English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ A ] / Aşağıda mısın

Aşağıda mısın translate Spanish

191 parallel translation
Aşağıda mısın?
¿ Estás abajo?
Kabo aşağıda mısın?
Kabo, ¿ estás ahí?
- Aşağıda mısın lan Ali?
- ¿ Estás ahí, Ali?
Aşağıda mısın?
¿ Estás allí abajo?
Aşağıda mısın?
¿ Estás allá abajo?
Doug, aşağıda mısın?
Doug, ¿ estás ahí abajo?
Aşağıda mısın?
¿ Estás ahí abajo?
Laura, tatlım, aşağıda mısın?
Laura, cariño, ¿ estás abajo?
Laura, tatlım, aşağıda mısın?
Laura, querida, ¿ te encuentras abajo?
Solomon, aşağıda mısın?
Solomon, ¿ usted está down allí?
Aşağıda mısın?
¿ Estas ahí abajo?
- Orada aşağıda mısın?
¿ Estás allí abajo?
Aşağıda mısın?
¿ Allá abajo?
Hala aşağıda mısın?
¿ Está por aquí?
Cédric, aşağıda mısın?
Cédric, ¿ estás abajo?
Aşağıda mısın?
¿ Estás ahí?
Aşağıda mısın? - Lanet olsun!
Mierda!
Joshua? Aşağıda mısın?
¿ Estás ahí abajo, Joshua?
Bradford aşağıda mısın?
¿ Bradford estás ahí abajo?
Xander, aşağıda mısın?
¿ Xander, estás ahí abajo?
Nancy? Aşağıda mısın?
¿ Estás abajo?
Salish, aşağıda mısın?
Salish, ¿ ya terminaste?
Aşağıda duracak mısınız siz?
¿ Por qué no te mantienes a tu nivel?
Bayan,... eğer tanrımız, paganların ya da filozofların Tanrı'sı olsaydı... cennetin en üst noktasındaki sığınağı almış olsa bile... ıstırabımız onu, oradan aşağı sürüklerdi.
Señora, si nuestro Dios fuera el de los paganos o los filósofos, podría refugiarse en lo alto del cielo, nuestra miseria le precipitaría.
Ama herkesin bildiği bir şeydir, aşağıda olanların yükseklerdedir gözü. Merdiven çıkanın yukarıya çevriktir yüzü ama son basamağa ulaştı mı bir kez merdiven çevirir sırtını bulutlara bakar hor görüp birer birer basıp çıktığı basamakları.
Pero todos saben que la modestia es un peldaño de la escalera de la ambición... al que mira el que asciende... pero cuando llega a la cima... le da la espalda a la escalera, mira las nubes... y desprecia los primeros peldaños que subió.
Andrei, bunları aşağıda güvenli bir yere koyar mısın?
¿ Las puede poner en la caja fuerte de recepción?
Aşağıda hazır mısınız?
Pero, ¿ cómo se ha subido ahí? ¡ Antonio!
Affınıza sığınarak, efendim ama onları aşağıda parmaklarıyla çalışırken görünce yani, biz düşündük ki... yani, arkadaşlar ve ben düşündük ki bir koşu yanlarına gidip... yani onlara yardım edebiliriz, efendim.
Perdón, señor... pero vimos cómo se mataban trabajando... y pensamos, los muchachos y yo pensamos... que podríamos ir a darles una mano, señor.
Korkmamış mıydın? Hayır. Odun yığınının altında durdum o da aşağıya indi ve tabanları yağladı.
No. me detuve abajo del fuerte, luego descendió por atras y desapareció. huyo corriendo.
" Tefaia'da, 8 / 4 / 1970'te, benden önce, Mesohorio'nun Polis Memuru, 35 yaşında, evhanımı, Hıristiyan Ortodoks, Sofia Goussis'u, Kostas Goussis'un karısını, ortaya çıkardı... ve O gönüllü olarak aşağıdaki itirafı yaptı :
En Tefaia, a 8 de abril de 1970, ante mí, el oficial de policía de Mesohorio... Christian Orthodox, asistió a Sofía Goussis... esposa de Koustas Goussis, 35 años, ama de casa... y voluntariamente confesó lo siguiente :
Savaşçılarımızın yarısının tören için, aşağıda, Carillon'da olduğu zaman.
