Dún translate English
414 parallel translation
Hayır, sanırım Dún Laoghaire demek istiyorsun.
No, I think you mean Dún Laoghaire.
- Dún Laoghaire demek?
- Dún Laoghaire?
- Dún Laoghaire.
- Dún Laoghaire.
Mahallede dan-dun dolanıp duran o tramvayın adı gibi.
The name of that rattletrap streetcar that bangs through the Quarter.
Brainy Bruin'dun yeni geliştirdiği bir numarası var.
Brainy bruins with new ideas.
DÜn geceki malların ödemesi.
Payment for last night's merchandise.
Dun gece pencerenden dışarıya göz atmadın, değil mi?
You didn't happen to glance out your window last night, did you?
Hiç kimse yatakta hatta, yatak odasında kim olduğuna bakmaz.
No one ever checks Dun and Bradstreet in a bedroom.
Seni Lombarda'da ilk gördüğüm günü anımsıyorum da... Bir Apollon'dun! Gerçek bir Apollon.
And to think... when I first saw you at "The Lombard Club", you were an Apollo... a real Apollo.
Dun ve Bradstreet'e göre değeri neydi?
How much did you say she was worth according to Dun and Bradstreet?
DÜN BUGÜN YARIN
YESTERDAY, TODAY AND TOMORROW
Ho-kus-Po-kus-Ti-ki-To-kus En iyi tarafı bu.
Dun goo-dily doo-dily doo-dily dun. This is the best part.
Sen de bir Sakson'dun.
You used to be a Saxon.
DÜN, BUGÜN VE YARIN
YESTERDAY, TODAY + "HAND" AND TOMORROW
Tanıyacaksın tabi.Kim Kimdir ve Dun Bradstreet dergilerine bakabilirsin...
You'll get to know me. Look me up in'Who's Who', Dun Bradstreet... There.
Oy vermeyi sevmez, ben verdim.
She dun't like voting', so I do it.
Aradığın şeyin ne olduğuna bağlı, değil mi?
Depends what yer lookin'for, dun't it?
Piç kurusu denmesini sevmezsin, ha?
Tha dun't like bein'called a bastard, does tha?
Sevmiyorum ama çalışmayı da seviyor değilim.
I don't, but it dun't mean to say I'll like work.
Clermont'dun kurtuluşundan üç ya da dört gün sonra tutuklanan 1,200 insandan sadece 600'ü hapse atıldı.
And those who had trials then received a very summary justice, which might as well have been dispensed with, considering the atrocious things being punished.
DÜn gece için üzgün olduğumu... söylememi bekliyorsan... bunu söyleyemem.
If you're lookin'for me to say I'm sorry about last night... I can't.
Hayir, dun geceden beri gorusmedik.
No, not since last night.
- Dun gece, yaklasik 22 : 30 da.
Last night, about 10 : 30.
- Dun gece parti yapmistik.
- We're having a party last night.
- Dun gece.
- Last night.
Dogru, dun gece.
- Right, last night.
- Ama dun kopegimiz oldu...
Our dog died last night, too.
Kapıdaki alacaklı, çıkıştaki kurt bir süre bekletilecek.
The dun at the door, the wolf at the gates shall be held in abeyance.
Dun and Bradstreet raporlarının gösterdiğine göre 1 milyon dolar sermayeleleri var.
Dun and Bradstreet reports show that they are capitalized at one million dollars :
Çünkü sen Tang Yu'dun
That's because you're Tang Yu
- Sen, Rod'dun değil mi?
- You're Rod, right?
Son seferinde Sherlock Holmes'dun.
Last time you were Sherlock Holmes.
Ama dun gece herseyi gordun.
But you saw everything last night.
Dun...
Dun...
Dun benim adim Dora'ydi.
Yesterday my name was Dora.
DAHA DÜN GİBİ
Only Yesterday
Dun geceye dair hiçbir sey hatirlamiyorum.
I don't remember much from last night.
# Dun-da-da-dah #
# Dun-da-da-dah #
Birinin atı kurt tüyü, ötekininki lekeli kırmış.
One was on a dun and another was on a flea-bitten grey.
Selamün Aleykum, kardeşim!
My name is sheikh chilly ba murovat da hikmat al hujjat dun daulat. I see.
sheikh chilly ba murovat da hikmat al hujjat dun daulat, benim adım.
Be, careful be, careful.
Dun gece aramisti.
She phoned last night.
Evsahiben dun gelip, beni aradiklarini soyledi.
My landlady said they came looking for me yesterday.
Dun gece tanidigim bir kadin.
Somebody I met last night.
Early'nin hapse girdiğini biliyor m uy dun?
Did you happen to know that he was in jail?
Elbette.Sen, Houston'da bir hapishanede King Kong'dun.
Yeah. You were King Kong in a jail in Houston.
Sen Glenn Close'dun ve ben de evcil tavşanımı sobanın üzerinde bulacaktım.
You were Glenn Close and I was gonna find my pet rabbit on the stove.
Dun gece sana kimse kötü davranmadı Niles
Niles, no one was mean to you last night.
Bir an için... kamarandayken ritüel sırasında tam bir Klingon'dun.
For a moment, in your quarters during the ritual... you were Klingon.
Çünkü onları dun alamamıştım,
I couldn't get them yesterday.
Seninle Dehra Dun'a geleceğim ve çocuklarınla 3-4 gün geçireceğim.
I'll accompany you to Dehra Dun and spend 3-4 days with your kids.
dünya 1278
duncan 123
dunbar 17
dünyanın 28
dunkirk 23
dünyayı 22
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17
duncan 123
dunbar 17
dünyanın 28
dunkirk 23
dünyayı 22
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17