English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ A ] / Ama bunlar

Ama bunlar translate Spanish

8,739 parallel translation
Ama bunların nereden geldiğini bilmiyorum, ve... Yani bu ara çok fazla şey olup bitiyor,
Pero no sé de dónde está viniendo, y... quiero decir, hay mucho en el aire,
Özür dilerim ama bunlar yol için sipariş edildi sanırım.
Oh, lo siento, pensaba que eran para llevar.
- Bahis yapamazsın ki. - Mavi fiş ama bunlar.
- No puedes apostar, son nachos azules.
Kalbimi dahi kırabilir ama bunların hepsi bana çekici geliyor.
Podría incluso romperme el corazón. Pero cualquiera de esas opciones, me gustan.
Ama bunlar benim hatalarımdı, Emma'nın değil.
Pero fueron mis errores, no los de Emma.
Silah bulamadım ama bunları kullanır mıyız?
No hay armas, pero, ¿ podemos usar esto?
Ama bunları sarılı olması çok hoş.
Pero al ponerla dentro de un popote es lindo.
- Tamam. Aslında Soljitos ve Robertritas var ama bunlar sadece görsel.
De hecho, tenemos Soljitos y Robertritas, pero esos son solo de presentación.
Birtakım kötü insanlarla tanıştı birtakım kötü kararlar verdi ama bunları arkasında bıraktı.
Se había juntado con malas personas... tomó algunas decisiones terribles, pero lo había dejado atrás.
Ölümsüz caziben de senin yanında. Ama bunların hiçbiri bir yere gitmiş değil Henry.
Tienes ese encanto inmortal que vale mucho, lo sé... pero con ninguna de ellas nunca pasó a más, Henry.
Fahişelik, gay barları barbut oyunu, sayılar... her biri, yasalara karşı ama bunlar bana hiç ilgi çekici gelmedi butün bu kurbansız suçlar göz önüne alındığında, de mi?
Garitos after-hours, prostitución, bares gays, timbas, apuestas, cada una de esas cosas va contra la ley. Lo que no tiene mucho sentido para mí, dado que son crímenes en los que no hay víctima. ¿ No estás de acuerdo?
Bazıları deniz gözlüğü diyor ama bunlar soğan gözlüğü!
Bueno, algunas personas dicen que son Gafas de bucear. ¡ Pero estas son para la cebolla!
Evet, suçlulara yardımcı olur belki,... ama bunlar daha çocuk,... hayatlarında hiç suç işlememiş çocuklar.
A criminales quizás, pero esos son niños... que nunca han cometido un crimen en su vida.
İngilizlerle ilişkini dahi öğrenmemi istediler. Ama bunlar hiç umrumda değil.
Incluso me pidieron que descubriera que hacen los británicos.
Bunlar olurken, Jane ve Rafael birbirlerine aşık oldular, ama, Rafael'in hayatı tepe taklak olmuştu, ve o da Jane'den ayrıldı.
Mientras tanto, Jane y Rafael se enamoraron, pero desafortunadamente, la vida de Rafael se caía a pedazos, por lo que entró en espiral y rompió con Jane.
Hadi ama, bunları nasıl es geçersin?
Vamos, ¿ cómo de valiente es eso?
Ama ne yazık ki, Jane bunları içinden gelerek söylememişti.
Y desafortunadamente, Jane no estaba sintiendo ni una palabra de él.
Ayrıca bunlar gerçek kasılmalar mı emin değilim, ama sanırım öyleler. - Aralarında kaç dakika var?
- ¿ Cómo de lejos estan apartados ellos?
Aslına bakarsan bunların planımla hiçbir alakası yoktu. Ama o insanların zarar görmemesi için böyle çaba göstermenden etkilendim.
En realidad, eso no factor en mi plan en absoluto, pero estoy impresionado que fue a tales extremos para mantener a esas personas de cualquier daño.
İş arkadaşı olarak özlenecek ama daha fazla da bir arkadaş olarak. Dosyadaki şüpheliler bunlar.
Le echaremos de menos como compañero pero aún más como amigo.
Buraya gelip bunları söylemem hiç doğru değil ama, bu doğru.
Y sé que no es justo de mi parte venir aquí y decirte esto, pero es verdad.
Aralıkta olan bir başlangıç olsaydı, problem olmazdı, Ama bir haftalık bebekle... - Kendi fikirlerim bunlar.
Si estuviéramos hablando de una fecha de inicio de diciembre... diría que no hay problema, pero con un bebé de semanas... estoy hablando por mí personalmente.
Yatırımcılarımızla görüşmem gerekiyordu ama görüşmedim, oda bunun için gerçekten kızgın. Bunlar senle takıldığım için oldu.
Estaba realmente molesto por haber arruinado la reunión con los inversores hoy... por salir contigo.
Bunlar sana hiç mantıklı gelmeyecek ama benim anne.
Esto no tiene ningún sentido, pero soy yo, mamá.
Bunların hepsi çok zalimce ve tuhaf, ama bunu "büyük suç" yapan nedir?
Esto es muy brutal y extraño, pero ¿ qué lo hace un delito grave?
Bunlar neredeyse iki yıl aralıklı, ama tam olarak değil.
Se diferencian por dos años, pero no del todo.
Ama tüm bunlar kötüye işaret.
Está bien, lo siento, pero todo esto solo grita mala idea.
Canımı yakmadığını söyleyemem çünkü yaktın. Ama tüm bunlar benim yüzümden oluyor.
