Öyle değilmi translate English
145 parallel translation
Öyle değilmi?
Won't it be?
sana döndüm anne öyle değilmi?
I came back to you, Mother, didn't I?
La Teste nin yakınında hiç bir ordu yoktu, öyle değilmi?
There's no army near La Teste, is there?
Nede olsa genç bir kız annesini yanında ister. Öyle değilmi?
After all, a girl likes to have her mother with her.
Hiç fena sayılmaz, öyle değilmi?
Sounds pretty good, doesn't it?
Ayrıca, Maria D'Amata Kirk Edwards'ın en değerli varlığı, öyle değilmi?
Besides, is not Maria D'Amata the chief asset of Kirk Edwards?
- Öyle değilmi?
- Do you deny that?
Öyle değilmi, ortak?
Isn't that it, partner?
Böyle akıllı işadamlarında nadir görülen bir özellik, öyle değilmi?
That's unusual for a hardheaded businessman, wouldn't you say?
Nöbet tutuyorsun, öyle değilmi?
You're on night guard, aren't you?
Cheyenne'den gelmiyorsun, öyle değilmi?
You wouldn't be coming from Cheyenne, would you?
Valiziniz bu öyle değilmi?
This is your suitcase, right?
Sen de bir manyaksın, Öyle değilmi evlat?
You are a maniac too, aren't you, boy?
Öyle değilmi, Yakichi?
Don't you think so, Yakichi?
Sen gerçekten insanları hiç önemsemedin, önemseseydin savaşlarına katılır ve kazanırdın, öyle değilmi?
They were never really your people. Even though you did your part in their war, .. and you won your medals.
Sizleri cehenneme birilirinin göndermesi gerekiyor öyle değilmi
It's my job to reach the arrogance to hell.
O kadar kötü biri değildi sence de öyle değilmi?
It wasn't that bad. Not as you think.
- Ben anlıyorum, öyle değilmi?
- I understand, don't I?
Hayatını kurtardım öyle değilmi?
Saved his life, didn't I?
Siğara ve emniyet kemeri işareti yanmıyor öyle değilmi?
The no smoking and seat belt signs are turned off, no?
aşkın gözü kör öyle değilmi?
Love is blind, didn't I say so?
Onların bir çift olduğunu düşünüyorsun Öyle değilmi?
You'd think they were a couple, wouldn't you?
İyice ıslandın öyle değilmi?
You're getting wet, right?
İnsanlar üzerinde böyle bir etkiniz var öyle değilmi sensei?
You have that effect on people, don't you, master?
- Biliyorum ama deneyebilirsin, öyle değilmi?
- I know, but you can try, can't you?
Öldürmek senin asıl işin, öyle değilmi avcı?
Killing is your job, isn't it my dear H. Ivy?
Birkaç yıl biraz vahşiymişsiniz, öyle değilmi?
You had quite a turbulent couple of years, didn't you?
- dinlemicek, öyle değilmi?
- Won't listen, will he?
Çok iyi zamanlama öyle değilmi?
BEAUTIFULLY SYNCHRONIZED, DON'T YOU AGREE?
senin dşüncen de bu. öyle değilmi wallsengam?
That is what you all think, is it not, Walsingham?
Öyle değilmi? Kılların ağarmaya başlamıştır.
What, do you think your shit don't stink?
Onun için çalışıyorsun. öyle değilmi seni pislik.
You're working for him, aren't you, you little shit?
Öyle değilmi Karayılanlar her zaman "COOL" dur.
We're going to take it "cool", and not get venomous.
Aslında o gerçekten bir polis değil... baksana daha çok bir ajana benziyor. Öyle değilmi?
He's not really a cop....... he looks more like a secret agent, or something like that.
Sokakta kaldım zaten bitmiştim öyle değilmi? Çöpler sonra Kasap dükkanı, üzerine Mercedes olayı herşey.
It's over, but it started so well... but then came the garbage bin, the butcher, the Mercedes...
Eğer arabayı boyamış olsalardı her tarafta Boya izi olurdu Öyle değilmi?
If they did repaint the car we would have found paint traces somewhere.
ama kazık yemeyen bir turist turist değildir.Öyle değilmi?
But a tourist that doesn't get robbed is not really a tourist, right?
öyle değilmi?
Isn't it?
- Bence bu pek iyi bir fikir değil, öyle değilmi hayatım?
- Uhhhh... I don't think that's the best idea, don't you, sweetheart?
Her şey yalındı, öyle değilmi Marty?
Those were simpler times, weren't they, Marty?
- Ne iyi bir adam öyle değilmi.
What a nice guy.
Bak Kevin... her ikimizde biliyoruz dostum Shimomura NSA için çalışmıştı öyle değilmi
Look, Kevin, we both know, man, that Shimomura did work for the NSA, right?
Öyle değilmi? Sadece sezgiler ve algılayabildildiklerin gerçektir.
Perception is reality.
Garip olan herkesin nasılda Timmy'ye odaklandığı öyle değilmi?
Strange, how everyone focuses n Timmy, idn't it?
- söyledim... öyle değilmi?
- I said it... didn't I?
İntahar girişimi değillerdi. Öyle değilmi?
They weren't prior suicide attempts, were they?
Çünkü öyle hemen toplanip ayrilamazlar degilmi?
Because they can'tjust pack up and leave right away, right?
İntihar etmişti, öyle değilmi?
No, no.
Bence bütün parcalar yerine oturuyor, sizcede öyle degilmi?
I think it fits in line with the tone of the piece, don't you think?
gorursun sen lezbiyensin oyle degilmi?
I will. That's great, you are a dyke now, aren't you?
HA, sizde karinizi özlüyorsunuz, öyle degilmi?
hall, you also miss your wife, don't you?
değilmiş 21
değilmi 114
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyle bir şey değil 75
öyle bir şey yok 92
değilmi 114
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyle bir şey değil 75
öyle bir şey yok 92
öyle işte 113
öyle mi diyorsun 87
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50
öyle mi diyorsun 87
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50