English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Bir şey söyleme

Bir şey söyleme translate Spanish

1,673 parallel translation
Sakın bir şey söyleme.
No digas nada.
Sakın bir şey söyleme.
No digas una maldita palabra.
İşte bu yüzden senden Shinjuku hakkında bir şey söyleme dedim.
Por eso te advertí que no deberías decir nada de Shinjuku.
Sadece... lütfen, lütfen bir şey söyleme.
Tan solo por favor, por favor no digas nada.
Başka bir şey söyleme.
No hace falta que digas nada más.
Lütfen, Chloe, sakın Clark'a bir şey söyleme.
Por favor, Chloe, no le digas nada a Clark.
Beni dinle. Bir şey söyleme.
No quiero que digas nada.
Serena'ya bir şey söyleme ve..
No le digas nada a Serena.
Sakın, sakın bir şey söyleme.
No digas eso...
Yapamazsın. Bir şey söyleme. İşini kaybedersin.
No lo harás porque quieres seguir en tu trabajo.
Danny'ye bir şey söyleme, benden duyduğunu anlar.
No le digas nada a Danny, porque sabrá que fui yo.
Pişman olacağın bir şey söyleme.
No digas algo de lo que vayas a arrepentirte.
Sadece bir an için elimi tutabilir misin? Ama hiçbir şey söyleme, ben de gözlerimi kapatacağım.
¿ Tomarías mi mano sólo por un rato, pero sin decir nada?
Bir şey söyleme.
No digas nada.
Ayrıca nişan hakkında herhangi bir şey söyleme, tamam mı? - Hayır.
No digas nada del compromiso, ¿ ok?
Bir şey söyleme...
Estoy emocionada.
Lütfen kilosu hakkında bir şey söyleme.
Por favor, ni una palabra sobre su peso.
Ve lütfen, lütfen, Beni kiraladığın hakkında, Kimseye bir şey söyleme. Yoksa ikimizi de öldürtürsün, Anladın mı?
Y por favor, por favor, mantén la boca cerrada sobre contratarme o harás que nos maten a ambos, ¿ entiendes?
Bir şey söyleme. gizemli kadını bul, evine git ve biraz uyu.
No digas nada, sólo ve a buscar a la mujer misteriosa, ve a casa, y duerme un poco.
Jonathan teknede olduğumla ilgili bir şey söyleme dedi.
Jonathan me pidió que no dijera nada sobre haber estado en el barco.
- Bir şey söyleme.
No digas nada.
Başka bir şey söyleme. Bilmek istemiyorum.
No digas una palabra más.
. - Bir şey söyleme. Henüz değil.
Sólo no le digas nada, no aún.
10 dakika önce varsan büyük ihtimal sen de kadının gidişini görecektin. Bugün bir şey söyleme, John.
De haber llegado 10 minutos antes, probablemente la habrías visto irse.
Bir şey söyleme!
¡ Deja de hablar!
Bir şey söyleme.
Deja de hablar.
- Hayır, bir şey söyleme...
- No, no diga nada.
- Sakın kimseye bir şey söyleme!
- Mi vida...
Yeter ki... Bir şey söyleme, olur mu?
Oye, no digas nada, ¿ vale?
Kimseye bir şey söyleme, tamam mı?
No le cuentes nada a nadie.
- Bir şey söyleme.
- No digas nada.
Lütfen kocama, Collegiate veya Darwin'le ilgili bir şey söyleme.
Por favor no le menciones Collegiate o Darwin a mi esposo.
Herhangi bir şey söyleme yoksa annen ölür.
Si dices algo, tu madre morirá. Morirá.
- Tom, bir şey söyleme.
Tom, no digas nada.
Bir şey söyleme!
No tientes al destino.
- bir şey söyleme.
- No digas nada, ¿ sí?
Bir şey söyleme. Biliyorum, ama kardeş sonuçta.
No digas nada, es mi hermano.
Hiç bir şey söyleme.
No digas nada.
Sana söyleme fırsatını bulamadığım bir şey var... seni affettim.
Algo que nunca tuve la oportunidad de decirte. Te perdono.
Bu senin zevk aldığın bir şey. Yüzüme baka baka yalan söyleme.
Es algo que te gusta, así que deja de engañarme en mi cara.
Ve bana hiç bir şey olmadığını söyleme!
¡ No me digas que no está sucediendo nada!
Güvende olmaları için onlara hiç bir şey söyleme.
Si no les dices nada, estarán a salvo.
Ters bir şey söyleme.
No te vuelvas irritable.
Sakın bana yapabileceğim bir şey olmadığını söyleme.
No me digas que no hay nada que yo pueda hacer.
Bir sey söyleme. Sirada sessiz sakin bir bulusma var.
El paso siguiente es un encuentro tranquilo.
Bir şey söyleme.
No lo digas.
Amy, lütfen büyükbabama söyleme. Hep bir babanın olmasının nasıl bir şey olduğunu merak ettiğimi bilirsin.
no se lo digas al abuelo tu sabes, yo siempre me preguntaba como sería tener un padre.
Lütfen orda durup yaptığının asilce bir şey olduğunu söyleme.
Y por favor, no te quedes allí fingiendo como si hicieras algo noble.
Zamanda geriye gidebilsem ve kendime tek bir şey söyleme fırsatım olsa,
Quisiera que en mi futuro yo me dijera :
Bir sürü şey için özür dilerim, ama en önemlisi bundan sonra ne olursa olsun seninle geçirdiğim her anı minnettarlıkla anacağımı söyleme fırsatım olmadığı için özür dilerim.
Siento muchas cosas, pero sobre todo siento no haber tenido la oportunidad de decirte que sin importar qué pase no estaré sino agradecido por cada momento que pasé contigo.
Beni yanlış anlama, bir parça kağıt bana şanslı olup olmayacağımı söylüyor bu konuda kötü bir şey söyleme ama bu şey... şey gibi banttan bir futbol maçı izliyorsun ve galip gelecek takımı biliyorsun.
Es como mirar un partido y saber que tu equipo ganará.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]