Bir şey yapma translate Spanish
1,722 parallel translation
Pişman olacağın bir şey yapma.
No hagas algo de lo que puedas arrepentirte.
Aptalca bir şey yapma...
No hagas nada estúpido...
Bir şey yapma.
- No me lastimes.
Aptalca bir şey yapma.
¡ No hagas nada estúpido!
Aptalca bir şey yapma.
No hagas tonterias.
Bildiğin gibi yabancı ajanların ABD sınırları içinde bir şey yapma yetkisi yoktur.
Como estoy segura de que eres consciente, las agencias de inteligencia extranjeras no están autorizadas para actuar dentro de las fronteras de EE.UU.
- Lütfen bir şey yapma bize.
Por favor, no nos haga daño.
Sakın aptalca bir şey yapma.
No hagas nada imprudente.
Pekâlâ. Benim yapmayacağım bir şey yapma sakın, oldu mu?
No hagas nada que yo no haría, ¿ sí?
Aptalca bir şey yapma.
No hagas nada tonto.
Ve salakça bir şey yapma.
Y no hagas nada estupido.
Ben diyinceye kadar bir şey yapma.
Pero no hagas nada hasta que no te lo diga.
Bak dostum. Dikkatli ol. Pişman olacağın bir şey yapma.
No hagas algo de lo que puedas arrepentirte.
Dikkatli ol. Pişman olacağın bir şey yapma.
No hagas algo de lo que puedas arrepentirte.
Summer, aptalca bir şey yapma!
Summer, no hagas nada estúpido.
Hayır, hiç bir şey yapma. Ben bir sonraki uçakla Los Angeles'a geliyorum.
Estaré en el próximo vuelo a L.A.
Bir sivil bile, bir kaçırılma vakasına şahit olduysa kendini bir şey yapma zorunda hissedecektir.
Mira, incluso un civil, si ve que ocurre un secuestro... se vería obligado a hacer algo.
Benim için bir şey yapma, abi.
No me va a hacer nada.
- sakın böyle bir şey yapma.
Ni se te ocurra.
Çılgınca bir şey yapma.
No hagas nada loco. Estas llorando.
Benim yapmayacağım bir şey yapma. Seni seviyorum.
No hagas nada que yo no haría.
Sadece oralığı karıştıracak kıçını kovduracağın bir şey yapma, tamam mı? Çok, tamam mı?
- Mucho.
Sakın bir daha öyle bir şey yapma.
No vuelvas a hacerlo.
Bir şey yapma.
No hagas nada.
Buraya gelmek istedi Sadece kötü bir şey yapma, tamammı?
Él quiso venir. Sólo no hagas nada malo, ¿ vale?
Anlaşmayı riske atacak bir şey yapma.
No hagas nada para poner en peligro el arreglo.
Ona bir şey yapmasını söylemedim. Yapma baba.
Yo no dije nada.
Lütfen Jun Pyo'yu utandıracak bir şey yapma.
Jae Kyung, ahora deja de ser frívola y ten cuidado de no avergonzar a Joon Pyo.
Yapma! Sana bir şey yapmadı o!
No te ha hecho nada.
Arthur, aptalca bir şey yapma.
- Arthur, no hagas ninguna tontería
Tamam. Bir daha böyle bir şey yapma.
Bien, no vuelvas a hacer eso.
Farklı bir şey yapma.
No te desvíes de la rutina.
- Bir daha sakın böyle bir şey yapma.
- No vuelvas a hacer algo como eso.
Çok şey sanıyorsun, ama varsayımlar yapma hakkında sana bir şeylerden bahsettiğime inanıyorum.
Creíste un montón de cosas pero creo haber mencionado algo sobre hacer suposiciones.
Bu çok güzel bir şey. Müşterileri okuyup satış yapma konusunda altıncı hissin varmış gibi.
Qué belleza, es como si tuvieras un sexto sentido para detectar al cliente y cerrar el trato.
Aptalca bir şey yapma.
No hagas nada estúpido.
Aptalca bir şey yapma Tom.
No hagas nada estúpido, Tom.
Yapma. Değerli bir şey bile değildi.
No, no vale la pena.
Yapma ama senin babanla seks yapmak istemene bir şey demiyorum.
Vamos estás tratando de tener sexo con tu padre y a mí me parece bien.
Yapma lütfen, bu Fonz'a "havalı ol" demek gibi bir şey.
Por favor, eso es como pedirle a Fonz que sea buena onda.
Sana bir daha nasıl güvenebilirim? - Yapma, hiçbir şey yapamadım bile.
"Nunca había hecho nada..." ¿ Cómo pretendes que confíe en ti?
Ne zaman, başına iyi bir şey gelse iyi bir kadın ya da iyi bir şeyler yapma fırsatı bunu her zaman çevirip, kendinle ilgili bir şey hâline getiriyorsun.
Cuando algo bueno llega a tu vida una mujer o la oportunidad de hacer el bien siempre haces que se trate de ti.
İğrenç bir şey. Yapma bunu!
Es horrible... ¡ No lo hagas!
Hiç bir şey yapma.
Oh nada, solo envíale una caja de chocolates, y agradécele por los recuerdos
Bunda hoşuna giden bir şey yoksa, sen de yapma.
Nada bonito de tu parte, asi que no vengas a joderme.
Ona bir şey yapma, lütfen.
No le hagas nada, Por favor.
Canım yapma bu son parti.Harika olacak 30 yılda 1 gelen bir şey
Nena, vamos. Es la última fiesta de mi carrera en la escuela. Será asombrosa.
Yapma, herkes seksi bir şey olmak istiyor.
Vamos, todo mundo hace lo sexy.
- Konuşacak bir şey yok. - Yapma ama.
- No hay nada de qué hablar.
Teddy, aptalca bir şey yapma.
Ellos están bien allí, Teddy.
Tanrım, sanki Morgan ailesi laneti gibi bir şey var... Olabilecek en kötü seçimi yapma konusunda.
Dios, es como la maldición de la familia Morgan o algo tomar la peor decisión posible.
bir şey yapmadım 49
bir şey yapmalısın 18
bir şey yapmayacağım 29
bir şey yapmalıyız 45
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şey yapmalısın 18
bir şey yapmayacağım 29
bir şey yapmalıyız 45
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17