English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Я постучал

Я постучал translate Turkish

99 parallel translation
Я постучал.
Al, çalıyorum.
Я постучал, никто не ответил.
Kapıyı çaldım. Kimse bakmadı.
Я постучал было в дверь, но он заперся изнутри.
Kapıda uzun uzun anlatmaya çalıştım, kendini içeri kilitledi.
Во-первых я постучал даму по груди.
Öncelikle, şu memelere vurma konusuna gelelim.
Я постучал.
Kapıyı vurdum.
Ха, если бы я постучал, ты бы послала меня нахуй.
Eğer çalsaydım, basıp gitmemi söylerdin.
Полчаса назад перед выходом из дома, я постучал в дверь миссис Истби...
Bu inanılmaz bir şey. Yarım saat önce merdivenlerden indim Bayan Eastby'ın kapısını çaldım
Я постучал в дверь.
Kapıyı çaldım.
Я постучал, но вы не...
Kapıyı çaldım ama, siz duymadınız...
Однажды я постучал в дверь с розами.
# Çalacağım kapını bir demet gülle.
Я постучал в дверь...
Kapıyı öylece çalıverdim.
Я постучал.
Kapıya vurdum.
Они стали уязвимыми, как только я постучал в их дверь.
Kapılarını çaldığımda onları korunmaları gereken bir duruma soktum.
Они стали уязвимы, в тот момент, когда я постучал к ним в дверь.
Kapılarını çaldığım gün onları tehlikeye attım zaten.
Когда никто не видел, я постучал шваброй в потолок прямо... туда.
Tam... şuraya. Bunu ben yapmadım.
- Когда я постучал в дверь, вы знали кто это. - Это Майкл Скотт.
Senin kapını tıklayınca kimin geldiğini bilirsin.
Я постучал.
Çaldim ama...
Я постучал в дверь, но у тебя телевизор был громко включен и не услышала меня, поэтому я решил войти.
Kapıyı çaldım ama sen TV'nin sesini duyamayacak kadar çok açmıştın, ben de içeri girmeye karar verdim.
Я мог бы... хочешь, чтобы я постучал сейчас?
Şimdi tıklatmamı ister misin?
Как только я добрался туда, Я постучал
Oraya gittiğimde dağılmıştım.
Я постучал.
Çaldım.
Вот, поэтому я пришел из своей комнаты и постучал к тебе.
Yalnızca odamdan gelip kapını çalmamın nedeni,
Стучите, и отворят вам. Я и постучал.
"Kapıyı çalın ve o size açılacak." Ben de çaldım.
Я узнала голос Анжело, и почти сразу после Ритон постучал в дверь.
Tam Riton kapıyı çalmıştı ki, Angelo'nun sesini tanıdım.
Я подошел к ее каюте и постучал. Она не ответила.
Kamarasına gidip kapıyı çaldım, fakat yanıt vermedi...
Фестер Аддамс, я требую, чтобы ты постучал ещё раз.
- Sor. Fester Addams. Tekrar vurmanı istiyorum.
Да : но кто-то постучал в дверь и я не смог сходить.
Biri kapıyı tıkladı ve ben de yapamadım.
- Я только постучал по вашей пепельнице.
Küllüğü düşürdüm.
Я пошел к ним, постучал в дверь...
Evine gidip, kapısını çaldım..
Я подошел к окну и постучал, было темно как в заднице... потому что было 3 часа ночи, и ни хрена не было видно.
Pencereye doğru gittim içeriye baktım ama bir şey göremedim. Saat gecenin üçüydü ve çok karanlıktı hiçbir şey göremedim.
Я подошел, постучал в дверь... она открыла дверь, голая и все такое, накинув крошечный халатик.
Bilirsin, yürüdüm, kapıyı çaldım kapıyı açtı, çıplaktı, üstünde sadece yarım bir gecelik vardı.
Я тоже много чего не закончила, когда постучал ты
Sen kapıyı çaldığında ben de bir şeyin ortasındaydım.
Када я к нему постучал, он сказал : "Съебись!".
Kapıyı çaldığımda bağırdı. "Siktir git" dedi.
Я подошёл к бассейну и постучал три раза, как дрессировщица делала.
Jambu'nun tankının yanına gittim. Ve eğiticisinin yaptığı gibi üç defa vurdum.
Когда я вернулся домой, объект постучал в соседнюю дверь.
Evime döndüğüm zaman, hedef sanki yan odadaydı.
Я ждала своего отца в номере отеля, когда в дверь постучал мужчина.
Bir otel odasında babamı bekliyordum ki biri kapıyı çaldı.
Я думаю, убийца постучал ему в окно.
Bence katil camı tıklatmış.
Я видел трех мужиков. Один из них смотрел в окно. Другой постучал в дверь, и все трое вошли в дом.
Biri camdan baktı biri kapıyı çaldı, ve içeri girdiler.
Когда я не вернулся в машину, Ренди поборол свои страхи и постучал в дверь Чокнутой Ведьмы.
Ben arabaya geri dönmeyince Randy gidip cadı kadının kapısını çalmak için cesaretlenmiş.
В какой-то момент кто-то постучал в дверь, и я открыл.
Bir gün.. .. bir şey kapımı çaldı. Ben de açtım...
Я просто постучал 30.000 раз. Ладно.
30.000 kez kapını çaldım.
Все же я поднялся наверх и постучал в дверь.
Neyse işte, yukarı çıktım ve kapıyı çaldım.
Я бы пришел, постучал, показал жетон, и сказал бы, что мы считаем, что их дом ограбят.
Gidip kapıyı çalar ve hızlıca kimliğimi gösterir ve onlara evlerinin soyulmak üzere olduğunu söylerdim.
Мне позвонил сосед. Я подошел к квартире, постучал несколько раз. Они быстро угомонились.
Komşusu beni aradı, yukarı gelip bir kaç kere kapıyı tıklattım hemencecik sakinleştiler.
Я даже постучал, прежде чем войти.
Kapıyı bile çalıp da içeri girdim!
Я раз сто постучал!
Kapı çalmak mı? Çaldım. Yaklaşık yüz kez.
Когда она так и не вышла, я пошел и постучал в дверь.
Ben de biraz endişelenmeye başlamıştım. - O yüzden evine girdim. - Onu o zaman mı buldunuz?
Что ж, кто-то постучал в нашу дверь, я открыл, и там была девушка...
Um... birisi kapıyı çaldı ve ben açtım, ve bir kızdı -
Так я приехал туда, и они вошли в небольшой трейлер, чтобы подготовиться, мы были в этом открытом авто-театре, и кто-то постучал в дверь и сказал : "Боб Сегер хотел бы увидеть вас в своём моторхоме. ( дом на колесах )."
Böylece oraya gittim ve küçük bir karavanda hazırlandım arabadan izlenen sinemadaydık ve birisi kapıyı çaldı ve şöyle dedi ; "Bob Seger sizi karavanında görmekten istiyor."
Я не слышала, как ты постучал.
Geldiğini duymamışım.
Я надел халат Нортона постучал в вашу дверь и направился в его ванную.
Norton'un sabahlığını giydim kapını tıklattım sonra onun banyosuna girdim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]