Ama o translate Spanish
90,628 parallel translation
İlk kez iyi bir babalık yapacağını düşündüm ama o gidip Manny'ye nasıl pislik olunacağını öğretmiş.
La única vez que pienso que iba a ser un buen padre, ¡ y le enseña a Manny como ser un perro! ¡ Le voy a matar!
- Ama o odada hiç güvenlik yok.
- Pero no hay caja fuerte ahí.
- Tehlikeli bir şey ama o da tehlikeli biri.
Eso es peligroso, pero ella es peligrosa.
Ama o gördüklerim var ya... Beynimi ve gerçeklik algımı genişletti.
Pero las cosas que vi estaban expandiendo mi cerebro y mi realidad...
Billy'yi severim ama o bir savaşçı değil.
Quiero a Billy, pero no es un luchador.
Hayır, ondaymış ama ona çok benzeyen birine vermiş. Bir kardeş ya da... Bir kopyasına.
No, él lo tenía, pero se lo dio a alguien exactamente igual que él, un hermano o... o una réplica.
- Harika! Ama o kitap... Gerçekten ona dokunmamalısın.
Pero ese... ese libro... no deberías... tocarlo.
Ama o geni taşıyan herkes bu vebanın bir parçası.
Pero cualquiera que la porte es parte de la plaga. Cómo te atreves.
Ama o acı, o pişmanlık... Seni bir insan yapan şey bu. Sevdiğim insan yapan şey.
Pero ese dolor, ese arrepentimiento... eso es lo que te hace una persona... una persona a la que amo.
Yapmaması için yalvardım. Ama o Agnes'ı gözümün önünde öldürdü.
Le rogué para que no lo hiciera, pero él... la mató justo delante de mí.
Bizi ya vur ya da yardım et ama orada dikilip durma.
Dispáranos o ayuda, pero no te quedes ahí parada.
Ama o zamandan beri cevap vermediler.
Pero, desde entonces, han guardado silencio.
Ama o bir simülasyondu.
Pero era una simulación.
Öyle olsun ama o şişeye ne olduğunu konuşurken başka bir şişeye ihtiyacımız olacak.
Me parece justo, pero vamos a necesitar otra botella para hablar de lo que pasó con esa botella.
Güzel, tatlı bir kız ve Mack'e tapıyor ama o gerçek değil.
Es preciosa y dulce y le adora, pero no es real.
Bu konuda bir şey yapma fırsatım vardı ama o fırsatı kullanmadım.
Tuve la oportunidad de hacer algo, y no la aproveché.
Ama o... O çok ađýrdý.
pero... pesaba mucho.
Ama o kadar değerlisin ki, seni kaybetmek istemeyiz.
Pero eres tan valiosa que no queremos perderte.
Beni istediğin kadar suçla, ama o gerçeği biliyor.
Cúlpame cuanto quieras, pero Él sabe la verdad.
Ama o Sheila'ydı, Louis.
Pero era Sheila, Louis.
O da olmazsa köleler için ek kuvvetlerle geleceğiz. - Makineyi eve götürdükten sonra ama.
Si no funciona, volvemos con refuerzos para los esclavos tras llevar la máquina a casa, ¿ vale?
Seçenekleri İsviçre Kahvesi ve Fısıldayan Beyaz'a indirdim ama mat mı olsun saten mi karar veremiyorum.
Bueno, lo he reducido a Café Suizo y Blanco Susurrante. Pero no consigo decidirme entre mate o satén.
Ama sonra sen ve annen karşıma çıkınca o kuralım uçtu gitti.
Y después aparecisteis tú y tu madre y... todo eso se fue por la ventana.
O güzelim arabayı gördüğüm an istedim ama bizimkilerin almama izin vermeyeceğini biliyordum.
Quería esa maravilla sobre ruedas desde que la vi, pero sabía que mis padres nunca me dejarían tenerlo.
- İşin içinde nakit para yok, ama eğer Monica ya da Laurie beni Bream-Hall'dan atmaya kalkarsa,
Nada de efectivo, pero si Monica o Laurie tratan de echarme de Bream-Hall,
Ama sonra yemek yedim, ve sonra biraz yorulduğumu hissettim, ama genel olarak iyi hissettim. Ve o an başıma vurdu.
Luego almorcé y me dio sueño, pero, en general, me sentía bien, y ahí lo supe.
Ama şimdi o aramayı izleyebiliriz.
Pero ahora podemos localizar esa llamada.
O gecenin detaylarını hatırlamak çok zor ama üç şeyi çok net hatırlıyorum.
Cuesta recordar los detalles de aquella noche, pero hay tres cosas que destacan claramente.
Ama son zamanlarda... Kafamda tekrar o yola girmememi söyleyen bir ses var.
Pero últimamente... tengo esta voz en mi cabeza... diciéndome que no caiga así de nuevo.
Ama o kriterlerin çoğunu karşılıyor.
