English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Ты

Ты translate Turkish

1,741,308 parallel translation
Ты - его друг?
Onun arkadaşı mısın?
Шевелись, ты еле плетёшься.
Hadi ama! Yeterince hızlı hareket etmiyorsun.
Если ты - один из приспешников Аку, советуем бежать.
Eğer Aku'nun emrindekilerden biriysen ; sana kaçmanı öneririz.
Когда-то ты был звездой шоу, а теперь ты - третий акт в пьесе из двух актов.
Bir gün gösterinin yıldızı sensin. İkinci gün 2 kişinin arkasında 3'üncüsün.
Скарамуш, какой же ты везунчик.
Farfara, sen şanslı bir iblissin.
Аку, мой босс, ты не поверишь, через что я только что прошёл, крошка.
Aku, canım patronum. Başımdan geçenleri anlatsam inanmazsın. Ney?
Ты ищешь самурая?
Samuray Jack'i mi arıyorsun?
Это ты ищешь самурая?
Samuray'ı mı arıyorsun?
Ты - его друг?
Dostu musun?
Ты можешь наблюдать, но дальше тебе нельзя.
Şahit olabilirsin, ama daha ileri gidemezsin.
Ты должен столкнуться с последствиями или продолжить нести ношу своего позора.
Akıbetinle yüzleşmelisin. Ve yahut sonsuza değin ;
Ты спас несчётное количество невинных.
Sen sayısız masumu azat ettin.
Но самое главное... Ты показал мне истину.
Ve her şeyden önemlisi bana gerçeği gösterdin!
Ты показал мне, что во мне гораздо больше всего, чем я думала есть на самом деле.
Bana bildiklerimden çok daha fazlasının var olduğunu öğrettin.
Надежда, что ты подарил мне, спасла мою жизнь!
Bana verdiğin umut hayatımı kurtardı!
Ты спас их!
Onları sen kurtardın!
А ты такой : "Нет! Если я скажу" да ", вы нажмёте кнопку, и выбегут специальные люди... " - Держите его!
Siz de, "Hayır, çünkü buna evet dersem bir düğmeye basarsın, adamlar gelir, beni yakalayıp..." "Yere yatırın!"
В жизни нет ничего обязательного, ведь ты можешь покончить с собой.
Asla hiçbir şeye mecbur değilsiniz çünkü kendinizi öldürebilirsiniz.
Худшее в обезглавливании то, что сразу после него ты глупо выглядишь.
Kafanızın uçurulmasının en kötü yanı, sonrasında embesil gibi görünmenizdir.
Они держат так, а ты...
Şöyle yaparlar, halin şudur...
" На, ты решай, что с этой хернёй делать!
"Al, bu bokla ne yaparsan yap." deriz.
В этот момент она действительно понимает. Когда ты такой : "Да!"
Gerçekten bunu anladığı an, şu andır, "Evet!"
Бывают стрессовые моменты, и ты с детьми, так что по ошибке говоришь что-то.
Bazen streslisinizdir, çocuklarınız da yanınızdadır, yanlışlıkla bir şey söylersiniz.
Что логично, если ты христианин.
Eğer Hristiyan'san bu mantıklı.
- Ну, ты родился в 24-м до нашей эры.
" Tamam, bak şimdi, sen İsa'dan Önce 24'te doğdun.
Так что ты просто берёшь эту непонятную собаку и впускаешь её в свой дом к семье! И смотришь, как раскрывается её характер.
Yani bu rastgele köpeği alıp ailenizin de içinde yaşadığı eve koyuyorsunuz ve kişiliğinin gözler önüne serilmesini seyrediyorsunuz.
Я ей : " Ты в порядке?
Şöyle diyorum, " Sen iyi misin?
Ты в порядке? "
İyi misin sen? "
Но ещё я подумал : "Кто ты, блядь, такая, чтобы осуждать эту женщину?"
Ama aynı anda şöyle de düşündüm, "Sen kimsin de bu kadını yargılıyorsun?"
Вот какова мораль истории Ахиллеса для меня : если ты родитель, то сколько бы ты ни сделал, этим говнюкам вечно мало!
Çünkü Aşil'in hikayesinin bana öğrettiği şey şudur, eğer bir ebeveynseniz, bu orospu çocukları için ne yaparsanız yapın, yetmez.
Всё равно виноват будешь ты!
Her şey hâlâ sizin hatanız olacak.
Чего ещё ты хочешь от матери?
Bir anneden daha fazla ne isteyebilirsin ki?
Иди на хуй, Ахиллес. Греческий ты мудила...
Siktir git Aşil, seni Yunan iti.
Ты не этого хочешь?
Bunu istemez misin? İstediğin bu değil mi yani?
- Ты наблюдаешь за мной? - Да, я всё смотрю!
"Beni gözlüyor musun?" "Evet, hepsini görüyorum."
Ни одна религия не утверждает, что после смерти ты можешь испортить рай своему мёртвому супругу.
Hiçbir dinî öğretide öldüğün zaman rahmetli eşinin cennetini sikip atabileceğin yazmıyor.
Что ты только что мне сказал?
Sen şimdi yanıma gelip ne dedin?
Ты или один, или в каком-то говне.
Ya yapayalnızsın ya da boktan bir şeyin içindesin.
Это всё равно что пойти на ужастик, и на первой минуте ты : "Думаю, с ними всё будет хорошо!"
Evlilik, korku filmine gitmek gibidir ve ilk dakikasında şöyle dersiniz, "Bence hepsi kurtulacak."
Иногда получается огромный пузырь, и все такие : " Ух ты! Бля.
Bazen kocaman bir balon yapar ve herkes şöyle der, " İşte bu, evet!
Ты же не стоишь над ним : "Лжец!" Не станешь злиться на мыльное пятно.
İşi şöyle uzatamazsın, "Yalancı!" Sabun artığına kızmazsın.
"В июне, когда я сказала тебе, что меня не устраивало, я была разочарована тем, как ты не прислушался".
E-posta kavgası ise, "Haziranda sana bir sorunum olduğunu söylediğim zaman, beni dinlememenden ötürü hayal kırıklığında uğramıştım."
Шарашишь его, словно ты Бетховен, обливаешься водой и теряешь слух... Всё ещё пишешь его.
Tuşlara Beethoven gibi dokunur, başından aşağı su döküp zamanla sağır olursun ve hâlâ üzerinde çalışırsın.
А ты такой : "Иди на хер - я оставлю".
Sen de şöyle dersin, "Siktir oradan, onlar kalacak."
И наконец ты отправляешь его.
Ve nihayet e-postayı gönderirsin.
Ты такой...
Şöyle olursun :
И ты фантазируешь, как тот человек читает это сейчас дома такой...
O sırada e-postayı okuyup şöyle dediklerini hayal edersin :
Это ты нам?
Bize mi dedin?
Так, щеночек, ты давно смотрелся в зеркало?
Pekala minik köpecik, son zamanlarda hiç aynaya baktın mı?
Все, кого ты повстречал, люди, которым помог.
Yardımına koştuğun insanları.
Ты спас их.
Onları sen kurtardın!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]