Bana ne olduğunu bilmiyorum translate Spanish
161 parallel translation
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
No sé qué me está pasando.
Oh, Mark, ben... bana ne olduğunu bilmiyorum.
Mark, no sé qué me ha pasado.
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
No sé que me pasa.
Deanie. Son zamanlarda bana ne olduğunu bilmiyorum.
No sé qué me pasa últimamente.
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
No sé lo que está pasando.
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
No sé lo que me está pasando.
Tanrım, bana ne olduğunu bilmiyorum, fakat uçmuş hissediyorum.
No sé qué me pasó, pero me siento mareada.
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
No sé lo que me pasa.
Özür dilerim. Bana ne olduğunu bilmiyorum.
Lo siento, no sé qué me ha dado.
Bana ne olduğunu bilmiyorum ama bundan tuhaf bir şekilde.
No sé qué me pasó. Me sentía inquieto.
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
No sé qué me pasaba.
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
- Olvídalo.
Öldüğünde bana ne olduğunu bilmiyorum.
Cuando murió, no sé lo que me pasó.
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
No sé lo que me ha ocurrido.
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
No sé por qué actué así.
Bana ne olduğunu bilmiyorum Tom.
No sé lo que me ha pasado, Tom.
Bana ne olduğunu bilmiyorum ama birden onu arayıp teşekkür etme isteği duydum.
No sé qué me pasó, me sentí obligada a agradecerle.
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
No se que me esta pasando.
- Bana ne olduğunu bilmiyorum.
- No sé qué se apoderó de mí.
Evet, bana ne olduğunu bilmiyorum.
Sí, no sé qué me pasó ayer en la noche.
Bana ne olduğunu bilmiyorum
No se que me ocurrió.
Bana ne olduğunu bilmiyorum, sadece onu kenardan aşağıya ittim.
No sé lo que me ocurrió, pero simplemente... le empujé por el borde.
Bana ne olduğunu hiç bilmiyorum.
No sé qué me pasó.
Sence ne? Bana bir haller oluyor ama ne olduğunu bilmiyorum.
Me está pasando algo que no entiendo.
Onun kim olduğunu, neyin bana ait olduğunu, ona ne ifade ettiğimi bilmiyorum.
Ya no sé quien es, lo que es mío, y lo que soy para él.
Sadece bilmiyorum... Bana ne olduğunu anlayamıyorum.
Simplemente no lo sé, no puedo entender lo que me ocurrió.
Nerede bilmiyorum, ama arkamdan bir işler çevriliyor ve kimse bana ne olduğunu söylemiyor.
Creo que está sucediendo algo. En algún sitio, a mis espaldas y nadie quiere contármelo.
Fakat şimdi siz bana pamuk yumağı kullandığınızı söylüyorsunuz, bense ne olduğunu bilmiyorum.
Pero me dice que usan guante de algodón, así que no sé qué es esto.
Dinle, Herr Mac, kimlerle uğraşmaya alışık olduğunu bilmiyorum, ama kimse benim yerimde bana ne yapacağımı söyleyemez.
Oiga, señor, no sé con quién suele tratar usted, pero en mi bar nadie me dice lo que debo hacer.
Senin ne olduğunu, nereden geldiğini bilmiyorum ama artık bana aitsin ve burada benimle kalacaksın.
No tengo idea de donde eres, de dónde has venido.. Pero eres mío ahora.
Bana ne oldugunu bilmiyorum.
No sé qué me pasó.
Orada oturuyor ve bana bakıyor, ve ben onun ne olduğunu bilmiyorum.
Está ahí sentado mirándome y yo no sé qué decir.
Bak, baba. Ne olduğunu bilmiyorum ama, bir keresinde bana verdiğin bir tavsiye sana yardım edebilir.
No sé qué pasa, pero me has dado consejos que quizá ayuden.
Bana ne olduğunu bilmiyorum.
No sé qué me ha pasado.
Kim olduğunu veya ne olduğunu bilmiyorum, ama bana dokunmana asla, izin vermeyeceğim.
No sé quién eres, ni lo que eres y no permitiré que me toques.
Kim olduğunu, ne yaptığını zannettiğini bilmiyorum ama bana bir iyilik yapıp karımdan uzak durmanı istiyorum.
Mire, yo no sé quién es usted o qué piensa hacer... pero necesito que me haga un favor manténgase lejos de mi mujer.
