Bir şey söyleyeceğim translate Spanish
2,329 parallel translation
Şimdi sana bir şey söyleyeceğim ama güçlü olmalısın.
Tengo que decirte algo. Tendrá que ser fuerte.
Sana bir şey söyleyeceğim ve güçlü olman lazım.
Tengo que decirte algo. ¿ Tendrá que ser fuerte.
Sana bir şey söyleyeceğim. Sanırım daha sonra çok ironik ve komik gelecek bir şey.
Voy a decirte algo que creo que en retrospectiva será muy irónico y gracioso.
Tamam, Richard'la ilgili bir şey söyleyeceğim,... ama sadece ikimiz arasında kalacak.
Vale, voy a decirte algo de Richard, Pero debe quedar entre tú y yo.
Size bir şey söyleyeceğim, Westbridge'te,... bunu havada kaparlardı ve bir silgiye adımı verirlerdi.
Le diré algo, en Westbridge hubieran tomado esto y nombrado un borrador con mi nombre.
- Bir şey söyleyeceğim. - Öyle mi?
Quería preguntarte algo.
Brooks, Brooks. Buraya gel. Sana dostun Webster'la ilgili bir şey söyleyeceğim.
Ven aqui quiero decirte algo acerca de tu amigo Webster.
Bir şey söyleyeceğim.
Escucha, Chávez.
Sana bir şey söyleyeceğim, ve beni dinlemeni istiyorum.
Voy a decirte algo, y quiero que me escuches, ¿ bien?
Sana bir şey söyleyeceğim Roland.
Te diré algo, Roland.
Sana, asla bu odanın dışına çıkmaması gereken bir şey söyleyeceğim.
Voy a decirte algo, Que nunca salga de esta habitación.
Sana bir şey söyleyeceğim...
Voy a decirte algo.
Siktir git, bir şey söyleyeceğim?
Mierda, ¿ sabe una cosa?
Senin de bir kızı kurtardığını duydum. Sana bir şey söyleyeceğim Henry.
No del todo, de hecho lo que te hizo enfermar fue los mismo que te hizo ser campeona.
Bir şey söyleyeceğim. Söylemeden önce halka açık bir yerde olduğumuzu ve yığınla şahit olduğunu hatırlatmak isterim.
Y antes, me gustaría recordarte que estamos en un lugar público, y hay toneladas de testigos aquí.
Francine on saniye içinde burada olacak ve ona duymak istemediği bir şey söyleyeceğim.
Francine, estará aquí en 10 segundos y voy a decirle algo que no quiere oir.
bütün kuralları çiğneyip, hakkımda bir şey söyleyeceğim.
Voy a romper todas las reglas y a decirte algo sobre mí.
Peki, sana bir şey söyleyeceğim, ama benden duymadığına dair yemin etmelisin.
De acuerdo, te digo una cosa, pero debes jurar que no lo sabes por mí.
Sana bir şey söyleyeceğim, ben bunu kaçırmam.
Te diré algo, no echaré de menos eso.
Sana bir şey söyleyeceğim. Gözlerini çevirmeyeceğine söz ver.
Si te digo algo ¿ me prometes no poner tus ojos en blanco?
Bir şey söyleyeceğim. Bunu yanlış algılamanı istemiyorum.
Voy a decir algo.
O zaman sadece bir şey söyleyeceğim.
Entonces di sólo una cosa.
Bir şey söyleyeceğim ahbap.
Te diré algo, viejo.
Kötü olmamasına kanıt olarak tek bir şey söyleyeceğim.
Te diré una cosa que no estará pobre.
Bir şey söyleyeceğim.
Tengo algo que decir.
Şimdi de ben size bir şey söyleyeceğim.
Le diré algo.
Son zamanlarda sesli olarak düşünmeme konusundaki üstün başarıma rağmen sesli olarak bir şey söyleyeceğim şimdi.
Diré algo en voz alta por lo que me he esforzado en no decir en voz alta últimamente.
- Bir şey söyleyeceğim.
- Sí, me acaban de llamar.
Sana tek bir şey söyleyeceğim, hemen hemen herkes aynıdır.
Te dire algo, todos son iguales.
İşte evleneceğim kişiye hiçbir zaman söylemeyeceğimi umduğum bir şey söyleyeceğim.
He aquí la cosa que esperé no tener que decirle a la persona con que tengo que casarme :
Sana komik bir şey söyleyeceğim.
Voy a contarte algo gracioso.
Sana bir şey söyleyeceğim.
Tengo algo que decirte.
Peki, peki, bir şey söyleyeceğim.
Vale, vale, este es el tema.
Sana bir şey söyleyeceğim, dostum.
Déjame decirte algo, perro.
Seni şaşırtacak bir şey söyleyeceğim.
Tengo que decirte algo que... puede sorprenderte.
Sana bir şey söyleyeceğim Henry.
Te diré algo, Henry.
Bir şey bulunca ilk sana söyleyeceğim.
Cuando tenga algo, serás el primero en saber.
Sana söyleyeceğim bir şey vardı.
Sé que tengo que decirte algo.
Sana ne söyleyeceğim bak : Eğer sevinmem gereken bir şey varsa o da, bu şeye başlamamış olmamdır.
De algo estoy contento, es que nunca he usado eso.
Gemma'ya söyleyeceğim bir şey.
Afecta a Gemma.
Bir şey daha söyleyeceğim.
Ok, sólo quiero decir una cosa más... ¿ Ok?
Tek bir şey daha söyleyeceğim. Ondan sonra kararını verirsin.
Solo diré una cosa más y dejaré que haga lo que guste.
Söyleyeceğim fazla bir şey yok Mike.
No tengo mucho que decir, Mike.
Sana bir şey daha söyleyeceğim.
Y déjame decirte algo más.
Medyanın "U dönüşü" söylemini duymak için nefeslerini tutmuş bekleyenlere söyleyeceğim tek bir şey var :
Para quienes tienen "grandes espectativas" De escuchar por los medios de comunicación favoritos, la frase : "daré un giro de 180 grados" Sólo les tengo que decir una cosa :
Oh. Eğer bir şey istersem, ona söyleyeceğim sonra o da sana söyleyecek.
Así que le podría decir que hiciera algo y luego ella te lo diría a ti.
Benim de söyleyeceğim bir şey var.
Tengo que decir algo.
İkincisi, bu benim söyleyeceğim bir şey, senin değil.
Y segundo, eso es algo que diría yo, no tú.
# Söyleyeceğim tek bir şey varsa # # Bir zamanki hayallerim, şimdi yataktalar #
# Si hay una cosa que he dicho # # es que los sueños que una vez tuve, quedaron en la cama #
Söyleyeceğim hiçbir şey kimse tarafından tekrarlanmayacak, ne de mahkemeler karşısında akla uygun bir şekilde.
Nada de lo que diga puede ser repetido a nadie, ni será admisible ante un tribunal.
Söyleyeceğim tek bir şey var.
¡ Tengo que decir algo!
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46