Ama ben değilim translate Spanish
4,639 parallel translation
- Ama ben değilim.
- Bueno yo no estoy de acuerdo.
Siz belki Henry'nin hayatını kalbi kırık bir budalanın buyurduklarına tercih etmeye hazır olabilirsiniz ama ben değilim.
Es posible que estés dispuesta a arriesgar la vida de Henry por la misión de un tonto corazón roto, pero yo no.
Ama ben değilim.
Bueno, yo no lo soy.
Ama ben değilim!
¡ Pero yo no!
Siz zorunda olabilirsiniz ama ben değilim.
Puede estar obligado, pero yo no.
Ama ben o değilim.
Pero yo soy yo.
Annemin hep dediği gibi, ben bir yırtıcıyım. Ama katil olmak zorunda değilim.
Como decía mi madre, soy un depredador pero no tengo que ser un asesino.
Biliyorsunuz, bu benim yağlıboyada ilk iddialı girişimim, ve bu bir çeşit deneydi, ben bir ressam değilim, ama konseptin gücünü göstermeye çalışıyordum.
Así que, es mi primer intento ambicioso de una pintura al óleo, y una parte del experimento, es que no soy un pintor, pero estaba tratando de mostrar el poder del concepto.
Ben bilgisayar uzmanı değilim ama görünen o ki birisi seninle ciddi anlamda uğraşıyor.
No soy un experto en computadoras, pero parece que alguien está metiéndose bastante contigo.
Benim hakkımda ne düşünüyorsun bilmiyorum ama ben şeytan değilim.
Sea lo que sea lo que piense de mí, no soy el diablo.
Ama ben katil değilim.
Pero no soy un asesino.
Ben değilim gerçi ama birileriyle çıkmana da hazır değildim...
Yo no, pero tampoco lo estaba cuando empezaste a salir con chicos...
Ama ben aynı fikirde değilim.
Estoy de acuerdo.
Ben psikolog değilim ama konunun bu davayla ilgili olduğunu sanmıyorum.
Mira, Peter, no soy psicólogo, pero no creo que sea por el caso.
Lizzy, ne demek istediğin biliyorum ama ben senin gibi değilim.
Lizzy, sé que tienes buenas intenciones, pero no soy como tú.
Kötü Kraliçe babamı öldürdü, bana uyku laneti yaptı, ama acı çektirdiği tek kişi ben değilim.
La Reina Malvada asesino a mi padre, me puso bajo la maldición para dormir, - pero no soy la única a la que ha hecho sufrir.
Çünkü kendimi inatla takip eden çaylak gibi hissediyordum ama artık anladım ki, Ward'da hangisi Simmons, hangisi Fitz bilmiyor ve ikisi de benden daha az ateş etme bilgisine sahip ve ben bilim adamı falan değilim ama bu ikinizin birlikte ilk görevi miydi?
Porque me he sentido como la novata paleta sin rumbo, pero ahora tengo la sensación de que Ward no sabe quién es Simmons y quién Fitz, y ellos han visto incluso menos tiroteos que yo, y no es que yo sea ingeniera aeroespacial, pero ¿ esta es vuestra primera misión juntos?
Evet ama ben polis değilim. Audrey de değilim, tamam mı?
Sí, pero no soy policía, y no soy Audrey, ¿ de acuerdo?
Trajik bir istatistik olduğunu tamamen kabul ediyorum ama benimle alakası yok bunun çünkü ben bir gazi değilim.
- De acuerdo, y admito que es una estadística trágica pero es irrelevante para mí porque no soy un veterano de guerra.
Şu anki durumumdan ben de pek hoşnut değilim ama size olduğunuz yerde ihtiyacım var.
Tampoco estoy tan emocionado con mi presente situación, pero lo necesito donde está.
Ama ben artık tarafsız değilim.
Pero ya no soy la no alineada.
Ama ben Jonas Stern değilim.
Yo no soy Jonas Stern.
- Arkadaşı taşa dönüp, aşkı elimde olan... ben değilim.
- pero no es así. - Yo no soy a la que tiene a su amigo petrificado, y la persona a la que ama en mi poder.
Ben Deacon değilim, ama teşekkürler.
No soy Deacon, pero gracias.
- Gerçi ben dedektif değilim ama- -
- De hecho, no soy detective... - ¿ No lo es?
Ben mükemmel değilim ama böylesine ruhani bir ilişki ile rekabet edemem. Yani hayır ben bugün onun havaya uçmasını umut etmiyordum.
Soy espectacular, pero... no puedo competir con el fervor religioso, así que no, no esperaba que hoy volara por los aires.
Hiç hoşlanmayacaksın da çünkü sen gölgeler içinde yaşayan bir adamsın ama ben öyle değilim.
