English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Так не

Так не translate Turkish

185,704 parallel translation
Тут так не сказано.
- Öyle bir bilgi görmedim.
Ты бы так не подумал, да?
Bunu beklemezdin, degil mi?
Что не так?
- Ne oldu?
Я ненавижу Йель так же, как и он, но никакие споры делу не помогут.
Yale'den ben de buradaki adam kadar nefret ediyorum ama bunu tartışmak dava adına hiç kimseye yardımı dokunmuyor. - Tamam mı?
Не так плохо, как кажется.
- Göründüğü kadar kötü değil.
Ты здесь не просто так?
Burada olmanın özel bir nedeni var mı?
Думаешь, мы тебя не изрубим и не поступим так же? "
Biz de seni doğrayıp neden aynı şeyi yapmayalım?
Но вы не так сказали.
Evet ama dediğin bu değil.
Мы не можем создать подходящие всем правила, так что нужен апелляционный процесс.
Yani tek bir boyuta tüm kuralları sığdıramayız. O yüzden bir itiraz işlemi yapmalıyız.
Ничего смешного на ум не приходит, так что отказываюсь отвечать.
Aklıma esprili bir cevap gelmedi o yüzden cevap vermeyeceğim.
Ненавижу игры, так что не выделывайся.
- Oyun oynamakta hoşlanmam, dökül.
Вы правда считаете это сопротивлением прогрессивным деятелям и борцам за социальную справедливость, но это не так.
İlericilere ve sosyal adalet savunucularına başkaldırdığınızı sanıyorsunuz, öyle değil.
Так настоящих банов не было?
Yani bir tane bile sildiremedik mi?
Если я солгала, то не просто так.
Eğer sana yalan söylediysem bir sebebi vardı.
Нет, не так.
Hayır o kadar değil.
Играю в лотерею - ни одна цифра не совпадает. Так.
- Piyango bileti seçecek olsam bir tanesi bile tutmaz.
Я тут не так давно, Эдриан...
- Burada uzun süredir çalışmıyorum Adrian.
Если так поступишь, папа, и если у меня будут дети, ты их никогда не увидишь.
Eğer bunu yaparsan baba ve ileride çocuklarım olursa onları asla göremezsin.
Всё, что ты тут признаешь, не могут использовать против тебя, так что воспользуйся этим.
Burada söyleyeceklerin aleyhinde kullanılamaz, bunu kullan.
Если не уверена в памяти, так и скажи.
Aklına gelenler konusunda emin olamıyorsan bunu belirt.
Так что не говори, что Джекс был с Хэнниганом, если точно этого не помнишь.
O yüzden net bir anın yoksa, Jax'in Hannigan'la konuştuğundan bahsetme.
- Так. И это вас не тревожит?
- Peki bu sizi hiç rahatsız etmedi mi?
Не всё так сложно.
Bu hiç de karmaşık değilmiş.
Вот не нужно себя так вести.
Böyle davranma.
С ним что-то не так?
Vakıf ilgili sorun mu var?
С каждым днем становится тяжелее, не так ли?
Bu her geçen gün daha zor oluyor, değil mi?
Никто не зовет меня так в Сторибруке.
Storybrooke'da kimse beni öyle çağırmıyor.
И я не хотел пускать тебя в гараж не поделившись ими, так что... я поделился ими.
Ve duygularımı seninle paylaşmadan... içeri girmeni istemedim. O yüzden... duygular paylaşıldı.
С рукой все не так уж плохо.
Elim o kadar da kötü değil.
Дэвид... Несколько лет назад я вырвал несколько страниц из книги Генри, и... Так и не вернул их назад.
David... birkaç yıl önce Henry'nin kitabından birkaç sayfa kopardım... ve bir daha yerine koymadım.
Ты не хочешь, чтобы я шел к нему, так?
Onun peşine düşmemi istemiyorsun, değil mi?
Что-то не так.
Ters bir şey var.
Хотя бы не так, как его отец.
- En azından babası kadar.
ЛюцифЕр так и не объявился?
- Lucifer'dan hala ses seda yok mu?
Не так я надеялся вас познакомить.
Beklediğim gibi bir açıklama olmadı.
Я не могу так поступить.
Ben böyle bir şeyi yapamam.
Я больше не нужен детективу. Так что давай.
Dedektifin bana artık ihtiyacı yok.
Да, у меня не было меча, а после папа его уничтожил, так что...
Gerçek şu ki kılıç bende değildi ve babam kılıcı o olaydan sonra yok etti.
Да, мама даже не ждала удара, так что — спасибо, что помогла пробраться в её злокозненную голову.
- Evet, annem neye uğradığını şaşırmış durumda. Teşekkür ederim. Entrikacı kafasına göz atmama yardım ettiğin için teşekkür ederim.
Мы же не хотим, чтобы кто-то начал еще одну резню, ведь так?
İnsanların bir kez daha deliler gibi birbirlerini bıcaklamalarını istemezdik, degil mi?
Так теперь ты не веришь в меня, братец?
Bana güvenmiyor musun, kardesim?
Дебби же не воскреснет, так?
Debbie dirilmeyecek, degil mi?
Странно, потому что глав приемных комиссий в других частных престижных школах практически преследуют энергичные родители, поэтому, может, учеба в этой школе не так желанна.
Garip, cünkü diger özel okullarda, kayıt kurulu baskanları fazla istekli aileler tarafından takip edilirler, belki de Starford o kadar da sevilen bir yer degildir.
Все не так.
Öyle degil.
Не так понял.
- Berbat gramer.
Да, ну, я так и думала, что что-то не складывается.
Bir seyler uyusmuyor gibiydi.
Взнос так и не дошел до школьного счета.
Bagıs asla okul hesabına gitmedi.
Дебби предположила, что родители так и не перечислили деньги.
Debbie, ailenin ceki hic yatırmadıgını düsündü.
А, вы мама-полицейский Трикси, не так ли?
Siz Trixie'nin polis olan annesisiniz, degil mi?
Я полагаю, ты перенаправляешь эмоциональное отчаяние от того, что не получил сначала десерт, не так ли?
Sanırım sebze yemeden tatlı yiyememenin duygusal caresizligini kanalize ediyorsunuz.
Я хочу, чтобы ты знала, что ты можешь поговорить со мной, если что-то не так.
Eger bir seyler oluyorsa, benimle konusabilecegini bilmeni istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]