Ama bilmiyorum translate Spanish
24,480 parallel translation
Söylerdim size ama bilmiyorum.
( Tabla cerrando ) Me gustaría decirle, pero no sé.
Ve dua ettim mi bilmiyorum ama diledim.
Y no sé si recé, pero lo deseé.
Adresi tam bilmiyorum ama nasıl gidileceğini biliyorum.
No recuerdo la dirección exacta, pero sé cómo llegar allí.
Sahibi kimdi bilmiyorum ama pil yuvasının kapağında güzel bir parmak izi buldum.
No sé a quién perteneció, pero he encontrado una buena huella del pulgar en la tapa de las pilas.
Biliyor musunuz bilmiyorum, ama dün bir blok ötede bir haneye tecavüz olayı yaşandı.
No sé si sabe que hubo un allanamiento ayer a una manzana de aquí.
Öyle mi yapıyorum bilmiyorum ama buraya sizi dinlemek için geldim.
No sé si eso es lo que estoy haciendo. Pero estoy aquí para escuchar.
- Kimin yaptığını bilmiyorum ama Borns Tech olamaz, tüm dosyaları zaten veren onlar.
Mira, no sé quién hizo esto, pero no ha sido Borns Tech porque ellos nos dieron todo esto.
"Onu nasıl veya nerede bulurum bilmiyorum ama onunla konuşmam gerek."
No sé cómo ni dónde hallarla, pero debo hablarle ".
Bu ne için bilmiyorum ama umarım kimse duymaz " diye düşündüm.
No sé para qué sea esto, pero con suerte nunca se haga público ".
Neden bilmiyorum ama bu... Gençleri, genellikle de yaşı tutmayan gençleri kullanan bu sadist kişi,
No sé por qué, pero parecía ser... un sádico que explotaba a estos jóvenes, a menudo menores de edad,
Bilmiyorum ama... "Şirket Avukatının Ofisi ve New York Genel Merkezi" yazıyor.
Dice "oficina de consejo corporativo y Central en Nueva York".
Gey ya da aseksüel olup olmadığını bilmiyorum ama bildiğim kadarıyla hiç kız arkadaşı olmadı.
No sé si es gay o asexual, pero nunca ha tenido una novia que yo supiera.
Bilmiyorum ama yakına gelirse nişan alabilirim.
- No sé, pero si se acerca, dispararé.
- Ben de bilmiyorum ama endişeleniyorum.
- No lo sé tampoco, pero me preocupa.
Orası nasıl bilmiyorum ama en kötüsünü düşünüyorum.
No sé cómo es allí, pero me imagino lo peor.
Merdivenlerden düştüğün akşam ne olduğunu bilmiyorum ama o zamandan beri hayatım hakkında düşünüyorum.
No sé qué pasó la noche que cayó por las escaleras... Pero he estado pensando mucho en mi vida desde entonces.
Peki, tamam. Amacın ne bilmiyorum ama eğer beni tutmayacaksan buradan gitmek isterim.
De acuerdo, bueno, no sé cuál es tu puto plan, pero si no vas a retenerme, me gustaría largarme de aquí ahora.
St. Patrick de olaya ne kadar dâhil oldu bilmiyorum ama güven bana eğer suçlu olduğunu kanıtlayabilseydim sana gümüş tepside sunardım.
No sé nada de la implicación de St. Patrick, pero créame, si pudiera demostrar que era culpable, se lo entregaría en una maldita bandeja de plata.
Bunu yapanı bilmiyorum, ama o her kimse sizi başıma bela etti, bu yüzden umarım onu bulursunuz.
No sé quién hizo esto, pero quien quiera que sea, trajo a ustedes sobre mi cabeza, así que... Espero que lo encuentres.
Niye bilmiyorum ama Mitsuha'yla yer değiştirme olayı bir daha olmadı.
Por alguna razón, nunca más, Mitsuha y yo cambiamos de lugar. Mitsuha y yo cambiamos de lugar.
Kavga mı ettik bilmiyorum ama Tsukasa ve senpai bensiz Tokyo'ya dönmüşlerdi.
Tal vez peleamos. O fue porque cada uno regresó por separado a Tokyo.
Deli miyim bilmiyorum ama isteklerimi yapmazsan yemin ederim, ikinizi de burada bırakıp evi ateşe veririm.
No sé si estoy loco, pero si no me das lo que quiero... te juro que voy a reducir a cenizas este sitio con vuestros culos dentro.
Henüz ne olduğunu bilmiyorum ama araştırıyorum.
No sé lo que es esto todavía, pero estoy en ello.
Bak, dostum. İnsanlar size ne söylüyor bilmiyorum ama ben uyuşturucu satmıyorum.
No sé qué les han dicho, pero yo no vendo drogas.
Nedenini bilmiyorum, ama beni yönlendiriyorsun.
No sé por qué, pero me excitas.
Bilmiyorum, bilmiyorum. Bilmiyorum ama engel olabilirdim.
