English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ A ] / Ama bu kez

Ama bu kez translate Spanish

1,232 parallel translation
Ama bu kez sadece ne giydiklerini hatırlayabiliyorum.
Pero lo único que recuerdo es cómo estaban vestidos.
Po-Wing'in sözleri beni hâlâ çok etkliyor ama bu kez buna izin vermeyeceğim.
Todavía me conmueven las palabras de Po-Wing pero esta vez no se lo permitiré.
Ama bu kez, hata istemiyorum!
Y esta vez, no fallaréis.
Ama bu kez, baştan çıkaran kadın sana bir avcıdan çok daha uygun eşle karşılaştın.
Pero en este momento, mi tentadora... Usted ha encontrado su par. Soy mucho más que un cazador...
Başka bir geziye çıkmak istiyormuş ama bu kez gideceğimiz yeri o seçecekmiş.
Dijo que quería dejar Beardsley y entonces allí... quiso hacer otro viaje, solo que esta vez... ella escogería adonde iríamos.
Ama bu kez... çok farklı.
Pero esto esto es distinto.
Tamam, her yaptığımı anlamasını beklemiyorum ama bu kez canımı gerçekten çok sıktı. Karım.
Mi mendiga esposa.
Bunun bir daha olmayacağını söyleyemem, ama bu kez olmayacak.
No diré que no pasará de nuevo, pero no será esta vez.
Ama bu kez çıtayı fazla yükselttin.
Pero esta vez has ido demasiado lejos.
Ama bu kez, havası da yok.
Sólo que esta vez le faltan cojones.
Ama bu kez cinsel perhizdeyim.
Yo personalmente estoy en un estado de celibato ahora.
Sana bir şans daha vereceğim! Ama bu kez büyük oynamayacağım.
Te daré otra oportunidad, pero no quiero jugar mucho tiempo.
Bak Brendy, kadınlar konusunda kötü bir şöhretim olduğunu biliyorum ama bu kez farklı.
Mira, Brendy, sé que tengo cierta reputación... de mujeriego. Pero esto es diferente.
Ama bu kez biraz canlı olsun.
Pongamos un poco de más ánimo esta vez.
Peki, güzel, bırak açıklayayım. Geçen gece zor bi uyku geçirdim, benim için garipti çünkü genelde ışık sevmem, ama bu kez,
Te explico : ayer no pude dormir, cosa rara porque duermo bien.
Ama bu kez evet demeye ikna olabilirim.
Pero ahora podrían convencerme para que diga que sí.
Ama bu kez avcının yüzünü seçebildim.
Pero esta vez, vi el rostro del cazador.
İşte yine beraberiz Schillinger. Ama bu kez elimde Vogel'i öldürdüğüne dair kanıt var.
Nos vemos otra vez, Schillinger, y esta vez tengo pruebas de que mataste a Bowlger.
Evet ve ben kazanmıştım, ama bu kez jüri karşısında olacağız.
Sí, y gané, pero esto será un juicio con jurado.
Ama bu kez, sadece yorgunluk hissetmiştim.
En este caso, me pareció agotador.
Pekala, bir daha çekelim ama bu kez, daha korkutucu bakmaya çalış.
Tomemos otra. Pero, esta vez, trate de parecer más temible.
Ama bu kez küçük bir kıza bakmak zorundayım.
Y ahora tengo que cuidar de una niñita.
- Ama bu kez gerçekten bir şey gördüm.
Pero esta vez sí que veo algo.
Ama bu kez, açlığımız farklıydı.
Solo que esta vez, nuestra hambre era diferente.
Hala konuşuyor, ama bu kez telefonu annesine verdi.
Sigue hablando, pero ahora con su madre.
Ama bu kez farklı olacak. Çünkü gelen maaş ya da yardımları içkiye yatırması yeterince kötü, ama yeni doğmuş bir bebeğin nafakasını içkiye yatırmak kötüden de beter.
Porque ya es bastante malo beberse la ayuda o el sueldo pero un hombre que se bebe el dinero para un bebé nuevo no tiene perdón.
Ama bu kez, Erkek arkadaş bir homo.
Sólo que esta vez el novio es gay.
Genelde New York'a giderdi. ama bu kez Miami, dedi.
Normalmente es a Nueva York, pero esta vez dijo Miami.
Ama bu son kez.
Pero es la última vez.
Çok yardımın dokundu ama bu Franklin ve Mary Anne'in son kez veda ettikleri sahne.
