Küçük dostum translate English
975 parallel translation
Zavallı küçük dostum.
Poor little fella.
Keyifliydi değil mi küçük dostum?
Cheerful little fellow, isn't he?
Kalk ayağa küçük dostum.
Get up, my little friend.
Eh, küçük dostum, hadi yola koyulalım!
Well, little fella, let's get goin'.
Dinle, küçük dostum.
Listen, little fella.
İnan ya da inanma beni ilgilendirmez küçük dostum.
Believe it or not, it's all the same to me, my wee man.
Zavallı küçük dostum.
The poor little fellow. Grab it!
Küçük dostum nasılmış?
How be my little matey?
"Küçük dostum", öyle mi?
Little matey, is it?
Biliyor musun, hiçbir şey özgürlükten güzel değildir.Küçük dostum bunu unutma.
And you know that no one was on hill or hollow but some free wild thing.
Beni merak etme, küçük dostum.
Don't worry about me, buddy boy.
Sana su bulacağım küçük dostum Jeannette.
I'll find you water, little old Jeannette.
Hayır küçük dostum.
No, my little fellow.
Küçük dostum Rafael'i tanıştırabilir miyim?
May I introduce my little amigo, Rafael?
Cesedi muhafaza etmek isteyen, ve arabayı gezmek için alan benim küçük dostum.
The one who meant to keep it, and my little amigo who just took her for a ride.
Sonra benim küçük dostum gelir ve arabayı görür, güzelbir araba.
Then my little amigo comes and he sees the car, and she's beautiful.
Hızlı mısındır küçük dostum?
You fast, little friend?
Gitsen iyi olur, küçük dostum.
You'd better go away, little friend.
Hadi, küçük dostum, Canını yakmayacağım.
Now, come on, little fella, I won't hurt you.
Hadi, küçük dostum, Canını yakmam.
Come on, little elephant. I wouldn't hurt you.
Hadi, küçük dostum.
Come on, little fella.
Hadi, küçük dostum, Canını yakmam.
Come on, little fella, I wouldn't hurt you.
Tamam küçük dostum, senin için bir yerimiz var.
All right, my little friend, we have a place for you.
Sakin ol, küçük dostum.
Oh, take it easy, little buddy.
Sakin ol, küçük dostum.
Easy now, little fella.
Gel buraya, küçük dostum.
Come here, little fella.
Büyük konuşuyorsun, küçük dostum.
That's pretty big talk, little britches.
Bak şimdi. Bunu sevecek, küçük dostum.
Look, now it's like this, little britches.
Bırak da sana birşey söyleyeyim, küçük dostum.
'Cause let me tell you somethin', little britches.
Bak, küçük dostum, beni dinle.
Little buddy, look, listen to me.
Küçük dostum, Chiro.
Here is Chiro, a close friend.
Merhaba, küçük dostum.
Hello, little fella.
Özür dilerim, küçük dostum.
Sorry, fella.
Küçük Arap dostum olmasa altı ay önce ölebilirdim.
It might have been a lot worse. I'd have been dead six months ago if it hadn't been for my little Arab friend.
Zavallı küçük dostum.
Here, take him.
Dostum, bunu küçük hanımın kendisiyle ayarlamalısın.
My friend, that you have to arrange with the lady yourself.
Biraz bekle, sevgili dostum Cigolini küçük hanımı uyku moduna geçirdi ve Cigolini ne zaman uyanacağı konusunda emin değil.
Just a minute, my good friend Cigolini has put the young lady's mind to sleep and Cigolini is not sure just when she is going to awaken.
İşte ben de orada olacağım dostum, o en küçük adada.
That's where I'm going to be, fella, on that smallest island.
Dün gece ben ve dostum Doktor Velie küçük bir kutlama yaptık.
It was just that last night me and my pal Doc Velie, we did a little celebrating.
Dostum Küçük Köpek için ve dostum Amerikan Atı için.
For my friend Little Dog... and for my friend American Horse.
Dostum, hayatımda birçok çeşit şerefsizlik gördüm, ama bu küçük gösteri en iyisiydi.
Brother, I've seen all kinds of dishonesty in my day, but this little display takes the cake.
Neyin var küçük dostum?
?
Bu kasaba ikimiz için çok küçük, dostum.
This town ain't big enough for you and me, partner.
"Dostum, bana şantaj yapıyorlar, ve parayı da küçük banknotlar olarak istediler." dedi.
"Well, old man, I'm being blackmailed and they specified small bills."
Bu küçük ve güzel bir radyo, dostum. Çok para eder, dostum.
Now, this hot little old radio, man, is worth plenty of rubles, man.
Evet, dostum, bu hafta bizim küçük, şeker iş anlaşmamızın sonu oluyor!
Yes, my friend, this is the end of our sweet little business arrangement!
Özel küçük bir olay, dostum, benim ve genç kadın arasında.
A private little matter, my friend, between the young woman and myself. Go!
Küçük hanım, gerçek ev sahibi dostum Bliss'i size takdim edeyim.
It's my honor to present the real master of the house. My friend, Bliss.
Bana karşı daha nazik ol, dostum,... Ve küçük kardeşime.
You're better be nice to me, man,... and my little brother.
Albay, eski dostum senin için küçük bir şeyim var.
Well, colonel, old friend, I have a little something for you.
Küçük bir fotoğrafın gerekiyor dostum.
He wants a little picture of you, mate.
dostum 6912
dostum benim 16
dostumuz 17
küçük 429
küçükken 45
küçük kız 168
küçük kardeş 36
küçük adam 77
küçük kızım 28
küçük kardeşim 59
dostum benim 16
dostumuz 17
küçük 429
küçükken 45
küçük kız 168
küçük kardeş 36
küçük adam 77
küçük kızım 28
küçük kardeşim 59
küçük çocuk 37
küçük prenses 23
küçük ayak 20
küçük hanım 234
küçük bir hediye 18
küçük bir kız 38
küçük bir 20
küçük bir şey 30
küçük serseri 26
küçük bey 45
küçük prenses 23
küçük ayak 20
küçük hanım 234
küçük bir hediye 18
küçük bir kız 38
küçük bir 20
küçük bir şey 30
küçük serseri 26
küçük bey 45
küçük köpek 18
küçük sürtük 19
küçük şeyler 22
küçük mü 41
küçük olan 19
küçük bir çocukken 37
küçük bir kızken 23
küçük insanlar 18
küçükhanım 44
küçük joe 32
küçük sürtük 19
küçük şeyler 22
küçük mü 41
küçük olan 19
küçük bir çocukken 37
küçük bir kızken 23
küçük insanlar 18
küçükhanım 44
küçük joe 32