Con la mitad de nuestros guerreros en - Durante la celebración, cuando todos nuestros guerreros estén en Carillón.
Ben çalışıp didineyim, önemli telefon görüşmeleri yapayım... -... oğlum da beni aşağılasın.
Trabajé duro para que me ascendieran a este puesto de alto nivel donde puedo hacer estas llamadas y mi propio hijo me desacredita.
Aşağıda bağırmak zorunda mısın?
¿ Y tenemos que hablarlo a gritos?
Topunuzu daha aşağıda oynayamaz mısınız?
Muevan la pelota hacia el otro lado de la playa, si no les molesta.
Başın sıkışırsa aşağıda olacağız. Tamam mı?
Estaremos aquí por si nos necesitas, ¿ de acuerdo?
Kadının biri beni acayip çirkin bulduğu için surdan aşağıya attı, sonra da, kuduz bir köpeğin saldırısına uğradım.
Una mujer me empujó desde la muralla porque me encontró feo, y un perro rabioso me destrozó el cuello. ¿ Contentos?
Sırtınızı da kullanın, daha hızlı çekin, yoksa hepinizi demirle aşağı atarım!
¡ Vamos, pónganle ganas, remen parejo, vamos!
Aşağıda suyun yakınlarında bir kaç sap mısır buldum. Aç mısın?
Encontré unas mazorcas a orillas del arroyo, ¿ quieres?
Ve o aşağılıklar bize sömürücü bir sözleşme teklif ederse ya da kamyonlarını hattımıza sokmaya çalışırlarsa yapabileceğimiz tek bir şey var.
Y si esos mamones nos muestran uno de sus contratos leoninos o quieren cruzar la línea con sus camiones sólo podemos hacer una cosa :
Ben köşede en üst odadayım, Efendim de, bir kat aşağıda, bahçeye bitişik odada ve Mösyö Hebworth zemin katta, tam çalışma odasının karşısındaki odada kalıyor.
Estoy arriba del todo, en la esquina y el amo está una planta por debajo pero junto al jardín y monsieur Hebworth está en la planta baja justo al otro lado del estudio.
Ben bu şehrin ışığıyım aynı zamanda da aşağılık, sapkın ruhuyum.
Soy la luz de esta ciudad... y su alma mezquina y retorcida.
- İnanır mısın? Aşağıya bir maymun sarkıtıyorlar... kafasına bir kızılötesi kamera bağlamışlar... ve bir de gümüş kağıda sarılmış etli sandviç.
Están bajando a un mono... con una minicámara amarrada... y un sándwich de rosbif.
İki Romulan'ın duyacağı şekilde ırklarını aşağılayarak beni iki pozisyon arasında sıkıştırıyor. Ya onları savunacağım ve böylece Romulanlar'a karşı sadakatim ortaya çıkmış olacak ya da savunmayacağım ve bu sayede aramızı bozarak nifak tohumları ekmiş olacak.
Hace un comentario racial cerca de dos romulanos poniéndome en la situación de defenderlos con lo cual demuestro mi alianza, o de dejar pasar la alusión en cuyo caso plantaría la semilla de la discordia entre nosotros.
Onu aşağıda tutar mısın?
- ¿ Puedes mantenerte abajo? - Cálmate.
Aşağıda bayağı geniş insan karışımın var.
Menudo plantel de personajes que hay abajo.
Cat7i evine bırakır mısın? Aşağıda oturuyor ve üşüyor.
¿ Podemos llevar a Cat a su casa?
Ben 5 dakika sonra falan aşağıda olacağım. Ve biz de bütün bunların kırışıklıklarını düzeltiriz, tamam mı?
Llegaré en cinco minutos y resolveremos esto, ¿ de acuerdo?
- Kolunu aşağıda tutar mısın?
- ¿ Puedes sujetarle el brazo?
- Aşağıda daha çok kalacak mısın?
¿ Vas a permanecer mucho tiempo ahí abajo?
Bir dakika dur madem aşağıya iniyorsun şunu da atar mısın?
Espera un momento. Ya que vas abajo, ¿ te molestaría deshacerte de eso por mi?
Aşağıda saklanıcak mısın?
¿ Se quedarán ocultos ahí abajo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]