Ama önemi yok translate Spanish
794 parallel translation
Ama önemi yok, seni seviyorum Danny.
Pero no importa, te quiero, Danny.
- Hayır. - Bu doğru değil ama önemi yok.
- No, pero es mejor así.
- Anlamıyorsunuz ama önemi yok. Çünkü yarın gidiyorum.
- Ud no comprenderia... pero no importa porque me marcho mañana.
Senden ne istediklerini bilmiyorum. Ama önemi yok, çünkü sen artık burada değilsin.
No sé qué quieren hacer contigo... pero ahora ya da igual... porque... ya no estás aquí.
Beni inandırdın. 20 dakikadan beri beni inandırdın ama önemi yok.
Me engañó durante 20 segundos, pero no me importa.
Ciddi misin yoksa dalga mı geçiyorsun bilemiyorum ama önemi yok.
No se si me hablas en serio o me tomas el pelo.
Kimle evlendiğimin pek önemi yok ama biriyle evlenmem gerekiyor!
"No importa con quién me case. ¡ Pero tengo que casarme con alguien!"
Ama sen yokken nerede yaşadığımın bir önemi yok Çünkü sensizken yaşamıyorum.
Pero no importa dónde viva porque ni siquiera vivo cuando no estás conmigo.
Çok pahalı, ama hiç önemi yok.
Es muy caro, pero no importa.
Ama bunun bir önemi yok.
Pero eso no tiene importancia.
Ama bunun önemi yok. Peki Baumann ne yapıyor?
Pero no hablamos de eso. ¿ Qué hace?
Martin, çok tatlısın... ama artık hiçbir şeyin önemi yok.
Martin, eres muy amable, pero ya nada importa.
Adının ne olduğunun önemi yok ama adamın biri geliyor, yüzbaşım. Üstelik domuz gibi sarhoş, ve üç şişe şampanya sipariş ediyor.
No diremos ningún nombre, pero llega su elegante capitán, borracho como una cuba, y pide tres botellas de champán.
Önemi yok. Ama lütfen yiyeceğe harca. Tabii.
- Pero por favor, gástelo en comida.
- Önemi yok, param var ama... Eninde sonunda herkesi incitiyorum.
A mi mujer, a mi amante e incluso a mí mismo.
Ama sanırım, bunun önemi yok.
Pero no tiene importancia.
Bunu yaptığım için üzgünüm ama senin neye inandığının önemi yok.
Lamento tener que hacerte esto, pero no importa lo que creas.
Bunun şu an önemi yok, ama doğruca Gestapo'nun ellerine gittiğinin farkında değil misin?
Eso no importa ahora, ¿ no te das cuenta... que irás a las manos de la Gestapo?
Ama korkarım ki kendimi 18 : 25'te Aziz George Oteli'nde bulacağım o yüzden nereye gittiğimin bir önemi yok.
Pero creo que acabare en el hotel St. George a las 6 : 25 lo quiera o no.
Ama şimdi bunu bir önemi yok.
De todos modos, ya no importa.
Kastettiğim bu değil, ama artık önemi yok.
- No importa, nada importa.
Erkek evlat daha iyi tabii ama. Önemi yok, kızları da olsa olur.
Un hijo es mejor que cualquier hija y tú sabes muy bien qué pasa.
Ama bir önemi yok.
Yno importa.
Ufak tefek şeyler vardı ama bir önemi yok.
Alguna cosilla aquí y allá, pero nada importante.
Ama artık bir önemi yok.
Hoy ya no importa.
Ama hayatım, Orta Afrika'da bitki ekmenin bir önemi yok.
Ya sabes que en África Central se planta en cualquier época.
- Adı Neall ama bunun bir önemi yok.
- El nombre no nos importa.
Ama suçluyum! Önemi yok.
- ¡ Pero soy culpable!
Ama Ernie bunun bir önemi yok ki.
Pero, Ernie, no importa.
Yakında evi boşaltırlar, ama artık bunun pek önemi yok.
Nos pueden echar, pero eso ya no importa.
Sanırım hiçbir önemi yok, ama dün gece hakkında bir şeyler söylemek istedim.
No tiene demasiada importancia, pero quería hablar de anoche.
Evimi son birkez daha görmek istiyordum Ama artık önemi yok.
A veces quería volver a mi casa. Ahora, ya no me importa tanto.
- Ama pek bir önemi yok. - Neden?
¿ Por qué lo dices?
Küçük bir define. Tam liste pederde. Ama bunun bizim için bir önemi yok çünkü merhum, hazine kimin toprağında bulunursa onun ellerine teslim edilmesini açıkça ifade etti.
Pero eso no tiene para nosotros ninguna importancia... porque el difunto quería que se entregase al propietario del terreno
Kim olduğumu merak ediyorsunuzdur, ama bunun önemi yok.
Seguro que se preguntará quien soy, pero no importa.
Ama önemi yok.
De todos modos no me importa.
Paranın önemi yok ama gömlek yarına hazır olmalı.
Pero tiene que estar ¿ Mañana?
Benim için önemi yok, ama ne aptalmışım, bunu tahmin etmeliydim.
No para mí, que he sido demasiado ciego para prevenir esto.
Ama Bella, fincanın kırılmasının hiçbir önemi yok çok nadir birşeyler kırarsın sen zaten.
Pero, Bella, no tiene importancia, es sólo una taza, y raramente rompes algo.
Aynı katili değil elbette, ama bunun bir önemi yok.
No al mismo, claro está. Pero eso no importa.
Ama bunun bir önemi yok.
Pero no tiene importancia.
- Teğmenim, belki bir önemi yok ama, Jamie ve ben açılmış bir mezar bulduk.
Por cierto, teniente, quizá esto no tenga mucha importancia... pero Jamie y yo encontramos una tumba que parece haber sido profanada.
Ama senin aşkının hiç bir önemi yok benim için.
Pero tu amor me es indiferente.
Ama yanında seni düşünen birileri olmadığında yaptıklarının önemi yok.
Pero importan muy poco si no hay nadie que se compadezca de ti.
Tüm mantığım, tecrübem... ama artık bunların önemi yok.
Toda mi razón y experiencia, pero eso ya no importa.
Zamanın önemi yok ama.
Pero el tiempo no significa nada.
Ama hiçbir önemi yok, zaten artık senin umrunda değil.
Pero da lo mismo, porque ya no te importo.
Aslında tam sizi uyarmak için geliyordum ama artık bir önemi yok.
De hecho, justo venía a avisarles... pero ahora no importa.
Benim için hiçbir önemi yok ama... bu gibi anlar oldukça enderdir. Birinin gençken sahip olduğu ruhla tekrar yüzyüze geldiği anlar oldukça enderdir...
No tiene importancia para mí, pero es muy inusual que el destino... le ponga a uno cara a cara... con su propio fantasma cuando era joven.
Şimdi başarılı ve ünlü oldun ama "Hiçbir şeyin önemi yok" diyorsun.
Ahora, te has convertido en un hombre importante, y dices que el mundo no significa nada.
Önemi yok, ama büyük bir bahçem olmalı.
No me importa, pero debe tener un gran jardín.
önemi yok 397
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73