Ama ben yapmadım translate Spanish
623 parallel translation
Mac beni yanında götürmeye ikna etmeye çalıştı ama ben yapmadım.
Mac intentó obligarme a irme con él, pero no quise.
Ama ben yapmadım.
Se prendió fuego y...
Ama ben yapmadım!
¡ Pero no Io hice!
Ben yapmadım.Kimin yaptığını da bilmiyorum ama ben yapmadım.
Yo no fui. No sé quién fue, pero yo no fui.
- bilmiyorum, ama ben yapmadım.
- No lo sé, pero yo no fui.
Ama ben yapmadım!
¡ Pero yo no lo hice!
Ama ben yapmadım, yemin ederim ben yapmadım!
Pero yo no lo hice. ¡ Lo juro! ¡ Lo juro! ¡ Juro que yo no lo hice!
ama ben yapmadım.
Fue culpa mía.
- Biliyorum ama ben yapmadım.
- Ya lo sé, pero yo no las he tocado.
Ama ben yapmadım.
Pero no fui yo, señor.
Ama ben yapmadım ki.
No he sido yo.
Benden şüpheleniyormuş gibisin ama ben yapmadım.
Pero yo no lo hice.
A... Ama ben yapmadım!
Pero yo no lo hice!
O benimlede yapmak istedi, ama ben yapmadım.
El quería acostarse conmigo, pero no pude.
Suçlu, ben görünüyorum ama ben yapmadım!
Todo este asunto apunta hacia mí ¡ y yo no lo hice!
Farkındayım ama ben yapmadım! Elektrikler kesildi! Genel bir kesinti.
Ahora parece una tragedia, pero dentro...
Böyle düşündüğün için sağol. Ama ben yapmadım.Hayır yapamazdım.
Agradezco que tú pienses que lo hice, pero no lo hice.
"Evet, eskiden benim silahımdı, ama... ben... ben yapmadım!"
"Sí, una vez fue mi pistola, pero yo... yo... no lo hice!"
Binbaşı, ben Teddy Roosevelt'in özel birliğinden geldim. Ama sizden daha iyi bir subayla görev yapmadım.
Mayor yo estuve con los jinetes rudos de Teddy Roosevelt pero nunca he servido con un oficial mejor que usted.
Ama ben ömrümde konuşma yapmadım.
Pero nunca he dicho un discurso en mi vida.
Ama beyefendiile konuşarak yanlış yapmadım ben.
Pero si no he hecho "na" malo hablando con ese señor.
- George, ama ben bir şey yapmadım.
Pero si no he hecho nada, George.
Ben - ama, birşey yapmadım ki, Bayan Bennet.
Le aseguro qué yo no hice nada, Srta. Bennet.
Belki, ama şöyle yapmadım... ve sonsuzdan sonra da - Ben öyle mi yaptım?
- ¿ Yo he hecho eso?
Hayır, canım, ben yapmadım ama bunu düşündüm.
No, no lo hice yo. Pero lo pensé.
Ben de, en az onun kadar suçluyum yaptığım şeyler değil ama, yapmadığım şeyler yüzünden.
Soy tan culpable como él. No por mis acciones, sino por lo que no hice.
Ben yanlış bir şey yapmadım ama bazı ensesi kalınlar beni ele geçirmek istiyor.
No porque haya hecho nada malo pero hay dos agentes especiales que les gustaría echarme el guante.
Ama... ama ben kesinlikle hiçbir şey yapmadım.
Bueno, bueno... de casi nada...
O konuşmayı ben yapmadım ama kimin yaptığını biliyorum.
Yo no hice la llamada pero sé quién la hizo.
Ama ben konuyu trajedi yapmadım.
Pero yo no hice una tragedia.
Ama ben hiçbir şey yapmadım!
¿ Qué? No hice nada.
- Ama Costa yapmadı, ben yaptım.
- Costa no lo hizo. Yo lo hice.
