Bir şey bilmiyorum translate Spanish
4,091 parallel translation
- Senin bilmediğin bir şey bilmiyorum inan.
- Estoy segura de que no sé nada que usted no sepa.
- Başka bir şey bilmiyorum.
- No sé nada más.
- Bizim ekip biçtiğimiz bahçede. - Şimdilik bir şey bilmiyorum.
El que plantamos, cultivamos, cosechamos.
Şimdilik bir şey bilmiyorum.
Aún no sé nada.
Asıl gerçek Barton ben seks hakkında bir şey bilmiyorum.
La verdad, Barton, es... que yo no sé nada sobre el sexo.
Tanrım, eğer o değilse ben de diyecek bir şey bilmiyorum.
Dios, bueno, si no es eso no sé qué decirte.
Gerçekten bir şey bilmiyorum.
En realidad no sé nada.
Bu konuda bir şey bilmiyorum. Sana inanmak istiyoruz Kawika.
Tenemos testigos que dicen que un Kapu le dio una paliza.
"Hayır, bayım, mücevher siparişiyle ilgili bir şey bilmiyorum."
"No, señor, no sé nada de ninguna orden de joyería".
Hiç bir şey bilmiyorum! Hiç bir şey tamam mı?
Yo no sé nada!
Hiç bir şey bilmiyorum!
Nada, ¿ de acuerdo?
Başka da bir şey bilmiyorum.
No sé nada más sobre él.
Her ne arıyorsan Hiç bir şey bilmiyorum.
Sea lo que sea que estés buscando, Yo no sé nada al respecto.
Bir şey bilmiyorum ve patronlarım da evde yoklar.
No sé nada y mis jefes están de viaje.
Bu konu hakkında bir şey bilmiyorum.
No estoy seguro de esto.
Bu konu hakkında bir şey bilmiyorum.
- No estoy seguro de esto...
Hakkında bir şey bilmiyorum.
No sé nada al respecto.
Bir şey bilmiyorum. Dedektif Baez, Bay Santana ve arkadaşları sizin fikrinize göre tehditvari bir tavır sergiliyor mu?
Detective Baez, ¿ el Sr. Santana y sus asociados están mostrando una actitud amenazante u hostil en su opinión?
Bir şey bilmiyorum.
No sé nada.
- Bir şey bilmiyorum.
- No sé nada.
Bir şey bilmiyorum. Size söyledim.
No sé nada, te lo dije.
Bununla ilgili hiç bir şey bilmiyorum.
No sé nada al respecto.
Bir şey bilmiyorum.
No sé nada sobre esto.
Aslında, MPresario'nun kredi kartı olayıyla ilgili çok bir şey bilmiyorum.
La cosa es, no sé realmente tanto sobre el fraude de tarjetas de crédito de MPresario.
Bebeğimiz oğlan mı yoksa kız mı olacak bilmiyorum. Ama bir bebek olacağını biliyorum. Ama vasiyeti resmileştirmeden bana bir şey olursa...
No puedo saber si nuestro bebé es niño o niña pero sé que será un bebé, si me pasa algo antes de que haya dejado testamento entonces tú debes hacerte cargo.
Bu tahtada seni Red John'u yakalamaya yaklastiracak bir sey var mi? Bilmiyorum.
¿ Ese tablero te ha ayudado a avanzar en la captura de Red John?
- Şimdilik bir şey bilmiyorum.
Aún no sé nada.
Bahsettiğin şeyi bilmiyorum, Thane, ama yoksa, bu iyi bir şey, değil mi?
No sé qué decirte, Thane pero si no está, no hay nada de malo, ¿ no?
Denizanasının zehri miydi, yoksa görevlinin idrarı mıydı bilmiyorum ama bir şey sayesinde anladım ki, onu elimde tutamam.
- Mira, Winston, no sé si ha sido el veneno de la medusa o la orina de los paramédicos, pero me ha hecho darme cuenta... de que no es mío para quedármelo.
Daha önce böyle bir şey yapmamıştım. Bilmiyorum...
