Ama olabilir translate Spanish
15,746 parallel translation
Retina taraması biraz sıkıntılı olabilir ama...
Aunque el escáner de retina puede ser complicado...
Araları açık olabilir ama onlar kendi türlerinin iki Tanrı'sı.
Pueden estar enfrentados, pero son los únicos dioses de su especie.
Ama kızlar olabilir.
Pero podría ser las chicas.
Lakin, bu o kadar da basit bir hediye olmamalı. Ama bir çeyiz olabilir.
Sin embargo, no deben de ser un simple regalo, sino una dote.
Çok halsiz. Ama ona ve diğerlerine yardım etmenin bir yolu olabilir.
Está muy débil... pero puede haber una forma en que podamos ayudarla a ella y a los demás.
Selam. Rahatsız etmek istemem... ama belki konuşmanıza benim de dahil olmam... gerekli olabilir.
Oigan, no es mi intención entrometerme pero pensé que debía ser parte de esta conversación.
Şu an için doğru gelmiyor olabilir... Ama onu affedip yolunuza devam etmek... Uzun vadede seni daha mutlu edecektir.
Sé que quizá no lo parezca, pero tal vez perdonarlo y superando este asunto te hará más feliz a largo plazo.
MKBK'dekiler dikkatsiz olabilir ama beceriksiz değiller.
La Comisión de Valores puede ser irresponsable, pero no incompetente.
Ahmağın teki olabilir ama yemekleri fena değilmiş hani.
Puede ser un idiota, pero sus pepitos no son del todo malos.
Olabilir, ama Bay Stark oraya kimseyi sokamamıştı.
Eso bien puede ser, pero el Sr. Stark nunca ha sido capaz de infiltrar a alguien dentro de ella.
Bu adam korkunç bir sübyancı gibi görünüyor biliyorum ama Tucker'ın partisine giriş biletimiz olabilir.
Sé que este tipo podrá verse como un... Espeluznante pedófilo, pero podría ser él nuestro ticket para la fiesta de Tucker.
Hayır, teşekkürler. Gay değilim ama belki bir gece olabilir. Tamam mı?
No, Gracias, No soy gay, pero talvez esta noche, vale?
Başka bir şey de olabilir ama. Biraz daha zamana ihtiyacım var sanırım.
Sentí algo pero... necesito más tiempo.
Ama sonra diyorum ki, belki bir gün, eğer farklı radyolarda çalışıyor olsak yani, belki öyle bir şey olabilir.
Pero luego pienso que quizá un día, si trabajásemos en distintas radios, podríamos hacerlo funcionar.
Aklın başına gelmiş olabilir ve kurul bunları senden duymak istemiş de olabilir, Ama ben gerçekten bunları isteyerek söylediğine emin olana kadar, işlem biriminde çalışacaksın.
Es posible que haya llegado a sus sentidos y dijo lo que el la Comisión necesario que diga, pero hasta que no estoy seguro de que lo encaminó, vas a trabajar su camino de vuelta en sus derechos.
Bu kapının ardında istediğin kadar çılgınca fikirlerin olabilir ama söz konusu, buradan masum bir insanı kendi paranoyanın içine çekersen...
Una cosa a tener sus ideas insanas fuera de estas paredes, pero si usted ha arrastrado otra persona inocente en su paranoia aquí...
bu bir talim olabilir ama kariyerimiz buna bağlı, ve bizden avantajlılar.
Esto puede ser un ejercicio, pero nuestras carreras están en juego... y ellos tienen ventaja sobre nosotros.
Doğru olabilir. Ama bu da doğru.
Podría ser verdad, pero esto también.
Rheda'yı Thane yapmış olabilir ama başka kime verecekti ki?
Puede que hiciese Thane a Rheda, ¿ pero a quién más podría dar eso?
Bu hain Roma'nın Norveç için savaşı kazanacağına inanıyor olabilir... bu sayede günahlarından sıyrılacağı düşünüyor, ama inanın ki, Birkebeinerneler... onu bulacağım.
Nuestro traidor puede creer que Roma ganó la batalla por Noruega y que no será castigado por sus pecados pero créanme, Birkebeinerne... Lo encontraré.
Ama nasıl mümkün olabilir ki?
Pero, ¿ cómo es posible?
Jocelyn ulaşılmaz olabilir ama kızı hâlâ dışarıda bir yerlerde.
Mira, Jocelyn puede ser inalcanzable, pero su hija aún está allí.
Ama o da olabilir.
Pero podría funcionar.
Tek kişi olabilir, ama Tracey'i halletmiş demek ki korkak biri değil.
Sólo puede ser un individuo, pero él llevó Tracey, por lo que no es de concha.
Çocuksu olabilir belki ama... Hayır.
No.
Ama çocukların işe karıştığını bilmiyor olabilir.