No sé, no sé pero sé que pude haberlo evitado.
Pek bir şey var mı bilmiyorum ama...
Sí. No sé si hay mucho, pero- -
Gerçekten nasıl tarif ededeceğimi bilmiyorum. Ama onun başına gelebilecek şeylerin anlık görüntülerini görmeye başladım.
Yo... no sé bien cómo describirlo pero empecé a imaginarme cosas que le pasaban.
- Bilmiyorum ama sokakta dolaşmaman lazım önce.
- No lo sé, pero tengo que evitar que te vean.
Bilmiyorum ama gitmeliyiz.
No lo sé, pero deberíamos ir.
Bilmiyorum ama öğrenmemiz gerek.
Bueno, no sé, pero hay que hacerlo.
Kimsin, necisin bilmiyorum, ama adamlarımdan uzak duracaksın.
No sé quién eres ni qué buscas, pero aléjate de mis hombres.
- Bilmiyorum. Ama onun bildiğine eminim.
No lo sé, pero seguramente que ella sí.
Öyleyse bunu yazıyorum, çünkü fazla bir şey bilmiyorum, ama bu hikayenin kahramanı olduğumu biliyorum.
¿ quién puede culparlos? Empecé a escribir esto, porque no sabía mucho, pero sí sabía que era el héroe de esta historia.
Kimsin bilmiyorum burada ne aradığını da bilmiyorum ama sana şunu söyleyeyim.
No sé quién eres en realidad o lo que estás haciendo aquí, pero puedo decirte esto.
Onu daha önce görmüştüm. Ama... Bilmiyorum.
La he visto antes, pero... no lo sé.
Bak Ray, Hector'la aranızda ne tür bir münasebet oldu bilmiyorum ama ona yardım edebilirsen bize de yardım etmiş olacaksın.
Escucha, Ray, no sé qué puto problema hay entre tú y Héctor, pero si puedes ayudarle, entonces también podrías estar ayudándome a mí.
Şu anda önümde duran kişi kim bilmiyorum ama bunları kabul etmeme imkân yok.
No conozco a la persona que tengo delante, pero no voy a acceder a nada de esto.
Ama nasıl yaparım bilmiyorum.
Pero no sé qué hacer.
Bilmiyorum. Ama yakında her şeyi öğreneceğiz.
No lo sé, pero pronto lo sabremos todo.
Adını bilmiyorum ama bunların hepsi terör eylemi.
No sé cómo se llama, pero es sobre temas terroristas.
Sonuç olarak, bir sonraki adımım ne olacak bilmiyorum ama size de uyarsa, burada sizinle takılabilirim.
De todos modos, no sé qué voy a hacer, pero pensé que, si te parece bien, podría quedarme un tiempo.
Ne olduğu bilmiyorum ama bir şeyler ters gitti.
No sé que ha pasado, pero algo ha ido mal.
Ama ortağımın adını bilmiyorum.
- pero no sé el nombre de mi socio.
Bilmiyorum. Ama eminim ki Joey biliyordur.
Pero seguro que Joey sí.
Karakolda ne kaldı bilmiyorum ama ne bulursanız sizinmiş gibi davranın.
No sé lo que queda temporada.
Bilmiyorum ama öğrenebilirim.
No sé, pero puedo averiguarlo.
Bahsettim mi bilmiyorum ama ben mezuniyet baloma gidememiştim.
I-no sé si lo he mencionado, Pero nunca dieron ir a mi propio baile de graduación.
Neden beni tanımamazlıktan geldin bilmiyorum ama eminim aptalca ve bencilce bir sebebi vardır.
No sé por qué finges que no me conoces, ¡ pero estoy segura de que es por alguna razón estúpida y egoísta!
Neresi için bavul hazırlayacağımı bilmiyorum ama bayıldım buna!
¡ No sé para qué estoy haciendo la maleta, pero me encanta!
ama öylemiyim bilmiyorum.
No sé lo que tengo.
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama benim 40
ama biz 56
ama bu 445
ama biliyorum 27
ama bilirsin 35
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bana 28
ama biz 56
ama bu 445
ama biliyorum 27
ama bilirsin 35
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bu arada 26
ama bana 28
ama bunlar 19
ama ben biliyorum 26
ama ben istiyorum 21
ama ben iyiyim 19
ama bu sabah 17
ama belki 32
ama ben istemiyorum 23
ama ben 635
ama ben değilim 29
ama bu kez 23
ama ben biliyorum 26
ama ben istiyorum 21
ama ben iyiyim 19
ama bu sabah 17
ama belki 32
ama ben istemiyorum 23
ama ben 635
ama ben değilim 29
ama bu kez 23
ama bu mümkün değil 32
ama bence 43
ama bunu 25
ama bazen 44
ama bu gece 38
ama bu çok saçma 28
ama bak 80
ama bu gerçek 26
ama bence 43
ama bunu 25
ama bazen 44
ama bu gece 38
ama bu çok saçma 28
ama bak 80
ama bu gerçek 26