Ama ben istemiyorum translate Spanish
1,185 parallel translation
Ama ben istemiyorum!
¡ No quiero quirófano!
Sen bu motelde ölmek istiyor olabilirsin ama ben istemiyorum.
Es cosa suya. Si quieres morir aqui esta bien.
- Ama ben istemiyorum...
Tú eres Boba Fett, tú eres Moff Tarkin. - Yo no quiero ser Moff Tarkin.
Evet, elbette var ama ben istemiyorum.
Oh, claro que hay. Pero no quiero.
Ama ben istemiyorum.
Pero no quiero que esto lo sea.
Bunu bir sürü insan bunu sevebilir ama ben istemiyorum.
A mucha gente le gusta eso. Es demasiado.
Şimdi seni istiyor olabilir, ama ben istemiyorum.
Ahora, ella podría quererte, pero yo estoy seguro que no.
Ama ben istemiyorum.
Pero yo no quiero.
Ama ben onu istemiyorum.
¡ Pero yo no le amo!
Ama ben buluşmak istemiyorum.
Bueno, no voy a ir.
- Ben de biliyorum ama porno dergisine çıkmak istemiyorum.
Si, pero no quiero salir en la revista "Jugs".
Ve Federasyon onlara sırtını döndü ama ben dönemem. Senden bunu istemiyorum ama Maquis'e katılmanın kimseye yararı olmaz.
Han viajado hasta aqui y han construido casas con ayuda de la naturaleza.
Ben seni üzmek falan istemiyorum, ama bu böyle olmayacak.
Sé que te costará aceptarlo, pero esto no va a funcionar.
- Hadi ama harika bir fikir. - Ortasiklet bir Lenny hiç fena olmaz. - Ortasiklet falan istemiyorum ben.
Podrías crear a tu propio peso mediano.
- Ama ben inmek istemiyorum. - Baksana yerine dibine girdim, battım.
No me molesta pasar por un valle, pero no quiero hundirme bajo el mar.
Ama, Efendim, ben evlenmek istemiyorum- -
Pero Sire, No deseo casarme...
Ama ben bekâr değilim ve seni bu şekilde incitmek istemiyorum.
Pero no soy libre. Y no quiero hacerte daño.
Ama ben burayı bırakıp gitmek istemiyorum.
Pero yo no quiero irme de aquí.
Ama ben korsan olmak istemiyorum.
No quiero ser pirata.
Bak, bu olay kişiselleşmeye başladı ama ben bunu istemiyorum.
Mira, ya sé lo de involucrarse personalmente, y no lo estoy.
Ama sen gidersen, ben bir daha asla seni görmek istemiyorum!
no quiero volver a verte nunca más.
Ben ise hiçbir şey istemiyorum Kendi başıma kazanabileceğim Ama benden çok daha şanssız
Yo no pido nada, me defiendo sola, pero conozco a tantos menos afortunados que yo.
- İstemiyorum ama ben de anladım.
- No quiero, pero entendí.
Dinle, gerçekten sorun çıkartmak istemiyorum. Ama ben ne olacağım?
Mira, de verdad que no quiero ser un grano en el culo, pero ¿ qué hay de mí?
Sorgulamadan, Ruhlara inanmanın dininizin önemli bir parçası olduğunu biliyorum, ama ben bu şekilde yapmak istemiyorum.
Sé que en su religión es importante confiar en los espíritus, pero no me han criado así.
Ben de istemiyorum, ama sigorta bunu istiyor.
Esto me gusta tan poco como a ti, pero eso quiere su seguro.
Negatif olmak istemiyorum Ben, ama burası pek kayıp şehre benzemiyor.
No quiero ser negativa, pero no parece una ciudad perdida.
Ama ben Oscar kazanmak veya tekerleği yeniden icat etmek istemiyorum.
Pero no quiero un Oscar ni inventar la rueda.
Ben de artık seninle görüşmek istemiyorum ama görüşüyorum.
Yo tampoco quiero verte, pero no me voy.
Ama ben seni böyle sebepler için istemiyorum.
Pero, ¿ sabes? Ahora no te necesito por esas razones.
Ama ben bir pozisyon istemiyorum, tüm pozisyonları istiyorum.
¡ Pero quiero todas las posiciones!
Ben de gerçekten burada olmak istemiyorum, ama burada saf bir kabus var.
- Pero aquí es como una pesadilla.
Ama ben seni istemiyorum.
Pero yo no te quiero.
Ölüyorsun, ama ben ölmeni istemiyorum.
Te estás muriendo, pero no quiero que te mueras.
Düşünüyordum da, burayı terk etmek... Jess ve ben, tek alternatifti... ama burayı terk etmek istemiyorum.