Nunca he hecho esto antes, no sé cómo...
Unutulmayacak bir şey olacak, söz veriyorum. Bilmiyorum, Mark.
Será algo para recordar, lo prometo.
Her şey bir yana, bu imkansız bir durum gibi görünüyor ve başka neyi farklı yapabilirdim, bilmiyorum.
Todo lo demás, solo parece que esta situación imposible, y no sé lo que habría hecho de otra manera, pero...
Bilmiyorum, ama Zoe dün gece daha iyi hissetmek istediysen yapabileceğin bir sürü şey vardı.
No sé, pero, Zoe, si querías sentirte mejor anoche, podrías haber hecho muchas cosas.
Ben... Bende bir şeyler değişti bir şey bozuldu veya aksine düzeldi, bilmiyorum.
Algo... en mí ha cambiado, algo se ha roto, o tal vez arreglado, no lo sé.
Bir şey üzerimize atladı. Ne olduğunu bilmiyorum.
Algo saltó hacia nosotros.
Bilmiyorum. Üşengeçken bir şey istersen gerçekten sinirleniyor.
Por que si le dices que está siendo floja, ella de veras se pone enojona.
Peki, sana neler oluyor bilmiyorum, garip şey, ama bana bir cevap gerek.
No sé qué pasa contigo, rarito, pero necesito una respuesta.
Hayır, hayır, sadece eğer bir şey, bilmiyorum yani tüm geleceğimi belirleyecekse eğer 19.95'ten daha fazla tutmasını beklerdim.
No, no, solo creo que si algo va a determinar todo mi futuro, me gustaría que costara un poco más de 19,95.
Bu konuda bir şey oldu ve ben hala ne olduğunu bilmiyorum.
No tenía ni idea de lo que iba esto y sigo sin saberlo.
- Chardonnay? o da bir-iki şey içti, - Başka ne diyebilirim bilmiyorum.
- Pero además de qué estaba bebiendo, no sé qué más decirle.
Böyle bir şey nasıl yapılır, onu bile bilmiyorum.
Ni siquiera sé cómo algo así se organiza.
Bunun ne olduğunu bilmiyorum ama biz yanlış bir şey yapmadık.
No sé lo que es, pero no hicimos nada malo.
Şu yeni arkadaşı, Regina o yaraları nasıl oldu bilmiyorum ama ben asla öyle bir şey yapmam.
Esa nueva amiga suya, Regina... No sé cómo se hizo esos moratones, pero yo nunca haría algo así.
Çünkü bu iş nasıl bitecek bilmiyorum ama bana bir şey olursa umarım hâlâ Carl'ın vaftiz annesi olursun.
Porque no estoy seguro de como va a salir esto, pero esperaba que siguieras siendo la madrina de Carl, por si algo me pasa a mí.
Bilirsin bir süreliğine bir şey yaparsın, sonra meşgul olursun, bilmiyorum, sonra da umursamazsın işte.
Ya sabes... haces algo por un tiempo, después las personas se aburren... No sé. Simplemente lo dejas ir.
Niçin burada olduğumu bilmiyorum fakat kesin olan bir şey var ki her şey geçmişe uygun olarak gerçekleşiyor.
Yo soy incapaz de explicar por qué estoy aquí en 1989, Pero algo es cierto, todo lo que sucede exactamente como en el pasado.
Vazgeçme işte. Sen benim babamsın ve sana bir şey olursa ne yaparım bilmiyorum.
No te rindas, eres mi padre y no sé lo que haría si algo te pasara a tí.
Nasıl tam bilmiyorum ama yolcu gemisiyle alakalı bir şey.
No estoy seguro de cómo, Pero tiene algo que ver con cruceros.
- Bilmiyorum, ama çok büyük bir şey.
- No sé, pero parece grande.
Bilmiyorum ama kötü bir şey bence.
Algo maligno, lo presiento.
Bilmiyorum Ryan ya başka bir şey varsa?
Pero no lo sé, Ryan, ¿ Qué pasa si hay algo más? ¿ Algo en la sangre?
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46