Pero no sabe qué tienen que ver los niños.
Olabilir ama geri almayacağım.
Es justo. No voy a hacerlo.
Haddimi aşmak istemem ama bir noktada kendini bu davadan çekmeyi düşünmen iyi olabilir.
No quiero pasarme de la raya, pero en algún momento, puede que quieras considerar recusarte de este caso.
Ama doğruyu söylüyorsa her şeyin başlangıcı olabilir bu.
- No. Pero si dice la verdad, podría ser el comienzo de todo.
- Evet, benim de. Ama şey de olabilir...
Sí, la mía también Excepto quizás la...
Evet, Brody'nin işi bitmiş olabilir ama bu dövüş gerçekleşecek.
Brody puede estar acabado, pero la pelea sigue en pie.
O da bir sebep olabilir ama sanırım birçok sorunu hallettik.
Bueno, creo que puede estar ahí, pero creo que resolvimos bastante de eso.
Doğru olabilir ama göründüğü gibi değil.
Eso puede ser cierto, pero no es lo que es esto.
Malick'in elleri kanlı olabilir. Ama benim de elim kolum bağlı.
Malick puede tener sangre en sus manos... pero mis manos están atadas.
Elin kanlı olabilir ama o kan Lincoln'ün değil.
Es posible que haya sangre en tus manos, pero no es de Lincoln.
Bazılarınız beni henüz tanımıyor olabilir. Ama tanıyacaksınız.
Algunos de vosotros no me conocéis aún, pero lo haréis.
Genel olarak bu kalabalıklaşma olayının sadece sinir bozucu... olabileceğini düşünmüştüm ama sanırım tehlikeli de olabilir.
Toda esta sobrepoblación me parecía irritante, pero también podría ser peligrosa.
İncinmiş, acı çekiyor olabilir, ama o yaşıyor.
Puede estar herida, puede estar sufriendo, pero está viva.
Ama gerçekten Mills'e bir şey yapmış olabilir mi?
¿ Pero de verdad es capaz de haberle hecho algo a Mills?
Ama çiftin hayatı tehlikede olabilir ve her bilginin faydası olur.
Pero sus vidas podrían estar en peligro así que, cualquier información que tengamos podría ayudar.
- Ama ölmüş olabilir değil mi?
¿ Pero podría estarlo?
Ölümü stres yaratıp deliliğinin temelini atmış olabilir, ama tetikleyici başka bir şey olmalı.
La muerte pudo ser el agente estresante, lo que cimentó su paranoia pero puede haber algo más que le haya hecho estallar.
Olabilir, ama aile babası olarak beni korkutuyor.
Quizá sí pero como padre me da muchísimo miedo.
Sesini tanımamış olabilir ama belki de yüzünü biliyordur.
Puede que no reconozca su voz, pero igual conoce su cara.
Kasetlerin kalitesi saklamayla bozulmaz ama zamanla kaseti tekrar çalmaktan olabilir.
No, no, la calidad de las cintas no se deteriora debido al almacenamiento... pero puede que ocurra cuando las reproduces una y otra vez.
Burası epeydir cennet olabilir ama...
Supongo que no sabemos, pero... Éste no siempre será el paraíso.
Olabilir ama senin şovun da senin yüzünde patlamış.
Se me subió a la cabeza, pero el tuyo se verá en tu cara.
Şampiyon olabilir ama ne kadar zaman önce?
Fue campeón mundial. Pero, ¿ hace cuántos años atrás?
10 kez vurabilme imkanın olabilir ama bir kez vuracaksın!
Él te golpeara diez veces, y tú lo golpearas una vez.
Arkadaşın haklı olabilir ama istiyorsan o kumarı oyna.
Puede ser cierto, y puedes tomar esa apuesta si quieres.
Henüz kesin kararımızı vermiş değiliz hanımefendi ama ona bir hayvan saldırmış olabilir.
Mantenemos la mente abierta, señorita, pero puede haber sido un animal lo que lo atacó.
olabilir 2111
olabilirim 40
olabilirsin 27
olabilir mi 109
olabilirdi 52
olabilir de 21
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama o 292
olabilirim 40
olabilirsin 27
olabilir mi 109
olabilirdi 52
olabilir de 21
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama o 292
ama olsun 39
ama onu seviyorum 24
ama olmaz 38
ama onlar 41
ama ona 20
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama onu seviyorum 24
ama olmaz 38
ama onlar 41
ama ona 20
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama önemli değil 67
ama o zamana kadar 18
ama öyle değil 51
ama öylesin 16
ama öncelikle 23
ama önemi yok 26
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama önemli değil 67
ama o zamana kadar 18
ama öyle değil 51
ama öylesin 16
ama öncelikle 23
ama önemi yok 26