Endişeli görünüyorsun translate Spanish
182 parallel translation
Ama endişeli görünüyorsun. Ters giden bir şey mi var?
Pareces preocupada. ¿ Ocurre algo?
Endişeli görünüyorsun.
¿ Estás preocupada?
Endişeli görünüyorsun.
Pareces preocupado.
Endişeli görünüyorsun.
Pareces preocupada.
Çok endişeli görünüyorsun çocuğum.
Pareces nerviosa, querida.
Bir sorun mu var, Paul? Endişeli görünüyorsun.
¿ Estás enfadado, Paul?
Endişeli görünüyorsun dostum.
Te ves preocupado, amigo.
- Sorun nedir? Endişeli görünüyorsun.
- Parece preocupado.
Willie, endişeli görünüyorsun.
Willie, parece preocupado.
Endişeli görünüyorsun Dick.
Pareces preocupado Dick.
Oh, endişeli görünüyorsun
Parece preocupado.
Endişeli görünüyorsun.
Parece que estás preocupado.
- Endişeli görünüyorsun.
- ¿ De servicio?
Çok endişeli görünüyorsun.
- Lucis muy preocupada
Neden endişeli görünüyorsun?
Porque pareces tan preocupado?
- Endişeli görünüyorsun.
- Pareces preocupado.
Endişeli görünüyorsun. Bir yudum alsana.
Se vé preocupado, tome un trago.
- Efendim? Çok endişeli görünüyorsun.
- Te noto alterado.
Endişeli görünüyorsun, MacDonald. Öyleyim, Sezar.
- Se ve preocupado, MacDonald.
Şimdi endişeli görünüyorsun.
Ahora pareces un poco preocupado.
Endişeli görünüyorsun.
Te noto preocupada.
Endişeli görünüyorsun bugün.
Hoy te veo preocupado.
- Bernard endişeli görünüyorsun.
- Parece preocupado.
- Endişeli görünüyorsun. — Hayır...
- Pareces preocupado.
Endişeli görünüyorsun.
Pareces ansioso.
Endişeli görünüyorsun.
Te vez molesto.
Tekrar endişeli görünüyorsun, Helena.
Luces preocupada otra vez, Helena.
Endişelenmemeye karar verdiğin andan daha endişeli görünüyorsun.
Te ves más preocupada que cuando decidiste empezar a preocuparte.
- Endişeli görünüyorsun.
- Tienes esa mirada salvaje.
Yani sadece, planlar yapmaya başladık ve şimdi seni uyku tutmuyor ve inanılmaz endişeli görünüyorsun...
Bueno, es que empezamos a hacer planes y ahora no puedes dormir y tienes una ansiedad increíble.
Neden endişeli görünüyorsun?
¿ Por qué pareces preocupada?
Endişeli görünüyorsun, bunu anlayabiliyorum, bu hücrede ikimiz kilitliyiz.
Pareces estarlo y puedo entenderlo, pues estamos juntas encerradas en esta celda.
Çatışmaya kıyasla bu soruşturmadan daha endişeli görünüyorsun.
Parece temer más esta audiencia que una batalla.
- Endişeli görünüyorsun.
Pareces preocupado.
Arkadaşın Eric için endişeli görünüyorsun. Evet.
Y quiero ver cómo le caes a tu amigo Eric.
Çok tuhaf. Bazen kariyerin için çok endişeli görünüyorsun.
Es extraño, a veces te ves decepcionado con tu carrera, y eres tan exitoso...
Sorun ne? Biraz endişeli görünüyorsun.
Pareces nerviosa.
- Endişeli görünüyorsun demek istedim.
- Luces preocupada.
- Endişeli görünüyorsun.
- Parecías distraído en la cena.
Endişeli görünüyorsun.
Os veo muy preocupado.
Endişeli görünüyorsun.
¿ Hay algo que no me hayas dicho?
- Endişeli görünüyorsun aşkım.
Pareces preocupado, mi amor.
- Endişeli görünüyorsun.
- No lo parece. Estás preocupado.
Birkaç gündür endişeli görünüyorsun.
Llevas unos días muy nervioso.
Üzerine alınma ama biraz endişeli görünüyorsun.
Sin ánimo de ofender, parece que estás un poco acabado.
Endişeli görünüyorsun.
Te ves preocupado.
Neden olduğunu bilmiyorum, belki yetişkin olduğumdandır. İnsanlar bana, çok endişeli görünüyorsun diyor.
Justamente porque soy un adulto la gente me dice cosas como :
Endişeli görünüyorsun.
¿ Estás bien? Pareces un poco preocupada.
Endişeli görünüyorsun.
Te veo preocupada.
Endişeli görünüyorsun.
Parece preocupado.
Sen gerçekden, endiseli görünüyorsun.. Ohh!
Estas como un poco nervioso de- - Ohh!
görünüyorsun 16
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49
endişeliyim 71
endişeli 16
endişelenmiyorum 40
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49
endişeliyim 71
endişeli 16
endişelenmiyorum 40