Слово на translate Turkish

Нужно будет установить правила. Придумать кодовое слово на случай, если кто-то из нас передумает Какое бы взять слово?

Bişeyler yapmamız gerek güvenli olması için

- Не люблю слово на Пэ.

- A'lı kelimeyi sevmiyorum.

Я сказал, я не люблю слово на Пэ.

A'lı kelimeyi sevmiyorum dedim!

Слово на букву "Р".

- Cevap orada.

Слово на букву "Р".

Cevap "ü" ile başıyor.

Тара, ты сказала слово на букву "Б".

Tara, küfür etti!

Вы выцарапали слово на капоте машины Бэт Сэмюэль - "П-Л-И-Г".

Beth Samuel'in arabasının kaputuna bir kelime kazımışsınız : "Ç-O-K-L-U"

Омар сказал, что слышал, как Вестлейки ругались во всеуслышание и она использовала слово на "р".

Omar, Westlake'lerin kavga ettiğini ve kadının boşanmaktan... bahsettiğini duymuş.

Ты - потц. ( руг. слово на идиш )

Tam bir angutsun.

Мне что, уже нельзя говорить слово на "н"?

N'li kelimeyi söylememeli miyim artık?

Мы не можем замолвить за вас слово на следующем слушании по условно-досрочному.

Yaklaşmakta olan şartlı tahliye duruşmanı iyi etkileyecek bir şey söyleyemeyiz.

Нам нужно кодовое слово на случай, если я захочу сбежать.

Hemen kalkmak istersem diye bir şifre sözcüğümüz olsun.

Мы может просто перестать произносить слово на букву "К"?

Şu "C" li kelimeyi kullanmayı kesebilir miyiz artık?

Есть еще одно слово на "М", которое сразу приходит на ум.

Aklıma A ile başlayan başka bir kelime daha geliyor.

Моей Карен было 12, когда я услышал, как она произносит слово на букву Б.

İlk küfürünü duyduğumda Karen'ım 12 yaşındaydı.

Или любое другое слово на "К", означающее, что нам было суждено встретиться вновь.

Ya da K'yle başlayan bizim yeniden karşılaşacağımızı söyleyen başka bir kelime.

Вы не спроста использовали слово на букву "М"!

Az önce "m" li kelimeyi kullanmış olamazsın!

Да, на мне можно проверять любое слово до того, как вы его произнесёте.

Söyleyeceklerinin daha sen söylemeden anketlere nasıl yansıyacağını tespit ederdim.

Первое число – это страница в книге. Второе – это строка на странице, а третье – слово в строке.

İlk sayı sayfayı gösteriyor ikincisi sayfadaki satırı ve üçüncüsü o satırdaki kelimeyi.

Учитывая то, что картошка была основной пищей в Ирландии на протяжении 300 лет и половина населения, включая моих предков, умерла от великого голода, Я бы сказал, что употреблять такое слово - бестактно.

İrlanda'da patatesin 300 yıl boyunca tek besin kaynağı olduğunu ve atalarımın da dahil olduğu nüfusun yarısının Büyük Kıtlık'ta öldüğünü göz önünde bulundurursak kullandığınız ifadenin düşüncesizce olduğunu söyleyebilirim.

Сам ты понять не можешь, так просто поверь мне на слово.

Sen bilmiyorsun, senin yerine ben bileceğim.

На слово "колпак" она сказала'надеть ".

"Şapka" dediğinizde "tak" dedi.

Поверьте на слово, то, что вы видите, это будущее.

Benden duy, geleceğe bakıyorsun.

Изначально здесь было болото. Если я не ошибаюсь, на старофранцузском слово "версаль" означает, что-то вроде,

Aslında tüm buralar bataklıktı, ayrıca eğer yanılmıyorsam eski Fransızcada Versailles, "otların sabanla koparılıp, sürüldüğü yer" anlamına geliyor.

Не произноси слово "сложно" на природе, хорошо?

Doğadayken "korkutucu" kelimesini kullanma, tamam mı?

И если сейчас я пойду на попятную, то мое слово ничего не будет значить. Да, думаю ты прав.

Eğer şimdi sözümden dönersem, söylediklerim hiçbir değeri kalmaz.

Ну, она говорит, что ей лучше, так что я должна поверить ей на слово.