Estaba pensando que irme de aquí, con Jess, era la única alternativa, pero no quiero irme.
- Ben istemiyorum ama.
- No quiero.
Aslında mahkemeye gitmeyi istemiyorum. Ama çalışmıyorum. O iş hayatında yükselirken, ben evde kalıp çocukları büyüttüm.
No quiero ir a la corte, pero nunca trabajé, me quedé en casa y crié a nuestros hijos mientras el avanzó en el mundo de los negocios.
Ama ben hoş olaylar istemiyorum.
Yo no quiero nada de acción.
Ama ben başkan olmak istemiyorum.
Pero yo no quiero ser presidente de los EE.UU.
Zira suikast planladı. Ben de işin içindeydim ama istemiyorum... Çünkü seni seviyorum.
"Kiara, Zira tiene un complot y era parte de él, pero no quiero eso porque porque te amo".
Ama ben kıç tekmelemek istemiyorum.
- No quiero arrearles.
- Ama ben oğluyum. Karışmak istemiyorum.
- Yo sí soy su hijo y no quiero oír hablar de eso.
Bu pek bilinsin istemiyorum ama ben bazen iyi bir dinleyici olabilirim.
No quiero que esto se sepa en la universidad... pero en ocasiones soy muy buen oído.
Ama ben derim ki, ben sorun istemiyorum, yani... size dürüst davranacağım ve hiç bir nedeninizi olamayacak...
Pero como le dije, no estoy de humor así que la trataré tan bien... que no tendrá una sola razón para..
Ama evlenene kadar sakso çektiremeyeceğim, ben evlenmek istemiyorum, sakso istiyo...
Mmmhmmmhpm
Ama gerçek şu ki... Ben bunu hiç de istemiyorum Dawson. Tanıdığın, bildiğin o kızı görmeni... ve sahip olduğumuz şeyin geçici fiziksel bir çekimden... daha müthiş olduğunu fark etmeni istiyorum.
Pero la verdad es que prefiero que no lo hagas, prefiero que me veas como la persona de siempre y que comprendas que lo que tenemos es mucho más increíble que una pasajera atracción física porque ¿ sabes una cosa?
Olmak istemiyorum ama ben bir maydanozum.
No es mi intención serlo, pero soy una buttinski.
Bu yüzden insanlar kitaplar yazıyorlar, dinleri kuruyorlar, çareler buluyorlar, başkanlığa aday oluyorlar, ama ben, ben muhteşem bir adam olmak istemiyorum.
Por eso la gente escribe libros, encabeza religiones, encuentra curas, se postula para Presidente, pero yo... No seré grande, amigos.
Stan ve Kyle beni kendi dünyama götürmeye gelmişler ama ben dönmek istemiyorum!
- ¡ Oh, no. Stan y Kyle han llegado a llevarme de regreso a mi mundo. No quiero volver.
Ama bu kolay yada eğlenceli olmadı. Ve ben... ben artık bunu yapmak istemiyorum. Grace?
Pero no ha sido ni fácil ni divertido y yo... ya no me siento bien al respecto.
Sadece ben tehlikede olsam koruma tutmazdım ama küçük hanıma zarar gelmesini istemiyorum.
No hubiera contratado un guardaespladas para mi solo. Pero trato de que no le pase nada a ella.
ama benim 40
ama ben biliyorum 26
ama ben iyiyim 19
ama ben istiyorum 21
ama ben 635
ama ben değilim 29
ama bence 43
ama benim için 21
ama ben sadece 22
ama benim için değil 17
ama ben biliyorum 26
ama ben iyiyim 19
ama ben istiyorum 21
ama ben 635
ama ben değilim 29
ama bence 43
ama benim için 21
ama ben sadece 22
ama benim için değil 17
ama ben buradayım 16
ama ben yapmadım 19
ama ben değil 26
ben istemiyorum 126
istemiyorum 1125
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama biz 56
ama bu 445
ama biliyorum 27
ama ben yapmadım 19
ama ben değil 26
ben istemiyorum 126
istemiyorum 1125
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama biz 56
ama bu 445
ama biliyorum 27
ama bilmiyorum 49
ama bilirsin 35
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bana 28
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama belki 32
ama bu sabah 17
ama bilirsin 35
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bana 28
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama belki 32
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama bu mümkün değil 32
ama bazen 44
ama bunu 25
ama bak 80
ama bu çok saçma 28
ama bu gece 38
ama bu gerçek 26
ama bu mümkün değil 32
ama bazen 44
ama bunu 25
ama bak 80
ama bu çok saçma 28
ama bu gece 38
ama bu gerçek 26