Endiselenme translate Spanish
15,007 parallel translation
Endişelenme.
¡ Tranquilos!
Endişelenme, baba.
No te preocupes, papá.
Endişelenme.
No se preocupe.
Endişelenme, iPad'i var.
Pero no se preocupen, que tiene un iPad.
Endişelenme, hepsi benimdir.
No se preocupe, esto es todo mío.
Bu konuda endişelenme.
No se preocupe por eso.
Endişelenme.
- Así que no te preocupes por mí.
Endişelenme, Antoni.
Antonio, tranquilo.
Endişelenme, eğer dökersen bu koca tampon onu emer gider.
Descuida, si lo derramas este tampón de auto lo absorberá.
Bak, üzgün olduğunu biliyorum ama endişelenme.
Sé que estás molesta, pero no te preocupes.
Endişelenme. İkimizi bir kurşunla halledeceğim.
Tranquila, moriremos con una sola bala.
Endişelenme, Hicksville.
No se preocupen, Hicksville.
- Hayır, endişelenme.
- Está... No. No hay problema.
Her şey yolunda. Endişelenme.
- Está bien, no hay problema.
- Endişelenme.
- No te preocupes.
Sorun değil. Endişelenme.
No te preocupes.
Endişelenme.
Tranquilo.
Benim için endişelenme.
Bueno, no tiene que preocuparse por mí.
- Endişelenme. Beni tanıyorlar.
No te preocupes, me conocen.
Endişelenme, hepsi burada.
No te preocupes. Tengo pruebas aquí.
- Endişelenme.
No te preocupes.
Endişelenme. Biz bir takımız.
No te preocupes.
Endişelenme, anladım.
No te preocupes, yo me encargo.
Endişelenme.
No te preocupes.
- Whoo! Felicie, endişelenme.
Felicie, no te preocupes.
Endişelenme. Karantina'ya gitmek kolaydır.
No te preocupes, es fácil llegar a cuarentena.
Endişelenme, al bakalım.
No te preocupes, estarás bien aquí.
- Hiçbir şey hakkında endişelenme.
- No te preocupes por nada.
Endişelenme, insanlara onun hakkında yazdıklarından kesinlikle daha iyi davranır.
Tranquila, seguro que te trata mejor que a la gente sobre la que escribe.
Bu konuda endişelenme, kardeşim.
No te preocupes.
Endişelenme.
"No te preocupes".
Dinle, endişelenme.
No te preocupes.
Hepsi iyi. Endişelenme.
No te preocupes.
Endişelenme.
Cálmense.
Yılan da var mı? - Endişelenme!
No te preocupes.
Endişelenme, yanlış birşey yapmadık.
Oye, no te preocupes, no hemos hecho nada malo.
Öyle, endişelenme.
Bueno, no te preocupes.
Sorun yok, endişelenme.
Está bien, todo está bien.
Negatif, lütfen endişelenme, çok iyi durumdasın.
Negativo. Por favor, no te preocupes, estás perfectamente bien.
Endişelenme.
- No te preocupes.
- Endişelenme, sadece yedinci iniş streç.
No te preocupes, es sólo la séptima entrada.
Endişelenme, ben her şeyle ilgilendim.
No te preocupes. Me he ocupado de todo.
Endişelenme, onaylanacak.
No te preocupes. Se aprobará.
Endişelenme, bir şey olmaz.
No se preocupe por nada. Estoy a cargo...
Oh, benim için endişelenme.
No se preocupen por mí.
Endişelenme asker.
No te preocupes, cadete.
Endişelenme evlat, eminim ki ilk fırsatta bizimle irtibata geçecektir.
No te preocupes, hijo. Estoy seguro que se pondrá en contacto tan pronto como pueda.
Endişelenme, acı çekmeyeceksin.
No te preocupes No vas a sentir ningún dolor.
"Endişelenme, kürtaj parasını ben ödeyeceğim"
"Yo pagaré el aborto".
Endişelenme, her şeyi ayarladım.
No te preocupes, yo lo arreglaré todo.
- Ben iyiyim, endişelenme.
- Estaré bien. No te preocupes.
endişelenme 2019
endişelenmeyin 418
endişelenmene gerek yok 116
endişelenmenize gerek yok 42
endişelenmeye gerek yok 31
endişelenme tatlım 16
endişelenmeyi bırak 24
endişelenmeye başlamıştım 19
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelenmene gerek yok 116
endişelenmenize gerek yok 42
endişelenmeye gerek yok 31
endişelenme tatlım 16
endişelenmeyi bırak 24
endişelenmeye başlamıştım 19
endişeleniyorum 63
endişe 26