Ama olacak translate Spanish
11,454 parallel translation
- Henüz yok ama olacak.
- Todavía no, pero lo tendré.
Ama kanıta ihtiyacımız olacak.
Pero necesitaremos pruebas.
Bu uzun bir süreç olacak ama eninde sonunda bir anlaşmaya varacağımızı umut ediyorum.
Sé que ha sido un largo camino pero estoy esperando llegar finalmente a un acuerdo.
Eşinizin cansız bedeninin fotoğraflarını toplamayı deneyeceğiz ama bu zor olacak.
Podemos intentar recuperar las fotos del cuerpo de su esposa, pero va a ser difícil.
I ı onun gibi olacak o yüzden bana beslenen şimdi anlıyorum. Ama ı yapamam.
Acabo de darme cuenta que me crió para que fuera como ella, pero no puedo.
Şimdilik aramızda kalsın ama bu son vakam olacak.
Esto es entre tú y yo, por ahora, pero, este va a ser mi último caso.
Şimdi olanların çikolataların son halini etkileyeceğini düşünebiliriz ama üretimi biten çikolataların içinde olacak şeyler içine koyacaklarımızı sınırlar.
Podemos pensar que lo que sucede ahora cambia su estado final, pero en realidad, lo que está dentro de los chocolates terminados, determina los ingredientes que pueden ser puestos.
"Donanma kabul olduğunu aşırı gelgit aktivitesi nedeniyle" "Arama misyonu, gecikmiş olacak" "Ama onlar aramayı devam etmeye karar verdi" "Chamsuri 357 adlı CPO Han-guk Sang için"
La Marina supuso que debido a la extrema actividad de las mareas... la búsqueda se retrasaría... pero decidieron continuar... del Suboficial Han Sang Guk del Chamsuri 357... gracias a que las condiciones del mar eran mejores.
Şu durumda ortalığı ayağa kaldıracak bir soru olacak ama benim gerçekten bir cerrah olduğumu sanıyorsunuz değil mi?
Esta podría ser una pregunta alarmante dadas las circunstancias pero... ¿ de verdad creen que soy cirujano, no?
Kalmaya niyetim var ama bir bedeli olacak.
Estoy dispuesta a quedarme, pero tiene un precio.
Bunu duymak senin için çok zor olacak Joe ama eğer Yüksek Şatodaki Adam'a götürülürsen kafasına sıkmanı istiyorum bu hayatına mal olsa bile.
Sé que escuchar esto te va a resultar muy duro, Joe, pero si te llevan con el Hombre en el Castillo, quiero que le metas una bala en la cabeza... aunque ello te cueste la vida.
Ama böyle olacak.
Pero es así como será.
Ama önemi olan yegâne anlaşma şu anda yapacağınız olacak.
Pero los únicos acuerdos que importan son los que haces ahora.
Binanin bu tarafinda ana caddeye erisim yok bu yüzden avantajin olacak ama hemen gitmen kosuluyla.
No hay acceso a la calle principal... en este lado del edificio, así que tendrás una ventaja... pero solo si te vas ahora.
Diğer önde gelenler de orada olacak FBI'ın en üst yöneticilerine ödül takdim edecekler New York düşebilir ama kendisinin başka yere gitmediğini göstermeyi umut ediyorlar.
Otras celebridades estarán ahí, presentando reconocimientos a los altos mandos del FBI, esperando mostrar que Nueva York podrá estar caída pero no está acabada.
Ama düşününce bir yandan da güzel olacak.
Pero es un poco bueno cuando lo piensas
Sebebini bilmiyorum ama toplantı olacak.
No sé por qué, pero la reunión realmente se va a realizar.
Ama bir gün kanatlarım olacak.
Sin embargo, algún día tendré alas.
Ve gerekçelerini de sorgulamıyorum ama sana yardımcı olacak kimse kalmazsa...
Y no estoy cuestionando tus motivos, pero si no queda nadie vivo para ayudarte...
İyi olacak ama...
Se va a poner bien, pero...
Bu kulağa tuhaf geliyor biliyorum ama bu senin için yeni bir antrenman olacak.
Sé que parece una idea extraña, pero será como una nueva rutina de ejercicios, ¿ sí?
Ve kanaatimce bu iki şerefsiz için üçüncü bir saldırı daha olacak. Ama bölge savcısıyla 7 yıllık anlaşmaya vardılar.
Y una condena sería su tercer delito, pero obtuvieron un trato por siete años.
- Belki. Ama bu olacak.
Quizá no, pero va a pasar.
Ama şimdi olacak, gözlerini uyut.
Pero tienes, ahora, sueño en tus ojos.
Evet, Başkomiser. Uyandırdığım için üzgünüm ama korkarım sabahınız her zamankinden biraz daha fazla yoğun olacak.
Lamento despertarle, pero me temo que su mañana... será más agitada de lo usual.
Ama ailelerine bildirdiğimizde, umuyoruz ki, bir zaman çizelgesi edineceğiz bilgisayarlara, e-postalara erişimimiz olacak ve...