Ama Bay King, ben yanlış bir şey yapmadım.
Pero, Sr. King, no puedo estar equivocado.
Ben hiçir şey yapmadım. Ama siz yapmışım gibi gösteriyorsunuz. Bu olanlara inanamıyorum.
No, yo no hice nada pero usted hace parecer que lo hice.
" Ama bunu onlara ben yapmadım.
Pero yo no sé los hice.
Ama ben hiçbir şey yapmadım...
Nunca hice nada para...
Ama ben yanlış birşey yapmadım.
Pero no hice nada malo.
Ama ben hiçbir şey yapmadım.
Pero no hice nada.
Hayır, canım, ben yapmadım ama bunu düşündüm.
No querida, no lo hice. Pero sí lo pensé.
Ben de, en az onun kadar suçluyum yaptığım şeyler değil ama, yapmadığım şeyler yüzünden.
Soy tan culpable como él. No por el hecho material sino por no haberle desengañado.
Ben farklı bir şey yapmadım ama neyse.
Igual fue lo mismo.
Ben basit bir mahkumum ve seninle hiç tanışıklığımız yok Tüm bu yemek ve şarap için sağol, ama Bunu hak edecek bir şey yapmadım, mahçup oluyorum
Soy un mero prisionero y no nos habíamos visto con anterioridad, gracias por toda la comida y el vino, mas no he hecho nada para merecerlo, así que es algo embarazoso.
Ama, ben bir şey yapmadım. Ondan nefret eden Bell'di...
Era Bell quien lo odiaba.
Bu korkunçtu, ama... ben yapmadım, ben doğru düzgün ateş bile edemem.
Eso fue horrible, pero... yo no lo hice, yo ni siquiera sabía disparar.
Ve o bunu hiç... ama ben hiç... yapmadım...
Y una vez él... pero yo no... nunca me...
- Ama ben hiçbir şey yapmadım.
- Pero no he hecho nada.
Öyle bir durumdaydım ki Simon'ı öldürebilirdim ama diğerini ben yapmadım.
En el estado en que me hallaba podría haber matado a Simon, pero no hice lo otro.
- Ben istedim ama yapmadım.
Quería hacerlo, pero no lo hice.
Ama ben hiçbir şey yapmadım.
¡ Pero si no he hecho nada!
Ama ben yanlış bir şey yapmadım.
Pero yo no hice nada malo.
Ama ben hiç yapmadım, hiç. - Seni çağırıyorlar, koş.
Algunos se la follaban, pero yo nunca... nunca...
ama benim 40
ama ben biliyorum 26
ama ben istiyorum 21
ama ben iyiyim 19
ama ben istemiyorum 23
ama ben 635
ama bence 43
ama ben değilim 29
ama ben sadece 22
ama benim için 21
ama ben biliyorum 26
ama ben istiyorum 21
ama ben iyiyim 19
ama ben istemiyorum 23
ama ben 635
ama bence 43
ama ben değilim 29
ama ben sadece 22
ama benim için 21
ama benim için değil 17
ama ben buradayım 16
ama ben değil 26
ben yapmadım 408
yapmadım 132
yapmadım mı 16
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama biz 56
ama bu 445
ama ben buradayım 16
ama ben değil 26
ben yapmadım 408
yapmadım 132
yapmadım mı 16
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama biz 56
ama bu 445
ama biliyorum 27
ama bilmiyorum 49
ama bilirsin 35
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bana 28
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama belki 32
ama bilmiyorum 49
ama bilirsin 35
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bana 28
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama belki 32
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama bu mümkün değil 32
ama bazen 44
ama bu gece 38
ama bunu 25
ama bak 80
ama bu çok saçma 28
ama bu gerçek 26
ama bu kez 23
ama bu mümkün değil 32
ama bazen 44
ama bu gece 38
ama bunu 25
ama bak 80
ama bu çok saçma 28
ama bu gerçek 26