Скажу прямо translate Turkish

Как дворянин, вам скажу прямо :

Onurum üzerine şunu söylemek isterim :

Скажу прямо.

Artık dürüst yaşıyorum.

Фло, я ненавижу тех, кто ходит вокруг-да-около. И, поэтому, скажу прямо.

Flo, samimiyetsiz erkeklerden nefret ederim bu yüzden doğrudan sadede geleceğim.

Можно я скажу прямо? Да.

Açık konuşabilir miyim?

Скажу прямо : бизнес есть бизнес.

Senin işin, benim için para kazanmak.

Одну цифру я вам скажу прямо сейчас, поскольку она не выходит у меня из головы.

Size bir rakamı ezberden söyleyebilirim. Çünkü hiç aklımdan çıkmıyor.

Мама, скажу прямо : ты перегнула палку.

Anne, biliyor musun? Her şeyi abartıyorsun!

- Нет, сэр. - Хорошо, скажу прямо, Коломбо.

- Açık olalım, Columbo.

Стась, я тебе скажу прямо.

Bunu sana yazılı mı vereyim?

... поэтому скажу прямо.

O yüzden hemen söyleyeceğim.

- Скажу прямо.

- Açıkça söyleyeyim.

Скажу прямо.

Çok açık konuşacağım.

Конечно, решать тебе, но... скажу прямо, без операции тебе будет трудно поправиться.

Tabii ki, bu tamamen senin takdirine kalmış bir şey ama olağan dışı durumunun ameliyat olmadan düzelemeyeceğini söylemek zorundayım.

Скажу прямо.

Dürüst konuşacağım.

Элейн, я скажу прямо.

Elaine, köreliyorum.

Я скажу прямо.

Açıkça söylüyorum.

Я скажу прямо.

Pervasız olacağım.

Да, я не стесняюсь, скажу прямо - голову ты мне вскружил.

B-Ben bundan hoşlandım.

Очевидно, моя сексуальная привлекательность сегодня не работает, тогда я скажу прямо.

Bugün seksapelim üstümde değil. Sana doğruyu söyleyeceğim.

Тогда скажу прямо.

Öyleyse kör olacağım.

Скажу прямо : " Джон, - ты, в самом деле, меня затрахал.

Çünkü şu durumda şöyle demem gerekir : "John, beni fena düzdün."

Раз уж я здесь, я скажу прямо, с полной ответственностью.

Ama artık burada olduğuma göre elimden geleni yapacağım.

Ричард, скажу прямо – у меня жуткий стресс.

Richard, sana stresliyim derken çok samimiydim.

Можно я скажу прямо.

Size bir şey söylemek istiyorum.

Из того, что я видел, скажу : Она прямо красотка. А у тебя одни мысли :

Aklın sadece kadınlarda, tenin cazibesinde.

Скажу прямо.

Açık konuşuyorum.

Не скажу, пока не сяду прямо.

Düzgün oturmadıkça cevap veremem.

Я вам прямо скажу - вы мне за это заплатите.

Size iyilikle söyledim.

Скажу тебе прямо. Идзо пролил слишком много крови!

Izo, "Tenchu" diye çok fazla adam öldürüyor.

И потому скажу вам прямо : вы слышали уже достаточно, чтобы представить меру ответственности и вины другого участника.

Bu yüzden de açık açık önceden de hakkında yeterince duyduğunuz başka bir ortağın sorumluluğuna ve suçuna dikkatinizi çekmek istiyorum.

Слушайте, Ваше Высочество... скажу вам прямо!

Bir konuyu açıklığa kavuşturalım prenses hazretleri.

В таком случае, я скажу тебе прямо сейчас.

O halde, sana doğrudan söylerim.

И конечно, я не собирался там найти парочку трупов, прямо тебе скажу.

Bir çift ceset bulmayı hiç beklemiyordum yani.

Но я вам прямо скажу для вашей же пользы.

Ama yanlış anlama, iyiliğin için geldim.

Вы мои лучшие друзья, так что я прямо скажу вам :

Arkadaşımsınız diye söylüyorum :

Ну, вызывайте полицию, если хотите, но, то есть я вам прямо скажу,.. ... здесь полностью ваша вина. То сеть, если мы сделаем отчёт,..

İstiyosan polisi arayabilirsin ama demek istiyorum ki burda sekizde sekiz kusurlusun..... eğer rapor tutturursak sigorta primlerin tavana vurur.

Если ты не можешь сказать своему отцу, тогда я скажу твоей матери... что она должна идти домой прямо сейчас, я не могу это больше терпеть.

Eğer babana söyliyemediysen, ben annene söylüyorum.. Artık evine dönmeli çünkü ben dayanamıyorum.

Я скажу вам прямо.

- Bütün polisler kirli işlere bulaşmazlar. - Ben bulaştıklarını söylemiyorum.

Я так прямо скажу, парень ты мне сразу понравился.

Sana söylemeliyim ki adamım çok iyisin.

Я пойду и скажу им прямо. Прямо в лицо. Моэсгор скажет.

Bir Moesgard konuşmak istediğinde gidip konuşur.

Послушайте, Джи-Кар, я скажу вам прямо.

Bak, G'Kar. Açık konuşacağım.

И скажу тебе прямо : я не собираюсь молчать и наблюдать, как ты ломаешь им жизни!

Laf olsun diye söylemiyorum,

Скажу тебе прямо : мой товар - ты, и я должен продать им тебя.

Sana bir şey söyleyeyim. Benim işim seni geri göndermek.

Я скажу вам прямо.

Sanırım doğruca söyleyeceğim.

Я скажу вам прямо - все должны попробовать "Фермерский Дар",..

Ben diyorum ki herkes Farmer's Bounty'i denemeli.

Когда скажу, беги изо всех сил прямо к этой трубе!

Şimdi sana söyleyince, tüm gücünle bu bacaya koşacaksın!

Я пойду туда и скажу папе... что он покинул нашу семью, и, если он хочет помочь мне... то можно начать прямо сейчас, сделав большое пожертвование Стэнфорду.

Buraya girmeliyim ve babama söylemeliyim. Ailemizi dağıttı ve eğer beni kazanmak istiyorsa... Stanforda büyük bir bağış yapmaya başlamalı ve beni oraya aldırmalı..

- Я скажу... Шестой канал. Прямой эфир.

Kanal 6, naklen iletiyoruz.

Надеюсь, Сесили, я не оскорблю вас, если скажу честно и прямо,

Umarım Cecily, dürüst ve açık konuşarak seni gücendirmem ama

Я просто возьму и скажу это - я не думаю, что существует возможность, что между нами что-то случится прямо... когда-либо.

Seninle aramızda bir şeyler olabileceğini sanmıyorum.

Скажу прямо : есть две проблемы.

İki sorunun var.