Daha iyi olduğunu söylüyor yani. Ben de inanmak zorundayım.

Месяц назад, кто-то выцарапал слово "Плиг" на машине Бет. и выбил ветровое стекло.

Bir ay önce birisi Beth'in arabasının kaputunu çizerek "çoklu" yazmış ve arabanın öncamını yumruklamış.

Аид, Кали - - даже слово "Люцифер" это старое выражение на латыни означающее "утренняя звезда", "лучезарный".

Hades, Kali, hatta eski Latince'deki Lucifer kelimesi bile Sabah Yıldızı, Işığı Getiren anlamına gelmektedir.

Сегодня в передаче "Взгляд Кента", к нашему сведению дошло, что слово "взгляд" на самом деле пишется через "Д".

Bu akşam yayınlanacak "Kent'in Tüzeltmeleri" nde "tüzeltme" kelimesinin aslında "d" ile başladığına dair önemli bir bilgi elimize ulaştı.

Тогда будем опираться на слово с буквы "н".

Tamam o zaman, N'li kelime ile ilerleyelim.

Почему ты просто не поверишь мне на слово, когда я говорю, что решу этот вопрос?

Şimdi, bu işi hallediyorum dediğimde bana güvenebilir misin?

Скорость упала до 1 слова в минуту и это слово "абракадабра", потому что на космических кораблях я не летаю.

Bir şey yazayım dedim, saçma sapan bişi çıktı ortaya. Uzay gemisi kullanamadığım ortada!

Пожалуй, восемь, но он наткнулся на Эрни Роше в баре у Дикки Бреннана, и слово за слово...

Emie Roche'yle Dickie Brennan'ın barında karşılaştılar ve konu konuyu açtı. Sekiz vardır. - Yine arkadaş mı oldular?

Простите, что не верю вам на слово, но файлы останутся со мной.

Sözüne itimat etmediğim için beni bağışla. Dizin benimle kalacak.

В этот раз поверю тебе на слово.

Bu sefer şüphelenmenin tadını çıkarmana izin vereceğim.

Можно быстренько, на одно слово?

Bir şey söyleyebilir miyim?

А теперь слово Патрисии Гузман, которая ведёт репортаж с ужасного пожара на складе в Фуэнтидуэна.

Patricia Guzmà ¡ n'a bağlanıyoruz Fuentidueà ± a'daki bir depoda çıkan büyük yangının olduğu yerden bildiriyor.

Думаешь, они поверят нам на слово?

Bizi ciddiye alırlar mı sanıyorsun?

Слово, которое однозначно определяет намерение без какого-либо намека на недоразумение без скидок на возраст.

Niyeti apaçik belli olan bu kelimenin yanlis anlasilacak bir tarafi yok. Ayrica çocukluğun masumiyetini de zedelemekte.

Даже не на распродаже. Честное слово.

Satışta bile değildi.

Узоры на нём мне слово знакомы, как-будто из сна, который я почти забыл.

Üzerindek şekiller neredeyse tanıdık. Unutmak üzere olduğum bir rüya gibi.

И мы должны просто поверить вам на слово?

Sırf bunun için senin sözüne güvenmemiz mi gerekiyor?

На вашем месте, я бы не полагался на слово Рут.

Yerinde olsam tek kelimesine inanmam.

Когда ты пойдешь в медшколу, я поверю тебе на слово.

Tıp okursan seni ciddiye alırım.

Думаю, слово "свежий" настраивает на позитивный лад, в отличие от "Борется с потом и запахом".

Bence "canlı" kelimesi "ter ve koku geçirmez" yerine kullanılabilecek olumlu bir kelime.

Поверь на слово, пацан.

İnansan iyi olur evlat.

Лишь одно его слово может выгнать нас обоих на улицу.

Ağzından tek bir kelime çıksa sokağı boylarız.

Я отослал слово Туллиусу с согласием на условия продажи.

Satış şartlarında mutabık olduğum konusunda Tullius'a haber yollamıştım.

Почему я должен верить тебе на слово?

Bu söylediklerine neden inanayım? - Gitmeliyiz.

Знаете одно мое слово, и вся наша фирма навалится на посыльных с другой стороны улицы.

Yemin ederim, bütün işimizi caddenin karşısındaki mesajcılara veririz.