Mira, no puedo pretender que no me has hecho daño, porque lo hiciste, pero esto está sucediendo por mi culpa.
Nazik olayım diyorsun ama işte bunlar oluyor.
Intentas ser amable, y esto es lo que sucede.
Seni gerçekten seviyorsa o zaman bunların hiçbirinin bir önemi olmayacak.
Si realmente te ama, entonces nada de eso importará.
Ama Torah'ta yazmıyor bunlar.
Pero no está en la Torah.
- Hayatta olmaz! Ama artık Tristafé ile günlük seansa katılıyorum. O da önemi olmadığını, bunların asıl benle ilgili olmadığını mutluluğun peşinde koşup onları düşünmemem gerektiğini söyledi.
Pero ahora tengo sesiones diarias con Tristafé... y él dice que nada de eso importa porque no tiene nada que ver conmigo.
Bunlar etiketsiz ama eminim içlerinde EZM-77 vardı.
Están sin etiquetar pero apuesto que contienen E-Zed-M.
- Hayır. Tüm bunlar nereden çıkıyor bilmiyorum ama epeyce yanılıyorsunuz.
No sé de dónde viene todo esto... pero te equivocas en todo.
Üzgünüm ama bütün bunları kocanızla konuşmalısınız.
Lo siento, pero tiene que hablar con su esposo sobre esto.
Ama yanlış kişiye soruyorsunuz bunları.
Pero, honestamente, soy la persona equivocada para preguntarle.
Peki, belki sizin saklayacağınız bir şey olmayabilir ama, benim gurur duymadığım bazı fotoğraflarım ve internet geçmişim var ve tercihen bunların tüm dünyaya sızmasını istemiyorum.
Está bien, quizá vosotros no tengáis nada que ocultar, pero... yo tengo algunas fotos y algunas búsquedas en alguna página de las que no estoy muy orgulloso, y prefiero no filtrar mis secretos al mundo.
Uzun zaman önceydi bunlar ama doğru geliyor.
Eso fue hace mucho, pero suena correcto.
Tüm bunların cinayet olduğuna dair söylentiler var, ama hiç mantıklı değil.
Hubo un... rumor de que fue asesinato, pero eso es una tontería.
Ama bütün bunlar ailenin geri kalanını korumanı zorlaştırmasın.
Pero no dejes que nada de eso nuble tu deber... dem proteger al resto de tu familia.
Kendi hayatını kurtarmak için bunları söylediğini varsayıyordu. Ama ya gerçekten düşündüklerinden daha fazla sırrı çalmışsa?
Ellá asumió que el estaba haciendo lo necesario... para salvar su vida, pero ¿ y si realmente... robó más secretos de los que creían?
Ama size şunu soruyorum ; Dünya gözünü üzerimize dikmeseydi bunların hiçbirine gerek kalır mıydı? Yaptıklarından dolayı bizleri bu duruma düşürmeseydiler bize böyle davranmasaydılar...
Pero pregunto, ¿ alguna de nuestras acciones habrían sido necesarias si el mundo no nos hubiera puesto en el punto de mira, si no nos hubieran hecho sentir terribles por sus acciones, si no nos hubieran amenazado...?
Bunlar sadece taş olabilir ama ben Darkseid'ın bir silah için benzersiz özelliklerini hasat etmek istediğinden şüpheleniyorum.
Puede que sean solo rocas pero sospecho que Darkseid desea cosechar sus propiedades únicas para un arma.
Çok doğru söylüyor. Bakın, bunu söyleyen ben olmak istemiyorum ama eğer bütün bunlar doğruysa buraya bir işi tamamlamaya gelmişiz.
Escuchad, no quiero ser quien lo diga, pero si todo esto es cierto, hemos venido aquí a hacer un trabajo.
Ama içimden bir his bilmesem de bütün bunları yeniden yaşamak istediğimi söylüyor.
Pero tengo la sensación de que no saber solo haría que quisiese volver a saber.
Sonuç alabilsek zaten sorun da çıkmaz ama şu an sadece Amerikalı teröristleri yakalayabildik hiç bomba bulamadık ve bunların yanında ABD'nin saygın bir senatörü CIA'in güvenli evlerinden birine yapılan bir Ar Rissalah saldırısında korkunç şekilde öldürüldü.
No de bombas. Y eso unido al horrible asesinato de una respetada Senadora de los Estados Unidos y al ataque de Ar Rissalah a una casa segura de la Agencia,
Tamam, istediğini alabilirsin ama Dirty Annie hariç. Bunlar koleksiyon için.
Vale, bien, podéis tomar lo que queráis, pero no un Dirty Annie... esos son piezas de colección.
Bunlar eBay'den aldığım kopyaları ama şuradaki gerçek bir Alman 2. Dünya Savaşı hatırası.
Esas son solo réplicas que conseguí en eBay, pero esta es auténtica alemana de la Segunda Guerra Munduial.
Sonuç olarak bunlar öncekilere göre çok daha ilginç ama o derece tehlikeliler.
Con todo, son mucho más interesantes y peligrosos que antes.
Ama ne düşündüğünü, hissettiğini bilmemek ve bunları bir yabancından öğrenmek sorunum. Sen bana bile söylemeden önce.
Pero lo que sí me importa es no saber lo que estás pensando o sintiendo y escucharlo de otra persona fuera de esta familia, antes de que lo compartas conmigo.
Sana bunları anlatıyorum ama gerçekte... Kimseyi dinlemiyordum.
Le cuento todo esto pero en realidad... no la escuchaba.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]