English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ E ] / Endişelenmiştim

Endişelenmiştim translate Spanish

534 parallel translation
Haber vereyim dedim, zira biraz endişelenmiştim.
Me inquietaba un poco.
Sizi aşağıda görünce endişelenmiştim.
Estaba preocupada porque te veías deprimida.
Onu sevmezsin diye endişelenmiştim.
Me daba un poco de miedo tu opinión.
Başta senin için endişelenmiştim. Tahkikata da bu yüzden geldim.
Al principio, me preocupé por ti y vine al interrogatorio.
Endişelenmiştim.
Estaba preocupado.
- Endişelenmiştim.
- Estaba preocupado.
Chris'i son gördüğümde onun için endişelenmiştim.
Sabe, la última vez que vi a Chris, me preocupé.
Bil ki geçen hafta endişelenmiştim.
La semana pasada estaba preocupado.
Çok endişelenmiştim.
Estaba muy preocupada.
Nereye gittiğini bilemeyince çok endişelenmiştim. Şimdi içim rahatladı.
Estaba tan angustiado de dónde podría haber ido.
Bir an için ben de endişelenmiştim.
Me preocupaste hace un momento.
Endişelenmiştim!
¡ Estaba preocupada!
Senin için endişelenmiştim.
Estaba preocupado por ti, pero...
Sadece düşünülecekler hakkında endişelenmiştim... Lord Templeton kendini hoş olmayan bir durum içerisinde bulabilir.
Sólo me preocupa la idea... de que lord Templeton se vea envuelto en algo desagradable.
Çok endişelenmiştim sana güldüğümüzü sanırsın diye...
Me preocupaba que pensases que nos estábamos riendo de ti.
- Senin için endişelenmiştim.
- Tenía miedo de ti.
Sana emanet ettiğim şeyle ilgili endişelenmiştim, ama benim için biraz daha tutmanı istiyorum.
Casi lo hago. Cuida de mi equipo.
Ama dün akşamki partiden hemen sonra doğruca karargâhına, Myers tabyasına gittim... Çünkü Senatör Prentice'in alarmı öğrenmesinden endişelenmiştim.
Fui a su casa tras la fiesta... preocupado por que Prentice se hubiera enterado.
Çok endişelenmiştim. - Hı-hı
¿ Se acuerda lo preocupada que estaba por el analista?
Bir ara endişelenmiştim.
Eso me inquieta un poco.
Sana bir şey olmasından endişelenmiştim.
Me preocupaba que te hubiera pasado algo.
Ben de heyete hilemizi anlatacak diye endişelenmiştim.
Y yo estaba preocupado por si nos acusaba de hacer trampas.
Harika. Endişelenmiştim.
Excelente.
Senin için çok endişelenmiştim.
usted sabe, yo estaba realmente preocupado por usted.
- Ailem için çok endişelenmiştim, gergindim.
Yo estaba preocupado por mi familia.
Söylemeliyim, biraz endişelenmiştim.
Fui curioso, eso sí.
- Elbisen için endişelenmiştim.
Me preocupaba tu traje.
Çok endişelenmiştim. Kocan garip davranıyordu...
El comportamiento de tu marido...
Senin için çok endişelenmiştim.
Sí, pero estaba muy preocupada por ti.
Deprem yüzünden endişelenmiştim.
Me preocupé por él por causa del terremoto.
İyi, sizin için endişelenmiştim.
Dios, me estaba empezando a preocupar por vosotros.
Bu iyi haber, senin için endişelenmiştim.
Que buena noticia, estaba muy preocupado por ti.
Çok endişelenmiştim.
Estoy preocupado por él.
Biraz endişelenmiştim.
Estaba preocupado.
Bu reprodüksiyonları gördüğüm zaman biraz endişelenmiştim.
Me preocupé un poco. Cuando vi estas reproducciones.
O adam, onu takip edince endişelenmiştim.
Porque me preocupé cuando vi a ese tipo que la seguía.
Sonunda geldiniz. Endişelenmiştim...
Han venido, después de todo.
Seni izledim çünkü endişelenmiştim.
Te seguí. porque estaba inquieto... por lo que podía pasar.
... Ira bana Joan'ın en iyi arkadaşını ayarladığını söylediğinde Biraz endişelenmiştim.
Cuando ira me dijo que me conseguiría una cita con la mejor amiga de Joan me sentí un poco aprensivo.
Küçük kızım için çok endişelenmiştim.
Estaba tan preocupado por ti.
İnsanların çok fazla çalıştıkları ve ailelerini özlediklerinden endişelenmiştim.
Me preocupaba que la gente trabajaba demasiado y que no veía a su familia.
İşlerinden mutlu olmadıklarından endişelenmiştim.
Me preocupaba que no les llenaba personalmente su trabajo.
Senin için endişelenmiştim.
Estaba preocupada por ti.
Onun için endişelenmiştim.
Tenía miedo por ella.
Patlamadan sonra sizin için endişelenmiştim.
Después de la explosión, estaba preocupado.
Senin için endişelenmiştim.
Estaba preocupado por ti.
O takımdan çok var. Hem işi kotaramayacağın diye çok endişelenmiştim.
Contenía muchas piezas y me preocupaba que no pudieras llevarlo tú sola.
Sadece biraz endişelenmiştim,... beni ilgilendirmez tabii,... zor durumda olabileceğinizi düşündüm.
Es que me preocupaba, ya sé que no es asunto mío, que le pasara a usted algo.
Dün gece yağmur yağınca biraz endişelenmiştim.
Parecía que iba a llover.
Çok endişelenmiştim.
Estaba tan preocupado.
Endişelenmiştim.
Estaba preocupada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]