Burada değil mi translate Spanish
4,745 parallel translation
Ama burada değil mi?
¿ Pero está aquí?
- Neler oluyor, Mi Do burada değil mi?
¿ Por qué? ¿ No está ahí? No.
Pekâlâ, ama gönderdiğimiz ekipmanlar atış yapma kafesi, toplar, sopalar hepsi burada değil mi?
De acuerdo, pero el equipamiento que enviamos las jaulas de bateo, las pelotas, los bates, ¿ todo eso está aquí?
Seni burada bırakırsam beni atlatmazsın, değil mi?
Si la dejo aquí, ¿ no huirá?
Silah, burada bir yerde bulundu, degil mi?
Así que el arma fue encontrada en algún lugar de por aquí, ¿ Verdad?
Burada ne döndüğünü görüyorsunuz, değil mi?
Ves lo que está sucediendo, ¿ no?
Sen beni burada tutup sonra da polise teslim edeceksin, değil mi?
Tú... intentas mantenerme aquí... para luego delatarme, ¿ cierto?
Biz burada iyiyiz, değil mi, Bay Gillespie?
Estamos muy bien aquí, ¿ verdad, señor Gillespie?
İşte, burada. 7 yaşınıza dek Pyeongtaek Yetimhanesinde büyüdünüz, değil mi?
Aquí está, estuvo en el orfanato Pyeongtaek hasta los 7 años, ¿ verdad?
Hâlâ burada, değil mi?
Él aún está aquí, ¿ verdad?
Ablanın hayaletiyle yaşıyorsun değil mi burada?
Viviendo con el fantasma de su hermana. ¿ No es así?
Burada işler gerçekten iyiye gidiyor, değil mi?
Las cosas están mejorando por acá.
Artık burada çalışmadığının farkındasın değil mi?
Sabes que ya no trabajas aquí, ¿ cierto?
Burada olmamı gerçekten istiyorsun, değil mi?
En verdad me quieres aquí, ¿ verdad?
Videodan gördüğümüz kadarıyla tabletini kurcaladığını düşündüğü için Abigail'e sinirlenmiş. Yani burada sakladıysa ve tabletin içerisinde kızın geçmişine dair hassas bilgiler varsa bu çiziklerden ciddi anlamda şüphelenmiş olabilir. Değil mi?
Bueno, sabemos por el vídeo que estaba enfadado porque pensaba que Abigail había localizado su tablet, ¿ no?
Burada her şey yolunda, değil mi?
Tenemos algo bueno aquí, ¿ de acuerdo?
Değil mi? Ne oluyor burada?
¿ De verdad? ¿ Qué diablos está pasando?
Paris yuvam değil ve sen, aşkım, burada değilsin.
París no es casa. Y tú, mi amor... no estás aquí.
Burada olsaydın bize haber verirdin, değil mi?
Nos lo hubieras dicho.
Beni burada bırakıp gitmiyordun, değil mi?
No ibas a irte sin mí, ¿ verdad?
Burada çalışıyor, değil mi?
Trabaja aquí, ¿ verdad?
- Burada mı değil mi?
- ¿ Está aquí o no?
Elena'nın burada olma ihtimali yok, değil mi?
Elena no está aquí de casualidad, ¿ verdad?
Çocuklarım burada yok, değil mi? Hayır.
- No.
Bu ağaçların içinde ne vardıysa, yüzyıllardır burada olmalılar, değil mi?
Lo que estuvo en los árboles tuvo que haber estado por siglos, ¿ no?
Onunla burada sözleşmediniz değil mi?
¿ No le dijiste que viniera aquí, verdad?
Burada böyle dememde sakınca yok, değil mi?
¿ Está bien que te llame así aquí, verdad?
Bayan, üzerinize alınmayın ama polis benim umurumda değil, bu yüzden burada başka bir nedeniniz yoksa evimden cehennem olup gitmenizi tavsiye ediyorum!
Señora, sin ánimo de ofender, pero no me gusta la policía así que a menos que estén aquí por otros motivos, ¡ les sugiero que salgan de una maldita vez de mi casa!
Burada olmanın sebebi bu, değil mi?
Eso es por lo que estás aquí, ¿ no?
Burada böyle dememde sakınca yok, değil mi?
Está bien si te llamo así aquí, ¿ cierto?
Burada çalışıyordu değil mi?
Trabajó aquí, cierto?
Gerçekten burada olduğunu bilmesini istemiyorsun değil mi?
¿ De verdad no quieres que él sepa que estás aquí, no?
Yoğurdum burada değil.
Mi yogur no está aquí.
Burada hepimiz dostuz, değil mi?
Quiero decir, todos somos amigos, ¿ no?
Burada bakın. Süperim değil mi?
Está justo aquí. "Viva, Jenny," ¿ verdad?
Bir dakika, burada polis yok değil mi?
Espera, ahí no había policías, ¿ verdad?
Ne için burada olduğunu biliyorsun, değil mi?
Sabes por qué estás aquí, ¿ verdad?
Sadece Robinson burada kalamaz diyorsunuz, değil mi?
¿ Quiere decir que Robinson no puede quedarse aquí?
- Dedikodu dolaşıyor. Burada çalışmaya başlamayacak değil mi?
No trabajará con nosotros, ¿ verdad?
Onunla yatmıyorsa burada olması biraz tuhaf, öyle değil mi?
Si no se acuesta con ella es raro que esté aquí, ¿ no?
Burada ne yaptığımızı iyice biliyor değil mi Mark?
¿ Entiende lo que estamos haciendo aquí Mark?
Burada meşrubat satmıyoruz, değil mi?
No vendemos un refresco, ¿ verdad?
Şu tekris töreni meselesine gelince, burada huzursuz olmam gereken bir şey yok, değil mi?
Así que la ceremonia de iniciación, hay nada incómodo, ¿ no?
Seni burada bırakmamızı istemezsin, değil mi, Max?
No me vas a dejar en paz. ¿ Cierto, Max?
Burada birisi vardı, değil mi?
Ha habido alguien aquí, ¿ verdad?
Burada olduğundan dolayı mutlu olduğumu biliyorsun değil mi?
Sabes que me alegra que estés aquí, ¿ no?
Sen burada bok ettin. Açgözlü davrandın ve fili ata tercih ettin. Ve piyonunu feda ettin, değil mi?
Se volvió ambicioso, y cambió el caballo por el alfil y sacrificó a su peón, ¿ no?
Gerçekten burada yarışabileceğini düşünmüyorsun değil mi?
No crees que puedas competir en esto, ¿ o sí?
Orada burada Strigoi öldürmeye başladığımda saçlarımı kesmek zorunda kalacağım, değil mi?
Cuando empiece a matar Strigoi tendré que cortármelo, ¿ no?
Hayır, burada bana yetecek kadar eğlence var. Değil mi, Toni?
Creo que aquí tengo toda la diversión que puedo manejar. ¿ Verdad, Toni?
Burada kapana kısılmıŞ haldeyiz, değil mi?
Estamos encerrados aquí, ¿ cierto?
burada değil 773
burada değilim 34
burada değiller 85
burada değildim 23
burada değildi 20
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
burada değilim 34
burada değiller 85
burada değildim 23
burada değildi 20
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24