No es que me hayas ayudado ya bastante Es la última escena, cuando Franklin y Mary Anne se dicen adiós. Eso nunca lo sentí muy bien para mí.
Ama Louise'le seks yapmaman, bu eski kullanılmayan kısım şimdi varlığından bu yana ilk kez çalışıyor.
Pero al no tener sexo con Louise, esta parte hasta ahora inútil por primera vez en su existencia está funcionando.
"Bu onurlu bir Klingon ritüeli" diyerek onu bir kez yapabildim ama şimdi bir insan gibi düşünüyorum cinayet gibi.
Tendrá que bastar. Pero mi hermano ni siquiera tiene esto. Cree que no hay futuro sin el Imperio, que no hay vida.
Bilmiyorum... ama... ilk kez bu benim kararım.
No lo sé. Pero por primera vez es mi decisión.
Bunu ilk kez yapmıyor ama bu son olacak.
No es la primera vez que lo hace, pero esta será la última.
Belki, ama bu hafta zaten bir kez bir milyon ödedim ve tekrar bir daha ödemeye niyetim yok.
Tal vez está en problemas esta vez, pero ya he pagado un millones de dólares por ella esta semana - Y no tengo la intención de hacerlo otra vez.
Bu kez anne ve baban sana gerçekten kızdı... ama yakında geçer. Merak etme.
Sí, claro, tus padres están enojados... pero descuida, se les pasará.
Ama bu onu üç kez zafer turu atmaktan alıkoydu mu?
Pero eso lo detuvo para correr 3 vueltas victoriosas?
Ama bu kez yılmak yok.
Nada de ceder.
İnsanlar 54'e girmek çırpınıp duruyordu ama haberleri yoktu. Kapıdan içeri girdikten sonra, bu kez de içerdeki en özel yere girmek istiyorlardı. Yani en kaliteli tozun bulunduğu yere.
Para la gente lo importante era entrar al "54" pero no sabían nada, porque pasada la puerta querían entrar a la cabina del DJ o a la oficina donde estaba la mejor coca o a la galería donde la gente follaba o al sótano con los famosos.
Ama fark şu ki, bu kez kendim seçtim.
Pero la diferencia es que, esta vez yo lo escogi.
Ama hayatımda ilk kez bu kadar korkuyorum.
Me han disparado un par de veces, pero esta es la primera vez que estoy muy asustada.
Benden böyle bir ifade vermemi istiyorlardı ama iki kez tecrit hücresine gönderilmeme rağmen bu ifadeyi benden alamadılar.
Ellos querían que hiciera este tipo de declaración pero no la obtuvieron de mí, incluso a pesar de que fui llevado dos veces a la celda de castigo. "
Bu sembol yeni. Onu daha önce yüzlerce kez gördüm ama.
Este símbolo es nuevo aunque lo vi antes en cientos de mundos.
Üzgünüm baba ama seni yok edeceğim. Bu kez evcil büyücün seni kurtaramayacak.
Lo siento, esta vez te destruiré y ni tu mago te podrá salvar.
Ama bir kez olsun, bu konularda yanıldığımı görmek istiyorum.
Pero por una vez me gustaría equivocarme en estas cosas... para variar.
Ama bu gece, hayatım boyunca ilk kez burası beni korkutuyor.
Pero esta noche, por primera vez... creo que me asusta.
Seni uzun zamandır tanıyorum, ama... bu gece sanki seni ilk kez görüyorum.
Te conozco desde siempre y es como si te hubiera visto por primera vez.
- Polisi aramadım çünkü senin ve kardeşinin hoş kişiler olduğunuzu düşünüyorum ve sizin için gerçekten de üzgünüm, ama bu 3. kez oluyor.
No llamé a la policía porque son decentes y me da lástima. Pero es la tercera vez.
Ama bu kez olmaz. Neden?
- ¿ Por qué no?
Bu kez nasıl bir komplo teorisi geliştirdiğini bilmiyorum ama sağlam bir dava var.
No sé en qué conspiración andas metido... ... pero era un caso claro.
Normalde hiç kabul etmezdi ama nasıl olduysa bu kez kabul etti.
Mi padre nunca me concede nada, pero esta vez, lo ha hecho

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]