Ne olduğunu bilmiyorum. Hayposprey'e baktım ve bana doğru geldi. ÇN :
No sé qué pasó, sólo miré hacia el hipo-spray y vino a mí.
Bir şeyler oldu ve ne olduğunu bilmiyorum ama bana geri döndü.
Ocurrió algo que no comprendo, pero ella la tomó conmigo.
Açıkçası, sanki bana bir şeyler söylemeye çalışıyor gibisin, ne olduğunu bilmiyorum ama seninle aynı fikirde olmamı istiyorsun ya da senin haklı olduğunu söylememi, ama ne olduğunu anlayamadım.
Está claro que quieres que diga algo en concreto. No sé qué es, pero quieres que te dé la razón. Que diga que sí.
Aslında bana bunu veren adamın ne kadar ciddi olduğunu bilmiyorum.
La verdad es que no sé si quién me lo dio quiere algo serio.
Şu yeniden doğum... o ne? Bana onu açıklayabilir misin çünkü ne demek olduğunu bilmiyorum.
Este renacimiento ¿ de qué se trata?
Bana ve bebeklere... korkunç şeyler oluyor. Ne olduğunu bilmiyorum.
Algo horrible me va a suceder a mí... y los bebés... no sé que les pasa.
Bana ne olduğunu bilmiyorum
No sé cómo ocurrió.
- Ne? Bunu bana söyletenin ne olduğunu bilmiyorum.
No sé por qué dije eso.
Planının ne olduğunu bilmiyorum ama bana yardım etmek istemediğini biliyorum. Benden nefret ediyorsun.
No sé cuál es tu plan, pero sé que no quieres ayudarme.
Bana nasıl olduğunu sorma. Ama bunu daha ne kadar uzun devam ettirebileceğini bilmiyorum.
No me preguntes cómo, ignoro cuánto tiempo podrá seguir haciéndolo.
Ne oynuyorsun bilmiyorum ama bana söylemediğin bir şeyler olduğunu biliyorum.
No sé a qué estás jugando pero hay algo que no me estás contando.
Ne olduğunu bilmiyorum, bana hiç söylemedi ama Sloane'un Rambaldi'yle kişisel bir bağı var.
No estoy seguro que fue aquello, el nunca me lo dijo pero Sloane tiene una conexión personal con Rambaldi.
Ben sadece benim bekçi kadar ne artık ve ben hissediyor kim olduğunu bilmiyorum l Jason bana kaybediyor ve bir empati olarak, düşünüyor düşünüyorum.
Creo que Jason piensa que me está perdiendo y como empática no sé qué siente cada uno y debo estar precavida.
Burada ne işim olduğunu bilmiyorum. Herkes bana bakıyor.
No tengo ni idea de lo que estoy haciendo aquí y todo el mundo me está mirando
Ne olduğunu bile bilmiyorum. Erkekler sürekli bana asılıyor.
No sé por qué, los tíos me entran todo el tiempo.
bana ne 176
bana ne bundan 17
bana ne oldu 49
bana neler oluyor 41
bana ne istediğini söyle 17
bana ne dedin 31
bana ne oldu bilmiyorum 38
bana ne yapıyorsun 28
bana neden söylemedin 38
bana ne yapacaksın 29
bana ne bundan 17
bana ne oldu 49
bana neler oluyor 41
bana ne istediğini söyle 17
bana ne dedin 31
bana ne oldu bilmiyorum 38
bana ne yapıyorsun 28
bana neden söylemedin 38
bana ne yapacaksın 29
bana ne olacak 67
bana ne getirdin 24
bana neden öyle bakıyorsun 27
bana ne yaptınız 18
bana ne olduğunu anlat 19
bana neler olduğunu anlat 17
bana nerede olduğunu söyle 25
bana ne olduğunu söyle 16
bana ne yapacağımı söyleme 50
bana ne gördüğünü söyle 17
bana ne getirdin 24
bana neden öyle bakıyorsun 27
bana ne yaptınız 18
bana ne olduğunu anlat 19
bana neler olduğunu anlat 17
bana nerede olduğunu söyle 25
bana ne olduğunu söyle 16
bana ne yapacağımı söyleme 50
bana ne gördüğünü söyle 17
bana ne yapacaksınız 16
bana ne yaptın 33
bana ne yapmaya çalışıyorsun 25
ne olduğunu bilmiyorum 211
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana ne yaptın 33
bana ne yapmaya çalışıyorsun 25
ne olduğunu bilmiyorum 211
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21