Pero encaja con muchos de los criterios.
Ceketinizde o logoyla birlikte burada dolaşarak ne elde etmeyi umduğunuzu bilmiyorum ama bu hepimiz için kötü bir şey.
No sé qué esperas conseguir... apareciendo a tus anchas aquí con ese logo en vuestras chaquetas... pero es malo para todos.
- Sanırım üzerimdeki tek kopya o ama araçta bir tane daha olması lazım.
Creo que solo tengo esa copia, pero puede que haya otra en la furgoneta.
Ama birinin senin fikirlerini kötülüğe kullanması en başında o şeyi yaratmış olmanın senin hatan olduğu anlamına gelmez.
Pero solo porque alguien use tus ideas para el mal no hace que sea culpa tuya por haberlas creado.
Ama şimdi o ağrıyı hissetmiyorum.
Pero ahora... Ya no siento ese dolor.
Babam o Drone'u kurcalama demişti ama ben dinlemedim.
Papá me advirtió de que no trastease con ese dron... pero no le escuché.
Hiç evlenmedim, çocuğum olmadı ama geçtiğimiz beş yıl içinde yakın arkadaşlarım ve ailemden 17 kişiyi toprağa verdim.
Nunca me he casado o he tenido hijos, pero, durante los últimos cinco años, he enterrado a 17 de mis amigos más íntimos y familiares.
İstersen inanma bana ama, bence o başının çaresine bakabilir.
Llámame loca, pero creo que puede cuidar de sí misma.
- Ne? - Detaylar gelmeye devam ediyor ama görünen o ki S.H.I.E.L.D. teröristlerinden birinin işi.
- Aún nos están llegando los detalles, pero parece haber sido obra de una terrorista de SHIELD.
Kalmanızı önermiyorum ama gelseniz de gelmeseniz de gidiyoruz.
No recomiendo quedarse... pero el Zephyr se va con o sin vosotros.
Dinle Phil, kalkıp bunun için yalvaracak değilim. Ama sen ya da sağ kollarından birinin gelip o ajanların S.H.I.E.L.D.'i tamamen yok etmesine engel olması gerek.
Escucha, Phil, no voy a levantarme sobre mis patas traseras y a pedir leche cortada, pero tú y una de tus manos derechas tenéis que estar ahí para eliminar esos miedos antes de que cierren SHIELD de una vez por todas.
- Henüz öğrenemedik. Ama sen o kibriti çakmadan çok önce ölmüş.
No lo sé aún, pero estaba muerta mucho antes que prendieras un fósforo.
O kadar vaktim vardı ama hiç Fransızca öğrenmedim.
Todo el tiempo del mundo y nunca aprendí a hablar francés.
Ama Angela, o aynı... Aynı ben.
Pero ella no- - Ella se ella se parece a mí.
Louis acı içinde olduğunu bildiğimden bu söylediklerini duymazdan geleceğim. Ama işte bu yaptığın bile benim haklı olduğumu gösteriyor. Çünkü bana bu şekilde konuşabiliyorsan Tanrı o avukatların yardımcısı olsun.
Louis, dejaré pasar eso, porque sé que estás sufriendo, pero es por eso mismo que tengo razón, porque si estás dispuesto a hablarme así, que Dios ayude a esos asociados.
O yüzden, anlaşmak istiyorsanız buyrun anlaşın. Ama rakam 100 milyondan çok daha fazla olsa iyi olur.
Así que si quieren ponerse de acuerdo, háganlo, pero es mejor que sea por mucho más que 100 millones.
Ama belki de bu gece hanımlar gecesidir.
O quizás, después de todo, sea noche de chicas.
Ama er veya geç, bir açıklaması olur.
Pero tarde o temprano, siempre hay una explicación.
Peki birinin bebeği olduysa ve oğlanı sevmesine rağmen... veya kızı... ikizleri...
¿ Y si alguien tiene un bebé y, si bien lo o la ama, o los ama si son gemelos...?
Hayatım inan çok isterdim ama şu an o modda değilim.
Cariño, quiero hacerlo pero no estoy de humor.
O madencileri umursamadığını biliyorum ama en azından bana avantaj sağlaması için biraz daha bekleyebilirdin.
Sé que no te importan una mierda esos mineros, pero lo menos que podrías haber hecho era quedarte lo suficiente para darme un poco de ventaja.
Mike yanlış anlama ama Palmer'a karşı o kozu elde etmek için bayağı bir zahmete girdik ve sen bana öldürecek gibi baktın.
Mike, no pretendo ser un imbécil, pero nos costó mucho conseguir esa mierda contra Palmer y parecía que querías matarme.
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama onu seviyorum 24
ama olmaz 38
ama onlar 41
ama ona 20
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama onu seviyorum 24
ama olmaz 38
ama onlar 41
ama ona 20
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama önemli değil 67
ama o zamana kadar 18
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama önemli değil 67
ama o zamana kadar 18