Так нечестно translate Turkish

Так нечестно! Нечестно!

Sonra evi hatırladım fakat kaçıncı kat olduğunu unuttum.

Так нечестно!

Hile yaptı!

Вам должно быть стыдно за себя. Так нечестно!

Kendinden utanmalısın.

- Так нечестно!

- Bu adil değil.

Так нечестно. { C : $ 00FFFF } Гляньте.

Bak, kız bunu düşürdü.

Так нечестно!

Ben yanlış bir şey yapmadım.

Так нечестно!

Haksızlık bu!

Так нечестно.

Bu dürüstçe değil.

Так нечестно.

- Bu haksızlık.

Да ведь так нечестно!

Şimdi, adalet var.

- Так нечестно!

Haksızlık bu.

Так нечестно, она всегда ходит первой.

Bu haksızlık, önce o başlıyor.

Я понимаю, что так нечестно, но главное же войти вовнутрь.

Biliyorum biraz kaba bir davranış, ama amaç içeri girmek değil mi?

Так нечестно.

Bu adil değil.

Так нечестно.

Bu adil değil!

Так нечестно, док.

Bu hiç adil değil Doktor.

- Так нечестно, Фостер.

- Belden aşağı vurdun, Foster. Faul.

- Так нечестно.

Yeterince adil.

Так нечестно. Я почти ничего не знаю о тебе.

Hiç de adil değil, ben senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum.

- Но так нечестно.

- Bu adil değil.

Так нечестно.

Bu hiç adil değil.

- Так нечестно!

- Bu hiç adil değil.

Так нечестно.

Sofraya yemek koymam lazım.

Это так нечестно!

Ama bu haksızlık!

Знаете, так нечестно

- Bu hiç adil değil.

- Так нечестно.

- Bu hiç adil değil.

Погоди... так нечестно.

Yani, anlaşma anlaşmadır.

Это так нечестно!

Hiç te adil değil!

Но так нечестно.

Ama bu adil değil.

Так нечестно.

Faul.

- Так нечестно. - Что нечестно?

- Bu haksızlık.

Это так нечестно.

Sadece bana çok adaletsiz geldiği için...

Просто это так нечестно.

Haksızlık bu.

Ќет, так нечестно.

Bu adil değil.

- Так нечестно.

Bu haksızlık.

Так нечестно.

Hastasının ona ihtiyacı var.

Нечестно так говорить.

- Bana haksızlık ediyorsun.

Я говорила о призраках, но так ведь нечестно.

- Size hayaletler var demiştim. Ama bu haksızlık.

Так уже нечестно.

Artık acıma yok.

Если кто узнает, у нас все отберут, а это нечестно, потому что ты увидел эту штуку во сне, а я ее построил, так что она наша.

Biri bunu bulacak olursa, onu elimizden alırlar. Alamazlar. Sen rüyanda gördün, ben yaptım.

Мы подумали, это нечестно, что одни имеют так много, когда другие - так мало.

Bazılarının hiç bir şeyi yokken bazılarının aşırısına sahip olmasının adil olmadığını düşündük.

Так нечестно!

Ama bu haksızlık!

Это нечестно! Как ты мог со мной так поступить?

- Bunu bana nasıl yapabildin?

Нет, так будет нечестно.

Hayır, sana haksızlık olur.

Очень нечестно с твой стороны говорить так Вэллу, Арманд. Неизвестно какая причина...

Val'i bu işe karıştırmaya çalışman haksızlık.

Это нечестно! Не смей так говорить!

Ve benimle bir daha konuşma!

Я чувствую себя так, как будто я ворвался в вашу жизнь, а это нечестно.

Seni zor durumda bıraktığımı biliyorum ve bunu yapmaya hakkım olmadığını biliyorum.

Ну, Билл так будет нечестно.

Ee, Bill bu adil olmaz.

Так нельзя! Это нечестно!

Ama bu kurallara aykırı!

Неудивительно, что они создали Восточный блок, как буферную зону. Нечестно, но так устроен мир.

Tampon bölge olması için Doğu Bloğu'nu kurmaları hiç şaşırtıcı değil.

Так, это нечестно, потому что мне нравится, когда ты...

Tamam, bu haksızlık çünkü bunu yapmanı çok sevdi...