Pero al decirle a sus familias tendremos... una cronología, sus computadoras, correos, y... No.
Bayram hazırlıklarınızı böldüğüm için üzgünüm ama morgda size ihtiyacımız olacak.
Siento interrumpir sus preparativos para las fiestas, pero se la necesitará en la morgue.
Tommy Palmer ikramiyemi ve hisse senedi opsiyonlarımı zorla ele geçirmiş olabilir ama posası çıkana kadar dövülmüş haldeki o fotoğrafı hep bende olacak.
- Mire. Tommy Palmer pudo haberme robado mis primas y mis stock options, pero yo siempre tendré esta foto suya hecho un cristo.
Kendim getirsem iyi olacak ama buradaki güvenlik çok sıkı.
Obviamente yo misma los subiría, pero la seguridad aquí es una locura.
Ama her durumda da, güzel bir gece olacak güzel yemek, güzel arkadaşlar ve hatta kardeşin bizim için birşeyler çalmayı bile teklif etti.
Pero, en todo caso, va a ser una gran velada, con buena comida, buenos amigos, y tu hermano hasta se ofreció para tocar algo de música para nosotros.
Ne kadar iyi olduğunu biliyorum, ama bu benim için kişisel yani senin için de kişisel olacak ve bunu istemiyorum.
Se cuan bueno eres, pero esto es personal para mi, lo que significa que también será personal para ti, y eso no me sirve.
Ama yağmur ne olacak?
Detenga el auto.
- Seni uyuşturucu suçlarından tutuklarsak öyle olacak ama.
No es mi problema. Será tu problema si te arrestamos bajo cargos de drogas.
Hadi ama, her şey olması gerektiği gibi olacak.
Vamos. Todo saldrá bien. ¿ Vale?
Şimdi öyle olacak ama.
Ahora sí.
Kesinlikle. Ama kim ailene göz kulak olacak arkadaşlarına, örneğin Camille'e?
Indudablemente, pero ¿ quién cuida de tu familia, de tus amigos, Camille, por ejemplo?
Ama gezegenin şikayetçi olacak hali yok ya. Bir yerde durup, sana kahve mi alsak?
¿ Y si paramos y te traemos un café?
- Ice, kötümser olmak istemiyorum ama Morty portal siahımı geri getirmezse ve orada çuvallarsam bu senin de sorunun olacak.
Ice, no quiero ser negativo ni nada, pero si Morty no regresa con mi pistola de portales y yo la cago ahí afuera, será... bueno... también tu problema, un poco.
Ama takım olarak yapmak acayip eğlenceli olacak pezevenkler.
Pero será divertido hacer esto como un puto equipo, ¡ cabronazo pequeño Rick! ¡ Sí!
Ama ne olacak söyleyeyim.
Pero esto es lo que pasará :
Ama tek diyeceği acil servise gitmesi gerektiği olacak.
Lo único que va a decir es que tiene que ir a urgencias.
Şüpheliyim ama haklıysan bile bu öyle kolay olacak bir şey değil.
Lo dudo mucho, pero aunque tengas razón, hay un largo camino de aquí a allá.
Peki, ama gitmeden önce gözlerimi ıslatsam iyi olacak.
Bueno, antes de seguir, debo mojar mis ojos. ( raspado lento )
Ama unutma, bu Joe'ya sürpriz olacak. - Ne diye bana öyle bakıyorsun?
Muy bien, grandioso, pero recuerden, esto es una sorpresa para Joe.
Ama en azından park etmek imkânsız olacak.
Pero al menos será imposible aparcar.
Muhtemelen bir süre ağrınız olacak ama.
Aunque quizás estará muy dolorido por un tiempo.
Bu tekrar yaşanmayacak ama. Çünkü her birimizi karanlık güçleri tanımaya hazırlamak benim görevim. Bu sıralarda daha çok popo olacak demek bu yani.
Bueno, eso no va a pasar de nuevo, porque es mi trabajo, el preparar a cada uno de nosotros para reconocer a las fuerzas oscuras, y eso significa más traseros, en estas bancas ¡ porque la batalla está llegando!
Beckett şu anda saklanıyor, ama size garanti ederim röportaj için burada olacak.
Beckett está escondida, pero te garantizo que vendrá a la entrevista.
Ama ne zaman ihtiyacınız olsa arada bir süper kahramanlıklar da dahil olacak.
Pero aún incluye hacer cosas ocasionales de superhéroes cuando me necesites.
Sanırım senin için sürpriz olacak ama insanlara yapacağım dediği şeyleri yapması konusunda ki güvenimi kaybettim.
Supongo que no te sorprende, pero he perdido la fe en que la gente haga lo que dicen que van a hacer.
Düşüneceğim, başkomiser ama bu beni son çağırışın olacak.
Lo consideraré, capitán, pero que sea la última vez que me convoca.
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama o 292
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama o 292
ama olsun 39
ama onu seviyorum 24
ama olmaz 38
ama onlar 41
ama ona 20
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama onu seviyorum 24
ama olmaz 38
ama onlar 41
ama ona 20
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama öyle 102