekliyorlar Harun.

Они ждут нас...

Bizi bekliyorlar...

Джеймс и Филиппа, они ждут нас!

James ve Phillipa seni bekliyorlar.

Но сэр, враг следует за нами, а если они еще и ждут нас внизу, нам не выбраться оттуда.

Ama düşman arkamızdan geliyorsa, ve aşağıda bizi bekliyorlarsa, oradan asla sağ çıkamayız.

Может, они стоят и ждут нас. Готовят сюрприз ко всплытию.

Durmuş bekliyor olabilir su üstünde bizi bulmak için.

Но тогда они уже ждут нас.

Orada bizim için hazır olurlar.

Они ждут меня, а не всех нас.

Körfez Savaşında da ütücüydüm. Ben bu işlere gelmem.

Они, наверное, ждут нас.

Bizi burada bekliyor olmalılar.

Они только этого от нас и ждут.

Onların yapmamızı istediği de bu.

Они там ждут, наблюдают, ... решая, как и когда они убьют нас.

Dışarıda bir yerde bekliyor, izliyor bizi ne zaman ve nasıl öldüreceklerini planlıyorlar.

Они нас ждут в конференц-зале, я попросил принести им кофе..

Hepsi konferans odasında kahveleriyle bekliyor.

Момо, они нас ждут у входа.

Momo, kapının ağzında bizi bekliyorlar.

- Там они тоже нас ждут.

- Onu dışında da onlardan var.

Они нас ждут.

Yani kabul edildik.

Они где-то неподалеку и ждут когда стемнеет, чтобы нас схватить.

Bizi böyle yakalarlarsa başlarına dert açar. Üzerimizdeki bu kıyafetler yüzünden.

Они ждут от нас, что мы яростно бросимся мстить.

Sert tepki vereceğimizi düşünüyorlar.

Вот что они от нас ждут... а мы отсидимся какое-то время... дадим им поволноваться.

Bizden tam olarak bekledikleri bu ve biz ise arkamıza yaslanıp bir süre bekleyeceğiz bırak böyle düşünsünler.

Как получилось, что они не ждут нас?

Nasıl olur da beklemezler?

ƒа, они ведь ждут нас. ¬ ы видите?

Evet, bizi bekliyorlardı

Они нас ждут, чтобы убить дедушку.

Büyük babamı öldürmek için bekliyorlar.

Каждый раз когда мы выходим за дверь, они там нас ждут.

Kapıdan ne zaman dışarı adımımızı atsak orada bizi bekliyor oluyorlar.

Эй, не вздумай. Они нас там ждут.

- Yapamayız, bizi bekliyor olabilirler.

Они нас ждут.

Bizi bekliyorlar.

И молодые люди в Джексоне, Миссиссипи, в Минесоте, в Ричмонде, в Вудмере, Нью Йорке, кто слушает ее по телевизору, слушает Аниту Брайант по телевизору, рассказывающую им о том, что они больны, ненормальны, что для них нет места в этой огромной стране, нет места в мире, они ждут от нас чего-то сегодня.

Ve Jackson, Mississippi'deki gençler Minnesota'daki, Richmond'daki Woodmere'deki, New York'daki şu anda televizyonun karşısında TV'de Anita Bryant'ın kendilerine'Hastalıklı, hatalı, bu büyük ülkede''bu dünyada onlara yer olmadığını'söylemesini işitenler bu akşam bizden bir şeyler bekliyorlar.

Они там, ждут нас. - Чтобы мы их застрелили. - Точно, чтобы их застрелили.

Hepsi çok güzel ama vurulmayı bekliyorlar.

- Они нас ждут в четыре.

- Evet, saat 4'de bekliyorlar.

Как думаешь, они ждут, что нас начнет трясти от страха перед петлей палача?

İlmiği görünce korkmamızı mı bekliyorlar sence?