Ben ona translate Spanish
13,958 parallel translation
Burada bir adam bırakın. İşim bittiğinde, ben ona bildiririm, Hamid.
Le haré saber cuando he acabado, Hamid.
Ben ona "İç Tapınak" diyorum.
Le llamo "el santuario interior"
Ben ona bakarım, lütfen!
Yo lo cuidaré. Por favor.
Ben ona, onun eylemlerinin sonuçlarını anlattım, hepsi bu.
Le hablé de las consecuencias de sus acciones, eso es todo.
Neler yaşadığını biliyorum, ben ona yardımcı olabilirim.
Sé por lo que ha pasado. Puedo ayudarla.
Ona söyle, ya kaldırsın götünü buraya gelsin ya da ben ona yüzleşme nasıl olurmuş göstereyim.
Dile que traiga su culo o que yo le enseñaré qué es empeorar las cosas.
Ben ona alayı gösteririm.
¡ Yo le daré ridículo!
Ben ona 1000'inci cinsel fethim diyorum.
Bueno, 1.000 conquistas sexuales.
Sanırım ben ona benziyorum.
Supongo que me parezco a ella.
Ve ben ona söylemedim.
Yo no se lo dije a él.
Bay Johnson müsait olduğunda, vereceğiniz bilgiyi ben ona iletirim.
Yo se lo comunicaré al fiscal cuando no esté ocupado.
Ve ben seçene kadar ben ona vermeyecektir kitap, benim.
El libro es mío, y no se lo daré hasta que lo decida.
- Ben ona mı borçluyum?
- ¿ Le debo?
Ben ona gerçekte ne olduğunu asla söyleyemedim.
Y ciertamente yo no podría decirle lo que ella realmente era.
- Ben de ona baskı yapıyordum, o da kaçtı.
La estaba presionando y escapó.
Evet biliyorum ve ona güveniyordum ben.
Sí, lo sabía y confié en él.
Ben de ona değer veriyorum efendim.
Y yo me preocupo por ella, señor.
Çocuk bende kalsın, ona göz kulak olurum ben.
Tranquilo. Déjame quedarme al chico. Lo vigilaré.
Ben de ona detaylı olarak gösterilen şiddetten yapılan şeylerden nasıl acı çektiğimizden bahsettim.
Y le conté detalladamente sobre la violencia, lo que habían hecho, cómo sufrimos.
Ben de ona benim de başıma geldi dedim.
Así que le conté que también me había pasado a mí.
O zaman gözlerimin içine bak ona yardım edebilecek kişinin ben olduğumu göreceksin.
Entonces míreme a los ojos y verá que soy la única persona que puede ayudarlo.
Ben sadece ona hayatına mal olmadığını umuyorum.
Solo espero que no le hayas costado su vida.
- Kafa karıştırıcıya bak. - Ben de ona boş balon yollattırdım.
- Así que hice que le respondiera con una burbuja vacía.
Dr. Semel sorunun konuştuğumuzdan daha ileri boyutta olduğunu düşünüyor. Ki ben de ona inanıyorum.
El Doctor Semel cree, y yo le creo, que esto ha ido más allá de lo que habíamos hablado.
Ben öyle düşünüyorum ve ona göre davrandım.
Así lo vi yo, y actué según eso.
Ben de ona duymak istediklerini söyledim.
Le dije lo que deseaba escuchar.
Onun bir şeyler bildiğini düşünüyorsun ama ben paramı ona yatırmazdım.
Sé que crees que sabe algo, pero yo no apostaría la casa rodante.
Sadece ben, sağlığım, hayatım olsaydı ona uzun zaman önce kaybol derdim.
Si fuera solo yo, mi salud, mi vida, le hubiera dicho hace tiempo que se fuera al cuerno.
- Ben... Ona evlenme teklifi ettim.
Yo se lo... he propuesto a ella.
- Aynen. - Ona bayılırım ya ben.
- Me encanta ese.
Ben de ona teşekkür kartları yazardım.
Y yo le escribí tarjetas de agradecimiento.
Ona saygı duyarak ben de ruhumu kurtarmalıyım.
Necesito honrarle y redimirme a mí misma.
Ona kanın hiç kaynadı mı bilmiyorum ama ben onu çok sevdim.
No... no sé si alguna vez te cayó bien, pero yo lo quería.
Ona birinin yardım etmesi gerekiyorsa, o ben olmalı.
Si alguien es su ayudante, debería ser yo.
Ben de ona "Bilmiyorum, topal Noel Baba'ya ne dersin?" dedim.
y yo digo, " No lo sé.
Ben hikayemi ona anlatacağım.
Ella contará mi historia.
Ona ben anlatmadım.
No se lo dije.
Ben olsam ona tam olarak röportaj demezdim.
Yo no diría que fue exactamente una entrevista.
Ona olduğu şekli ben verdim.
Le he dado contexto.
Ona o sorunu ben verdim.
Yo le causé ese problema.
- Ona sorununu ben verdim.
- Le provoqué su problema.
Çünkü eminim ki ben ne yaparsam yapayım ona yeterli gelmeyecek.
Porque estoy muy seguro de que nada de lo que haga será lo suficientemente bueno para ella.
Ona kitabın benim olduğunu söyle ve ben karar verene kadar bende kalacak.
Dile que el libro es mío, y no se lo daré hasta que yo lo decida.
Ona kaybettim ben. Ama sen onu geçebilirsin.
Yo he perdido contra él pero tú puedes ser quien lo supere.
Ancak ona direnebilecegini de biliyordum zira ahlâkin ve inancina ben bile gipta ediyorum.
Pero también sabía que tú podrías resistir Porque tu moral y tu fe son tales que incluso las admiro.
Ben de ona bir kart veririm.
Y yo le doy una tarjeta.
Birisi karnıma bıçak soktuğunda ben de hemen ona bir bıçak sokmak isterim.
Cuando alguien te retuerce un cuchillo en el estómago... me siento como si quisiera volver a retorcerlo.
Ben yapamadım ve... sen onun babasını yanına aldın, ve herkesten önce ona sen söyledin.
No podía hacerlo... y te llevaste al padre a un costado... y se lo dijiste antes que nadie.
ve ben biliyordum... Ona gerçeği söyleyemeyeceğini biliyordum.
Y supe... supe que jamás le diría la verdad.
Bilmiyorum, Ama eğer ben haklıysam bu Lucifer, Hatırlıyor sen ve benim ona ne yaptığımızı.
No lo sé, pero si estoy en lo cierto y esto es Lucifer, él va a recordar lo que tú y yo le hicimos.
- Ona güvenmiyorum, ben sana güveniyorum.
- No confío en él. Confío en ti.
ben ona bakarım 26
onaylandı 118
onaylıyorum 26
ona aşığım 44
ona sor 138
ona göre 105
ona aşık mısın 59
ona güvenmiyorum 75
onaylayın 22
ona söylemelisin 22
onaylandı 118
onaylıyorum 26
ona aşığım 44
ona sor 138
ona göre 105
ona aşık mısın 59
ona güvenmiyorum 75
onaylayın 22
ona söylemelisin 22
ona iyi bak 123
ona sordum 39
ona bir baksana 17
ona da 19
ona benziyor 29
ona aşık oldum 18
ona dedim ki 73
ona söyle 131
ona de ki 62
ona baksana 29
ona sordum 39
ona bir baksana 17
ona da 19
ona benziyor 29
ona aşık oldum 18
ona dedim ki 73
ona söyle 131
ona de ki 62
ona baksana 29