English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Bir şey olmayacak

Bir şey olmayacak translate Spanish

4,381 parallel translation
Böyle bir şey olmayacak. Bence Jesus'un onun duygularını düşünmesi hoş bir şey.
Creo que es muy bonito que se preocupe por sus sentimientos.
- Bilmiyorum. Ama her neyse, sana bir şey olmayacak.
No lo sé.
Bana bir şey olmayacak Callie.
Estaré bien, Callie.
Pekâlâ, milyonuncu defa söylüyorum, böyle bir şey olmayacak.
Ok, por millonésima vez, Nunca, jamás va a ocurrir.
Çocuğa bir şey olmayacak.
El chico estará bien.
Bir dahaki sefer diye bir şey olmayacak, Ragnar tabii bir daha bana danışmadan böyle bir şey yapmayacağını kabul ediyorsan.
No habrá próxima vez, Ragnar, a menos que aceptes que no volverás a hacerlo sin consultarme antes.
Artık "biz" diye bir şey olmayacak!
¡ Nunca habrá un nosotros!
Sana bir şey olmayacak.
Nada te ocurrirá.
- Öyle bir şey olmayacak.
Eso no va a pasar.
Bir şey olmayacak.
Voy a estar bien.
Bir şey olmayacak Jones.
Estarás bien. ¡ Jones!
Kötü bir şey olmayacak.
Nada malo pasará.
Sana bir şey olmayacak.
Becker, tranquilo. No te va a pasar nada.
Kızına bir şey olmayacak.
Tu hija estará bien.
Onlarla işim bittiği zaman Lord diye bir şey olmayacak.
Para cuando haya terminado con ellos, no estarán en condiciones de tolerar nada. Ya.
Vakamıza devam edip, Margaret üzerinde odaklanmalıyız. Bir şey olmayacak.
Debemos seguir trabajando en el caso, concentrarnos en Margaret.
Bize bir şey olmayacak.
Vamos a estar bien.
Öyle bir şey olmayacak, Dr. Fuentes.
Eso no sucederá, Dr. Fuentes.
- Öyle bir şey olmayacak.
No va a pasar.
Böyle bir şey olmayacak.
Eso no va a pasar.
Merak etme. Böyle bir şey olmayacak.
Bien, eso no va a pasar.
Böyle bir şey olmayacak.
Sí, eso no va a pasar.
Bilgin olsun diye söylüyorum, evlendiğimizde böyle bir şey olmayacak.
Solo para que sepas, esto no sucederá cuando estemos casados.
Bir şey olmayacak.
Está bien.
Seni dinlemeliydim. Sana bir şey olmayacak.
Debería haberte escuchado.
Bir şey olmayacak.
Vamos a estar bien.
Öyle bir şey olmayacak Connor.
Queda mucho para eso, Connor.
Üzgünüm ama korkarım böyle bir şey olmayacak.
lo siento, pero me temo que no es cómo funcionará esto.
- Anvi, bir şey olmayacak.
Como'no pasa nada'!
Babana bir şey olmayacak.
Él va a estar bien.
Gus, bize bir şey olmayacak.
Gus, estaremos bien.
Bir şey olmayacak, söz veriyorum.
Él estará bien, lo prometo.
- Öyle bir şey olmayacak. - Hayır olmayacak.
- Eso no va a pasar.
Her şey artık hiç... normal olmayacak bir daha.
No, las cosas... nunca volverán a ser normales.
Her şey artık hiç... normal olmayacak bir daha.
No, las cosas nunca volverán a la normalidad.
Beni o eve gönderseler bile bana bir şey olmayacak. Wyatt : Yarın gidiyorum.
Incluso si me vuelven a mandar a ese sitio, voy a estar bien. Y sé que están trapicheando con drogas, es muy obvio, pero son inteligentes.
Öyle bir şey olmayacak.
Eso no va a pasar.
Düsünebilmeye basladin sonunda. - Bir sey olmayacak.
Ahora estás pensando.
Kaza olmayacak diye bir şey yok.
Los accidentes pasan.
Bir daha hiçbir şey efsanevi olmayacak.
Nada volverá a ser legendario de nuevo.
Oyle bir sey olmayacak doktor.
Eso no sucederá, Doc.
Fred, sana bir şey söylemem gerek ve bu hiç de kolay olmayacak.
Fred, tengo que decirte algo y va a ser duro.
Depo 13 diye bir şey olursa, öyle olmayacak.
Y no albergará el Almacén 13.
O zaman Depo 13 diye bir şey hiçbir zaman olmayacak.
Bueno, en ese caso no existirá nunca un Almacén 13.
Bize bir şey olmayacak.
Vas a estar bien.
Öyle bir şey olmayacak.
No va a pasar.
Olmayacak öyle bir şey.
No, no está pasando.
Öyle bir şey olmayacak.
No harás tal cosa.
- Böyle bir sey olmayacak.
Eso no va a suceder.
Abhi, ne demek "bir şey olmayacak"?
Abhi?
Kimsenin, makinen de dahil, onu durdurmak için yapabileceği en ufak bir şey bile olmayacak.
Y no habrá una maldita cosa, incluida tu máquina, que pueda pararlo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]