Ben istemem translate Spanish
1,202 parallel translation
Ben istemem biliyorum.
Sé que no lo quiero.
- Yok, ben istemem. - Ben peynir alırım.
- A él si le gusta.
- Yo, hayır, ben istemem teşekkürler.
- No, no, estoy bien. Gracias.
Ben istemem, o ilaç gibi pis kokuyor.
Yo no quiero, apesta a medicina.
- Ben istemem, teşekkürler.
- Yo estoy lleno, gracias.
- Ben de işinize burnumu sokmak istemem.
- Yyo no quiero entrometerme.
Hey, bunun anlamı ne? Ben gidiyorum, eğlencenizi kesmek istemem.
Estoy acabado!
Ben bölmek istemem.
Pero no quiero importunar.
Ben yapamam. İstemem.
No puedo hacerlo.
- Ben de istemem.
- Yo tampoco.
Ben Marian'dan yardım istemem.
- No le pediremos ayuda a Marian. - Está bien.
Ben de onun yerinde olsam birinin gelip de hatalarımı yüzüme vurmasını istemem.
Además me molestaría que alguien me siguiera y señalara mis errores.
Ben birbirlerine telefonlarla ulaşan insanlar istemem.
No puedo permitir que me bloqueen la línea.
Mary, sana saygısızlık etmek istemem ama ben buraya senin lanet olası kahveni içmeye gelmedim.
No te ofendas, pero no he venido para tomar tu puto café.
Ben bu işe dahil olmak istemem.
Y no quiero verme implicado.
Ben burada uyurken yakalanmak istemem. Hele gecenin bu saatinde.
No me parece buena idea quedarse dormido aquí a esta hora.
- Ben onları istemem...
- No quiero ponérmelos. - Póntelos.
- Hayır, istemem. Ben susadım ve acıktım.
Yo estoy sediento y hambriento también.
Ben de istemem, ama çok iyi oldu.
Yo tampoco, pero estaba muy buena.
Garip olduğumu düşünmeni istemem ama ben Bayan Vaughn'ı özledim.
No me interpretes mal, pero extrañé a la señorita.
Ben de mantıksız konuşmanı istemem.
Me gustaría que supieras lo que pasó.
Ben de istemem.
Bueno, yo tampoco.
- Ben - onu rahatsız etmek istemem.
- Devuélvela. - No... no quiero molestarla.
Zorlamak istemem ama ben de seninle Frederick'i almaya hava alanına gelebilir miyim?
Eso me recuerda, no quiero imponer Pero puedo ir contigo al aeropuerto, a recibir a Frederick? Por supuesto que puedes, Niles.
Ben Ban-Lon'da ölmek istemem.
Ni muerto usaría yo una faja.
Ama ben hiç kimseyi incitmek istemem. Elbette istemezsin. Asıl konu bu değil.
Claro, ya sé que no, pero esa no es la cuestión.
Ama ben açığa çıkmasını istemem.
Pues yo no quiero.
Dinleyin, işyerinizin batmasını ben de hiç istemem.
Lamento ver un negocio fracasar.
- İşyerlerinin kapanmasını ben de istemem.
- Lamento ver un negocio fracasar.
- Evet, ben de istemem.
Yo también.
Konuşmanızı bölmek istemem. Biliyorum, sıkıntılısınız. Ben de benzeri şeyler yaşadım.
No quiero interrumpir la conversación... pero creo que sé lo que te está pasando... porque yo también pasé por tiempos difíciles.
Ama ben gidince, sen yine bu köprüyü inşa etmek zorunda olacaksın, bu yüzden adamlarının sana saygılarını kaybetmesini istemem.
Tienes que construir un puente, así que los obreros no te deben perder el respeto.
Ben onun annesi olmak istemem.
No quiero ser su madre.
Hayatını orada ziyan etmeni istemem, Hank. Ben de istemem, tabii ki.
No quiero que desperdicies tu vida.
Ben peynir istemem.
Yo no quiero queso.
Bu şeye ben engel olmak istemem.
¿ Y quién soy yo para impedir...? ¿ Qué fue eso?
Ben, bir hikaye üstünde çalışırken, rahatsız edilmek istemem.
Cuando estoy en mitad de un cuento no puedo ser molestado.
Evet, ben senin ortağınım. İkinizin arasının kötü olmasını istemem.
Esto no está bien.
Ve ben de bir şampiyonun kalbiyle lanetlenmek istemem.
Y a mí me molesta estar maldito con el corazón de un campeón.
Ben sizin vaktinizi harcamak istemem.
No quiero hacerle perder más el tiempo.
Ben, şey.. ... züppelerle dansı bölmek istemem ama..
Bueno, odio decirte esto - "Adicto a los Snobs", pero...
Frasier, sevimsiz görünmek istemem ama uzun süredir "ben tehlikeliyim" suratımı takınıyorum ve suratım acıyor artık.
Frasier, no es que no me solidarice con ustedes pero, Llevo mucho tiempo con la cara de "peligroso", que ya me esta doliendo.
Eğer sen gitmezsen, ben de gitmek istemem.
Si tú no vas, yo tampoco quiero ir.
Affet beni, Binbaşı. Ben zorlaştırmak istemem ama senin inancında çelişkili bir şeyler var.
No quiero ponerme difícil pero su fe parece haberla llevado a contradecirse.
Ben.. kardeşimi incitmenizi istemem.
No se debe tocar a Rom.
Anlıyorum. Ben... sorunlarımla sana yük olmak istemem.
No pretendo cargarle con mis problemas.
Ben konyak istemem.
No quiero coñac.
Ben de seninkini kırmak istemem.
Y yo no quiero hacerte daño.
Devrim olduğunda seninle birlikte ben de vurulmak istemem. Çünkü sana en baştan bir politik eğitim verilmeli.
Y cuando la revolución llegue no quiero estar alineado contigo para morir porque estás malditamente maduro para reeducación política...
Ben, senin tiksindirici hizmetini istemem!
Mira. ¡ No quiero tu asqueroso servicio!
- Ben istemem.
- Yo no.
istemem 270
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben içerim 23
ben istedim 39
ben ilgilenirim 144
ben isterim 63
ben ise 42
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben içerim 23
ben istedim 39
ben ilgilenirim 144
ben isterim 63
ben ise 42