Nunca te he caído bien porque eres un fugitivo que vive en las sombras, y yo no lo soy.
Doktor olan ben değilim ama doğru görüyorum sanırım.
Bueno, yo no soy el doctor acá, pero parece acertado.
Ama size yemin ederim, ben katil değilim.
Pero les juro que no soy un asesino.
Düşüncelerinle beni engellemeye çalışıyorsun aynı olacak diye ama ben sen değilim.
Y es frustrante para mi que creas que podría llegar a ser similar, porque no soy tú.
Ben psikiyatrist değilim ama... - Değilim, değil mi?
Bueno, no soy psiquiatra.
Ne güzel ama ben buraya ait değilim.
Suena genial, pero yo no pertenezco aquí.
Ne sorduğunuzdan emin değilim ama bu her neyse ben yapmıyorum.
No estoy segura a qué te refieres pero sea lo que sea yo no lo estoy haciendo.
Ama ben artık patronunuz değilim.
Pero ya no soy vuestra jefa.
Ama ben inanıyor muyum emin değilim.
Pero yo no estoy tan seguro.
Hayata o gözlerle bakmayı çok isterdim ama o ben değilim.
Me gusta eso. Me hubiera encantado ver cómo se marchaba la vida de esos ojos, pero no fui yo.
Farkında olduğunuzdan emin değilim ama Ajan Booth ve ben bugün evleniyoruz.
No estoy segura de si sois conscientes, pero el agente Booth y yo nos vamos a casar hoy.
Ben psikiyatrist değilim ama sanırım ona ilişki bağımlılığı deniyor.
No soy psiquiatra, pero creo que eso se llama codependencia.
Tamam, nereye varmaya çalıştığını görüyorum, ama ben o adam değilim.
Vale, ya veo a dónde queréis llegar con ésto chicos, pero no soy ese tipo.
Ama ben Myrtle değilim.
Pero yo no soy Myrtle.
- Ama ben sen değilim.
- Pero no soy tú.
Evet, ama ne yazık ki bu iddiayı dinleyecek yetkili kişi ben değilim.
Sí, pero desafortunadamente, no estoy autorizado a oír ese reclamo.
Haberler iyi değil ama ben haberdi değilim, Deeks.
Las noticias no son buenas, pero no soy un mensajero, Deeks.
Denise, özür dilerim ama Clemence benim tipim değil. Ayrıca emin ol, düşündüğünün aksine, ben de onun tipi değilim.
Lo siento, pero Clemence no es mi tipo, y puedo asegurarte, a pesar de lo que has visto, yo tampoco no soy su tipo.
Tamam. Ama ben dişçi değilim.
Pues mira, yo no soy dentista.
Bak, Bir doktor, ama adam ben değilim gerçek sorunları vardı kafasına.
- Mira, yo no soy médico, pero el tío no está bien de la cabeza.
Ama ben onun adamı değilim.
Pero no, soy mi propio jefe.
Ama ben bu değilim, ve senin de böyle olmadığını biliyorum.
Pero yo no soy así, y sé que tú no eres así.
- Ama ben araştırmacı değilim.
Pero yo no soy investigadora.
Sizi bilemem ama ben doktor filan değilim.
No sé ustedes, pero yo no soy médico.
Eminim ki bazı insanlar bul bu yanınız bir o kadar da sevimli... Ama ben onlardan biri değilim.
Estoy seguro de que algunas personas encuentran adorable este lado tuyo... pero yo no soy uno de ellos.
ama benim 40
ama ben biliyorum 26
ama ben istiyorum 21
ama ben iyiyim 19
ama ben istemiyorum 23
ama ben 635
ama bence 43
ama ben sadece 22
ama benim için 21
ama benim için değil 17
ama ben biliyorum 26
ama ben istiyorum 21
ama ben iyiyim 19
ama ben istemiyorum 23
ama ben 635
ama bence 43
ama ben sadece 22
ama benim için 21
ama benim için değil 17
ama ben buradayım 16
ama ben yapmadım 19
ama ben değil 26
ben değilim 366
değilim 815
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama biz 56
ama bu 445
ama biliyorum 27
ama ben yapmadım 19
ama ben değil 26
ben değilim 366
değilim 815
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama biz 56
ama bu 445
ama biliyorum 27
ama bilmiyorum 49
ama bilirsin 35
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bana 28
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama belki 32
ama bu sabah 17
ama bilirsin 35
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bana 28
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama belki 32
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama bu mümkün değil 32
ama bazen 44
ama bunu 25
ama bu gece 38
ama bak 80
ama bu çok saçma 28
ama bu gerçek 26
ama bu mümkün değil 32
ama bazen 44
ama bunu 25
ama bu gece 38
ama bak 80
ama bu çok saçma 28
ama bu gerçek 26